Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '09

 
Kategori
Blog
 

Çarpıldım kaldım!

Çarpıldım kaldım!
 

Kaynak:İnternet


Şekerlerim, bünyem fazla oksijene alışık değildir, malum bahar da var dışarıda, çarpılmışlığım ondan mıdır, çok konuşmaya alışığım ancak formdan mı düşmeye başladım ya da enerjilerin sinerji yaratmasından mıdır, fazla yemek yemenin ağırlığı, pek keyifli geçen bir günün ardındaki doğal orta yaş yorgunluğu mudur, vallaha şu an tam anlamıyla bir analiz yapacak durumda değilim: Tek bildiğim elim kolum kalkmıyor, üstelik ses tellerim bana küs!

Ayakkabılar ayağımı sıkmış, çıkarınca fark ettim!

Etek giymeyi unutmuşum, gün boyu sıkıntısını çektim! Yılda bir kez giyersem, olacağı da budur zaten!

İzmir Blog toplantısı eve dönüş halim aynen budur!

Mutluluktan sanıyorum, beş kadeh rakı içmiş gibi de bir hoşum…

Ama vallahi bu toplantı sonrasına bu hoşluk da yakışır!

……

Açık hava, sohbetler, gülüşler, tahmin etmediğim kadar lezzetli olmuş çöp şişler, saz sesi, türkü sesi… İzmir’in güneşi, meltemi… Güzel insanların güzel yüzleri, ışıltılı gözleri…

Yürekler ellere alınmıştı, eller açık!

Daha ne denilebilir?

……

Kimimiz farkı siyasi görüşteyiz, “Ah var ya siz!” diyoruz, gülüşüyoruz!

Ne güzel!...

Kimimiz “Biz şairler…” diye söze başlıyor, önce kendisi gülüyor! Şair gözlü, şairli gülüşlü kadınlar onlar…

Kimisi rumuzunun açılımını yapıyor: Vay be… Hakikaten ne ince bir düşünce… Şaşırıp kalıyorum!

Ama hep gülüşüyoruz…

Hep yeni bir şeyler, farklı bir görüş yakalıyoruz; beş kadeh rakı içmiş gibi hoş, serhoş olmuşluğumun nedeni sanıyorum tam da bu!

Bizim görüşlerimiz, bizden öncekiler, bizden sonrakiler… Duygular, düşünceler… Empati ve sempatiler… Üstelik bahar da var!

Bu tatlı yorgunluğu, çarpılmayı yaşamazsam, zaten onca saatin anlamı olmaz! Öyleymiş yani, yazarken, şimdi fark ettim!

Öyle beklentilere giren bir yapım yoktur, bir ortamda bir şey söylenir, bir sözler verilir, arkasını takip etmem, iyi midir, kötü müdür, bilemem, ancak yaradılışım böyledir: Onur Şenli ile Babıali toplantısına katılıp, birkaç kadeh rakı içip, birkaç terennüm etme konusunda sözleştik, gerisi gelir mi, gelmez mi…

Orası hiç önemli değildir benim için, bu günün hoşluklarından birisi olarak yüreğime attım, o zarfın içinde daha neler var!

Önemli olan anlık niyetlerdir, bana göre, sonrası kişilerin yaşaması gerekenlerle ilintilidir!

Anlık keyifler gibi…

Keyifler anlıktır zaten, süreklilik gösterdiklerinde alışkanlığa dönerler, ki, keyif ile alışkanlık tartılamazlar aynı kefede, mümkün değil!

……

Öyle kafasında projeler oluşturan bir yapım olmadı hiç, aklıma geleni yapasım gelir, uzun vadeli düşünemem, ama bir proje gelişti bu akşamüstü kafamda, becerebilir miyim, hiç bilemem, ancak Böcük Gözlü bir adamı azıcık deşesim geldi… İzni olur, üç-beş özel anlarını paylaşırsak, ilk kez “Proje” denilebilecek bir çalışmaya kalkışma cesaretim oluştu… Kim bilir, bilemeyiz, zaman ne gösterir!

……

Yazdıkça yorgunluğum mu azalıyor, bol nikotinli odama çekilmişliğimden midir, üzerimde eşofmanlar, ille de bacaklarımı birleştireceğim endişesinden kurtulmuşluğum mudur, ayağımdaki püfür terliklerle özgürlüğüne kavuşan ayacıklarımdan mıdır, sinerjinin tekrar enerjiye dönüşmesinden midir?

Keyfi sindirmemden midir, yoksa?

Hah, bu tam olarak oturdu!

Şu an ki durumum tam da bu!

Emeği geçen herkese, ki istisnasız herkesin emeği var, ben dahil, çok teşekkür ve sevgilerimle!

Herkesin ismini tek tek yazamadığım yerde isim vermeyi sevmem, ancak sevgili Mustafa Mumcu’nun adını zikretmeden de bu yazı bitirilemez!

Gülgün Karaoğlu
Nisan,13/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..