Çarşaf giyen kadından çarşaf yırtan kadına!...

Mersinde çarşaf yırtan CHP'li kadınlar, aslında Türkiye kadınının nereden nereye geldiğinin de bir göstergesi oldu. Daha geçen yüzyılın ilk çeyreğinde çarşaf takan kadından, şimdi meydanlarda çarşaf yırtan kadına gelmişiz...

CHP'de organize olmuş bir zihniyetin bu "gelişmeyi" çok olumlu karşıladığına şüphe yok. Meydanlarda çarşaf yırtan kadınlar, kadınımızın ne denli "çağdaşlaştığını" bu dikkat çekici eylemleriyle ortaya koymuş oldular onlara göre!!

Başka bir açıdan bakınca da bu eylem, görünüşte çarşaf yırtmak olsa bile, aslında "haya perdesinin" yırtılmışlığı anlamına geliyordu.

Dünya Kadınlar Günü'ne tesadüf eden bu hadise, belki de "kadınımızın" geldiği noktayı değerlendirmek açısından kışkırtıcı bir örnek oldu.

Bugün Türkiye kadının yüzde kaçı çarşaf giyiyor, bilmiyorum... Ancak, bu yüzdenin çok yüksek olmadığını söylemek mümkün. Buna göre, Türk kadınının yüzde olarak oldukça "çağdaşlaştığını" söylebilirsiniz bir açıdan... Ama, işin özüne indiğinizde, aslında çağdaşlıkla alakası olmayan "dayatmacı" bir zihniyeti buluyorsunuz eylemin özünde...

Kendileri çarşaf giymediği ve bu konuda da en küçük bir zorlama bulunmadığı halde, bu CHP'li hanımlar neden meydanlarda çarşaf yırtıyorlar? Kendilerini kurtulmuş hissediyorlar da, öteki hemcinslerini de böyle eylemlerle çarşaftan kurtarmaya mı çalıyorlar acaba?

Benzeri eylemlerin, CHP'nin Tek Parti yönetimi yıllarında jandarma marifetiyle yapıldığını biliyoruz. Peki, bu zorla çarşaf çıkarttırmalar, örtü yırtmalar bu ülkeye ve CHP'ye ne kazandırdı?

Kadınların sorunlarının tartışılacağı şu günlerde, aslında sorunun "kadının kendisi" olduğunu bir kere daha gördük bu eylem dolayısıyla... Türk kadını, ideolojik dayatmacılık konusunda, Türk erkeğinden geri kalmıyor. Kurtuluş Savaşı yıllarında, erkeğiyle birlikte mücadale veren "çarşaflı kadın" dan, şimdi erkeğinden daha dayatmacı "çarşaf yırtan kadına" geldik...

CHP lideri Baykal bile, bu çarşaf yırtma eylemini sahiplenmedi.. Ya da sahiplenemedi!!

8 Mart Kadınlar Günü oluyor ya, belki de bugün vesilesiyle, kadınlarımızı ne hale getirdiğimizi oturup düşünmeliyiz... Kadınları, kendi gibi giyinmeyenlere tahammülsüz olan bir ülkede, hoşgörü ve tahammülü nasıl yerleştireceksiniz?...

"Bize ne oldu", demeden önce "Kadınımıza ne oldu" diye sorma günüdür!