Çarşı-Pazardaki Ölçü ve Tartıya Güveniyor musunuz?

Zabıtalara talimat verilmiş; alışveriş merkezlerindeki “fiyat etiketlerini” kontrol ediyorlar.

Etsinler… Güzel!

Fakat orada çok önemli bir problem yok. Otomatik ambalajlı, gramajı belli, fiyat etiketi üzerinde ürünler… “Fahiş” fiyat var mı? Onu müşteri hemen anlar. Nasıl anlar? Etrafta pek çok market, alışveriş merkezi var. Fiyatları birbiriyle mukayese eder, uygun olanı satın alır.

Tabii alışveriş merkezindeki mesele; fiyat veya gramaj değil! Mesele; ambalajın içindeki ürünün niteliği… Tenekedeki zeytinyağı sahiden zeytinyağı mı, salça salça mı, kavanozdaki bal sahiden bal mı? HİLE VAR MI, GDO VAR MI?

Zabıta bunlara bakmalı!

Fakat çarşı-pazarlarda başka bir sıkıntı var: Yarım kilo diye aldığınız ürün SAHİDEN YARIM KİLO MU? Bir kilo diye verilen fasulye SAHİDEN BİR KİLO MU?

Tartıyla yapılan alışverişlerde benim içim hiç rahat değil!

Nasıl olsun?

Başıma “eksik tartı” birkaç defa geldi.

Nasıl olsun?

Bir üründen yarım kilo istiyorsunuz… Satıcı, içerideki bir sandık veya kasadan kesekâgıdını dolduruyor ve görmediğiniz bir terazide tartıp elinize veriyor.

Nasıl olsun?

Teraziyi görseniz bile ayarı “denk” mi?

Hiç emin değilim!

Belediyeler, biraz bu konunun üzerinde dursunlar… Ölçüyü-tartıyı kontrol etsinler. Bir ara, 10-15 sene evvel, Bornova Belediyesi’nin yaptığı gibi, pazar yerlerinin giriş-çıkışlarına terazi koysunlar. Sepetini-filesini dolduran vatandaş, ürünlerini bir de oralarda tartsın.

İzmir Büyükşehir veya Konak Belediyesi, Kemeraltı’nın birkaç yerine tartı-terazi koysun.

Bunlar yapılmazsa, çarşı-pazarlardaki alışverişlerde içim hiç rahat olmayacak.

Onun için büyük alışveriş merkezlerinde yapılan alışveriş bana daha güvenli geliyor.

x   x   x

ŞİİR HAZİNEMİZDEN

SÖĞÜT’ÜN GECELERİNDE AY

Söğüt’ün gecelerinde ay,

Kudretten sürmeli gözleri kızların,

Kaşları yay…

Üç-beş yiğit at biner, kılıç kuşanır,

Bir ordu say!

İsmail GERÇEKSÖZ (Şehit),

Türk Edebiyatı Dergisi, Eylül-1980