Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '07

 
Kategori
Sinema
 

Casablanca

Şimdi çevrilen aşk filmlerinden bazıları "Casablanca"dan daha iyidir belki. Daha etkileyicidir. Sadece aşk filmleri değil bir çok film belki bu filmden daha etkileyicidir. Kendisinden sonra gelen yapımlara rağmen "Casablanca"yı bu kadar benzersiz kılan bir şeyler olmalı değil mi?

Aslında bu soruya neden Mona Lisa'nın diğer resimlerden daha farklı, daha değerli olduğunu sorarak yanıt verebiliriz. Çünkü her iki eser de yapıldıkları dönemi esas alırsak alanlarında ilk olma özellikleri taşırlar. Resim konusunda bilgi verecek değilim ama son derece basit bir kadın figürünün neden böyle ünlü olduğunu açıklamaya çalışmak ta aynı zamanda "Casablanca"nın neden değerli görüldüğünün cevabı olabilir. Unutmayın ki bu film yapıldığı sıralar da İkinci Dünya Savaşı tüm şiddetiyle devam etmekteydi. Durum Almanlardan yana görünmekteydi. Bu şartlar altında bile insanlara böylesine cesaret aşılayan aynı zamanda cesur bir filmdi "Casablanca"...Üstelik dönem benzerlerinin aksini filmin iki sevgilisi filmin sonunda kavuşmuyorlardı. Filmin erkek kahramanı Rick Blaine, diğer film kahramanların aksine olağanüstü bir yakışıklılığa sahip olmasa da benzersiz bir karizmaya sahipti. Savaş şartlarını da esas alırsak karşısındakileri güldürmek için çaba sarfetmiyordu. Bu role hayat veren Bogart'ın üstün performansı onun kariyerini bambaşka bir yere sıçratmış,öncesinde basit rollerde ve genelde kötü adam olarak gördüğümüz aktör birden başka bir çehreye bürünmüştü. Filmin şarkısı da en az kendisi kadar ünlenmişti.Bu dönemde sesli filmlerin dönemi başlamış olmasına rağmen çok fazla kabul görmemişti.

Belki de izleyenleri asıl etkileyen şey senaryoda rol alan ana karakterlerin hepsinin bir amaç uğruna kendinden ve kendi menfaatlerinden vazgeçmeyi kabul etmiş olmalarıdır. Lazslo, hayatı tehlikede olmasına rağmen mücadelesinden vazgeçmez. Komiser Reno, Almanların yanında tarafsız gibi görünmesine rağmen içten içe direnişi ve direnişçileri desteklemektedir.Sonunda bu özelliği de zirve yapar zaten. İlsa, Laszlo'ya destek vermek uğruna aşkından vazgeçer. Rick ise herşeyini tehlikeye atmakta sakınca görmez.Aşkını,biricik sevgilisini,sevdiği kadını direnişe köstek olmasın diye başka bir adamın kollarına teslim eder,işini Riske atar.Ama çalışanlarına hep iyi davranır. Onların direnişe katılanlarını görmezden gelir. Anarşisttir zaten; sisteme inanmıyorsa kendince karşı çıkar. İspanya'da savaşmış olmasından bunu da anlarız zaten. Her ne kadar sert gibi görünse de kapısına gelip yardım isteyenleri de geri çevirmez. Bulgar çifti hatırlayın.Böylesine etkileyici bir adamdır.

Şimdi bu filmin savaş sırasında yapıldığını göz önüne alırsak Almanlara karşı savaşan tüm o insanlara nasıl bir moral verdiğini hayal edebiliyor musunuz? Kurtuluş Savaşı'nın sürdüğü yıllarda düşmanlarımızı alt ettiğimizi gösteren bir film yapılsaydı nasıl hissederdik. Bu yüzden bu filmin sanatsal değerinin yanında insanların bir moral bağı oldu. Bu filmi seyretmek onlara iyi geldi ve aralarında bir vefa hissi doğdu. Çünkü o insanlar bu filmi sadece bir aşk filmi olarak görmüyorlardı. Titanik filmini örnek vermek gerekirse o filmi de o gemiye binen insanlar seyretme şansına sahip olsalardı inanın durum pek te farklı olmazdı.Biz bir hikaye seyretmiş olsakta o insanlar hayatlarının bir parçasını izlemiş olacaklardı.

Son defa tekrarlamam gerekirse "Casablanca" yapıldığı dönem itibarıyle çağdaş bir filmdi. Bu yüzden kendisine bu kadar bağlanılması normal.

Peki ama sonraki kuşakları bu kadar etkilemesinin sebebi ne olabilir ?Kendi adıma söylemem gerekirse karakterlere kazandırılan asalet derim sadece. Başka hiç bir filmde erkek karakterin aşkını göstermek uğruna "benim için de çal... O dayandıysa ben de dayanırım" şeklinde güçlü bir ifade yeteneğine sahip olduğuna rastlamadım. Rick'in karizması tavan yapmıştır ve kadın olsun erkek olsun herkesi etkilemiştir.Peşinden gelen karakterler üzerinde tartışılmaz bir etkisi olmuştur. Kendisine "Dün akşam ne yaptın" diyen güzel bir kadına "O kadar uzun zaman öncesini hatırlayamıyorum" diyen ardından "peki bu akşam ne yapıyorsun" sorusuna da hiç düşünmeden "O kadar uzun zaman sonrası için plan yapmam" diyen kaç erkek çıkagelmiştir ekran önüne.

Casablanca benim için rumuzdan da anlayacağınız üzere hayli farklı bir yere sahip. Lazslo'ya dikkat etmişsinizdir belki de.. Bara her gittiğinde farklı bir içki ısmarlar.Bara üç kere gider ve üçünde de farklı bir içkidir istediği. Belki de sadece bu sebepten ben de her seyrettiğimde farklı bir tat alırım Casablanca'dan. Barmen Sasha bana her defasında başka bir içki sunar ve ben çevresinde pervane olan kadınlara aldırmadan fedakar bir şekilde aşkı İlsa'ya bağlı kalan Rick'i o asalet bulutu içinde beğeni ile izlerim.

 
Toplam blog
: 3
: 5578
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünden mezunum. Gıda sektöründe bir şirkette çalış..