Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '14

 
Kategori
Deneme
 

Çatılar

Çatılar
 

Her çatı özel ve farklıdır.


Gökyüzü bütün görkemiyle
Çatısıyken kendisinin,
Anne kartalın kanadıdır
Yavrusunun çatısı.

Bakın, seyredin.
Çevrenizdeki evlilik çatılarını
Süslüsüne basitine,
Büyüğüne küçüğüne bakın.
Eskisine yenisine,
Sağlamına çürüğüne.
Yaşayanına, direnenine, sürünenine bakın.

Öyle çok çatı var ki
Gölgelerinde soluk alırken,
Adlarını dahi bilmediğimiz.


Şahbettin Uluat

 

.

Sıcak bir Temmuz günü vakit öğlene yaklaşırken kitap okumak, yazı yazmak için bahçeye çıktığımda ağaçların çatı olduğu banklara yöneldim ilkin.

Oradaki böceklerin rahatsız edeceğini düşünerek karşıdaki ahşap süslü çatısı olan çardağa yürüdüm. İşin doğrusu çatılarla ilgili yazma fikri de o çardağın çatısından geldi.

Bu yazıyı yazarken yaz esintisi püfür püfür burada. Başımın üzerindeki çatı beni büyük bir başarıyla güneşin yakıcı sıcağından koruyor.

Buraya gelirken dışarı birlikte çıkmayı teklif ettiğim iki kişi güneşten söz edip gelmemişlerdi. O an somut bir çatı görmedikleri için içeride, sıcakta kalmayı yeğlemişlerdi.

Şimdi anlıyorum ki, bazen ve belki de her zaman, çatıları bulabilmek, onlara ulaşabilmek için yola çıkmak gerekiyor. Yola düşmedikçe bizi mutlu kılacak sürpriz çatıları bulma şansımız hiç olmayacak.

*

Çoğumuz farkında olmasak da, yaşadığımız dünya görünen, görünmeyen çatılarla dolu.

Kimisi insan yapısı, kimisi doğanın armağanı.

Kimisi gözle görülür, elle tutular türden, kimisi soyut.

Pek çoğu bir boşluğu doldururken, bir işe yararken işe yaramayanları da var.

İlkel dünyada ve ilkel zamanlarda tamamına yakını doğal nitelikte olan çatıların bugün, modern zamanlarda ve modern dünyada on binlercesi var.

İnsanlar bir araya geldikçe kendiliğinden, doğal çatılar kuruluyor ve insanlar bir araya geldikçe çatılar kuruyorlar.

Ayrılıklarla çözülüyor bazı çatılar. Bazılarını insanlar yıkıp gidiyorlar. Bazıları kalıp direniyor olumsuz koşullara.

Himalaya Dağları için dünyanın çatısı dendiğini bilmeyen yok.

İlk insanlar ağaçların ya da mağaraların çatıları altında sürdürmüşler yaşamlarını.

Evlerin çatılarıdır aile çatılarını zırh gibi kapatan, koruyan, gizleyen.

Doğru yerde, doğru malzeme ile üretilmiş, doğru büyüklükte bir çatı ne kadar güzeldir.

Bunu evlilik, arkadaşlık, iş ortamı gibi soyut şeyler için de; çardak, ev, işyeri, kamp çadırı gibi somut şeyler için de düşünebiliriz. Soyut ya da somut her biri sonuçta birer çatı değil midir?

Sizin yaşamınızda olan çatıları hiç düşündünüz mü? Kaçı doğal, kaçı yapay; kaçı soyut, kaçı somut, kaçı vazgeçilmez, kaçı önemsiz?

Onlardan memnun musunuz? Ara sıra onları gözden geçiriyor musunuz; onarıyor musunuz; yıkıp yenilerini kuruyor musunuz?

Geçelim.

Benzer ve aykırı çatılardan söz edelim biraz da.

İbadet yerlerini korudukları halde cami kubbeleri ile katedral çatılarının farklı olduğunu düşünelim.

Dinlerin bizzat kendilerini, getirdikleri kuralları ve altlarında topladıkları insanları dikkate alarak birer sağlam soyut çatı olarak kabul edemez miyiz?

Kimi çatıların ömrünün bir kelebek kadar kısa, kimilerin yüz yıllar olduğunu da düşünelim.

Okulların, işyerlerinin çatılarını onların altındaki öğretmen ve öğrenciler ile yöneticileri; çalışanları ve çalıştıranları; o çatılar altında ve her birinde farklı olan tatları, sevinçleri, hüzünleri geçirelim aklımızdan.

Yaşamını sürdürmek için çalışan pilot için uçağın, şoför için kamyon, otobüs ya da başka bir taşıtın tavanını çekip alabilir miyiz üzerlerinden?

Peki çocukları, yaşlıları çıkarabilir miyiz aile çatısının altından?

Soralım öyleyse kendimize yanımızdaki, yakınımızdaki özellikle tepemizdeki çatılardan niçin, ne kadar ve neden sorumlu olduğumuzu.

Akan çatılarımızı onarmak, eksik olanlarımızı tamamlamak, çürümüş olanlarımızı en modern malzemelerle yenilemek için gelin elimizden ne geliyorsa yapalım şimdi.

Az çok onların farkına vardıysak.

  

8 Ekim 2012, 14:25  

 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..