Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '08

 
Kategori
Anılar
 

Çatışma oyunu

Yakın bir yere gideceksek bile yanımızda birisi olmalıydı. Hatta evimizin 50 metre aşağısında olan babamın işyerine bile yalnız gidemezdik. Benim en yakın arkadaşım, halamın oğlu, apartman komşumuz, babamın ortağının oğlu ve sınıf arkadaşım sıfatlarının hepsine sahip Veli idi.

Lokantamızın bulunduğu binanın altı ve arka bahçesi depo olarak kullanılırdı.Arka bahçe nispeten güvenli olduğu için bizim de oyun alanlarımızdan biriydi.

İki kişi ne oynayacağız diye düşünürken aklımıza güzel bir fikir geldi. O zamanlar tahta olan meşrubat kasalarını sürüye sürüye onlardan bir kale yaptık. Bu kalenin adı Fatsa’ydı. Babamlar konuşurken duymuştum. Fatsa solcuların kalesiydi. Kalenin üstüne ve yanlarına onlarca boş Fruko şişesi dizdim. Veli’ye de karşıya kendi kalesini yaptık. Ona da Pepsi leri dizdik. Zaten orada olan çakıl taşlarından cephanelerimizi alıp kalelerimizin arkasına geçtik

Sağ sol çatışması başlamıştı. Attığımız taşlarla şişelerin kırılması çok hoşuma gitmişti, iki tarafın da kaybı arttıkça barış yapıyor, yeni şişeler diziyorduk. Bir süre sonra kontrolu kaçırıp birbirimizi dahi incitmeye başladık. Artık canımız yanmaya başlamış, ne bulursak karşı tarafa atıyor bağırıp çağırıyorduk.

Bir kardeş kavgasını durdurabilecek darbe gecikmedi. Eniştemin tokat darbesi ikimizin de sesini kestiği gibi kalan son şişeleri de kurtarmıştı.

Eniştem bu oyunların vücudumuza zarar vereceğini, aynı evin çocuklarının iyi geçinmesi gerektiğini, kırılan şişelerin parasının babalarımızın yani kendi paramız olduğunu anlatınca aklımız başımıza geldi. Bir daha böyle oyunlar oynamayacağımıza söz verdik.

Biz söz verdik ama dışarıdaki kardeş kavgsası hiç bitmiyordu ve oyun değil gerçekti...

 
Toplam blog
: 20
: 470
Kayıt tarihi
: 18.01.08
 
 

1970 Ankara doğumluyum. Sırasıyla İltekin İlkokulu, Cebeci Orta Okulu, Ulus Teknik Lise' sini bitird..