Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çattık, teyellemesi kaldı

Çattık, teyellemesi kaldı
 

iğne oyası örneği: www.modapark.org sitesinden


-Allah emeklerini eline vermesin oğul!

-Sağ ol teyze, ömrüne bereket!

(İyi hoş da durduğu yerde niye bu dilek hem de cep telefonundan arayarak. Gerçi arayan o. Konuşulan her kelimenin bedelini kendisi ödeyecek. Tasa ettiğin şeye bak! Birkaç liralık laf koymaz ona. Ne de olsa kocası, saygıdeğer enişte bey Kastamonu eşrafından.)

-Senin de ömrüne bereket yeğenim.

-Hayrola teyze, pek aramazdın, nerden icap etti?

-Hayırdır evlat. Aldığım haberlere göre, bu yaz bahar iş işlemeye başlayacakmışsın, üstelik bizim bura işi, Kastamonu iğne oyası işleyecekmişsin. Hayırlı olsun! 

-Eyvallah teyzeciğim. Güzeller güzeli, dünya iyisi teyzem, sesin pek manidar. (Birkaç kontörlük sessizlik...) Allah Allah yanlış bir şey mi yapıyorum? Ne var bunda? Yazı yazmaktan bıktım (şuna beceremiyorum desen ya!) yararlı bir işe koyulayım dedim. Hatırlarsan, çocukluğumda iş işleyen kadınlara kızlara bayılırdım. Yazmalar, kanaviçe, kırlent, oyalar... büyülerdi beni.

-Ya, demek öyle! "Her boyayı boyadık da fıstıki mi kaldı?"

-Böyle diyerek kalbimi kırıyorsun be teyze. Bildiğin gibi yıllardır çile çekiyorum. Yazma uğraşı. Nafile! "Yeldir elek, yeldir saç, elim hamur karnım aç." N'apayım, ben de bu işe sıvandım. Gümüş değil ama has çelikten bir iğnem; ipek ibrişim olmasa da beş on kuka ipliğim var. Çeyiz sandığımı da açtım, gerçi fakir, kat kat yazmalar, göynekler, donlar yok içinde, fakat küflenmiş olmasına rağmen elimdeki üç beş arşın bez yeter de artar. Geceyi gündüze katarak dur durak yok, ilmek ilmek işlerim yazmaları. Çeşit çeşit örnek de var önümde. Sarhoş bıyığı mı istersin, doktor gözlüğü mü yoksa bülbül tükürüğü mü? Hercai çiçeği mi, gül oya mı? Aşktan acıya, üzüntüden sevince, hakikatten hayale bin bir motif. Nice genç kızın göz nuru el emeği... Acemiyim, onların tırnağı olamam ama o güzel örnekleri önüme koyar, elbet öğrenirim. Para kesesi, başörtüsü, yastık kenarı, saat/ tütün kesesi falan işlerim. Sonra da ver elini "Kadınlar Pazarı"...

-Maşallah, hayallerin hâlâ derya deniz, lakin boş hayaller!

Nur içinde yatsın, anam derdi ki: "Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz."

-Ne yani benden bir .ok olmaz mı demek istiyorsun teyze!

-Estağfurullah evladım. Demem o ki yapacam edecem deyi büyük laf etme. Haddini bil. Hemi de bildiğin ettiğin işlerle uğraş. İlle de ille iğne oyasıyla uğraşmak istiyorsan git bu çileli sanatın geçmişini araştır et, gün yüzüne çıkmamış olanları bul sonra da otur yaz. İnsanlara bir hayrın dokunur hiç olmazsa.

Desene gene iğneyle kuyu kazmak çıktı bahtımıza.

Daha bu ne ki? Çattık, teyellemesi kaldı.

 

 
Toplam blog
: 57
: 385
Kayıt tarihi
: 26.11.12
 
 

Yazar, gazeteci (eskisi); şimdilerde işsiz, göğe ve suya yazıyor.  ..