Çay, çekirdek keyfine buyurun

Evimiz gibi

Çay, çekirdek, pasta, kek, kurabiye, mısır.. Hepsi var canım. Dün akşam koltuğuma otıurdum, elimde kumanda saate baktım 8' e geliyor. Benim dizi başlıyor dedim. Kendimi dinlendirdiğim, neşelendirdiğim, üzerimde biriken stresi tükettiğim bir dizi, bir seyreti "Avrupa Yakası".

Gaffur'un çekirdek çıtlatışı, babasının çayı büyük bir keyifle içişi nasıl canım çekti. O saatte ne çay hazırdı ne de evde çıtlatacak çekirdek vardı. Ardından Makbule'nin kekleri, pastaları -ayıp yahu- kızcağıza emek çekmiş pişirmiş Burhan bey zahmet edip yemiyor bile. Bana gönder bari. Hele İfoş'un kurabiyeleri yok mu her bölümde odadaki sehpada hazır yiyecekler, çaylar kekler. Sabah kahvaltısındaki atışmalar, akşam yemeğindeki takışmalar.

Arada bir Burhan' da patlamış mısır keyfi yapan Gaffurun, mısırları zevkle ve dağıtarak yemesi yok mu. Ordan geçelim sakızlı muhallebiye. Tacettinle Sertaç'ın kase kase miğdeye indirmelerine. Dergi ofisinde, Tanrıverdi' nin kahve servislerine. İzlerken bile yemeyenin yiyesi geliror. Siz siz olun bu yiyecekleri yanınıza almadan televizyon karşısına geçmeyin derim. Ben dayanamıyorum çünkü. Yada hepsinden az birşey yiyinki biyerleriniz şişmesin. Benden söylemesi.

İyi seyirler...

26/04/2007