Çay içmenin faydaları nelermiş?

Gelin Türk insanının bir türlü vazgeçemediği çaydan bahsedelim.

Çay nedir? Nerede, nasıl yetiştirilir? Özellikleri ve insan sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Hepsine birer, birer göz atalım…

Çay bitkisi yaprağını dökmeyen bir bitkidir. Yeterli düzeyde sıcaklık ve nemin bulunduğu yerlerde yıl boyu sürgün oluşumunu sürdürür. Yeterli düzeyde sıcaklık ve nemin bulunmadığı yerlerde, soğuk mevsimlerde, sürgün oluşumu duraklar, yaprak ve tomurcuklarda gelişme olmaz. Çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığı zaman bir ağaç görünümü alır. Gelişme yüksekliği türlere göre farklılıklar gösterir. Sürgün döneminde yağmurun bol ve sıcaklığın yeterli olması gerekir, aksi takdirde bitki beklenen sürgünü veremez, gelişme önemli ölçüde geriler ve dolayısı ile ürün miktarı önemli ölçüde azalır.

Çay bitkisinin gövdesi esmer ya da koyu esmer renktedir. Dallanma özelliği yüksektir. Gövde ve dallar üzerinde çok sayıda belirsiz tomurcuk gözleri bulunur. Bu durum ürün miktarı ile yakından ilgilidir. İlk sürgünler yeşildir. Odunlaşmanın başlaması ile alttan başlayarak yıllık sürgünler kahverengini alırlar.

Çay bitkisinde yaprak genel olarak geniş elips şeklindedir. Yaprak kenarları dişlidir. Tiplere göre değişiklik göstermek üzere yaprak rengi mat ya da parlaktır. Tomurcukta ve körpe yaprakların alt kısmında azda olsa tüy bulunur.

Çay bitkisinde normal yapraklardan başka, bir takım küçük, yaprak benzeri oluşumlar da görülür. Çay bitkisinde anılan ilk yapraklar genelde balık yaprağı olarak adlandırılmıştır.

Çay bitkisinin çiçeği beyaz renklidir. Çay bitkisi Rize bölgesinde genellikle Ağustos ayında çiçek açar, Aralık ayının sonunda çiçeklenme sona erer. Sıcak iklime sahip ülkelerde yılın hemen, hemen her ayında bitki üzerinde çiçek olabilir.

Meyvelerin oluşması yaklaşık bir yılda tamamlanır. Çiçek tohumlarının oluşması ve açması, çay yapraklarında hoş koku maddelerinin birikmesine yol açar. Bu nedenle bu mevsimde alınan yapraklar nitelikli çay üretimi için ayrı bir önem taşır.

İşte bu çay bitkisi üzerinde, Avrupa Beslenme Kliniği'nde yapılan çalışmalar 'Çay vücutta su kaybına neden olur, düşüncesini çürütmüş.

Çay sadece vücudun suyunu tekrar geri kazanmasını sağlamıyor, aynı zamanda kalp krizi riskine ve bazı kanser türlerine karşı da koruma sağlıyormuş.

Uzmanlar çayda flavone isimli P vitamini içeren bir maddenin bulunduğunu bu maddenin de sağlığa çok iyi geldiğini belirtiyorlar.

Çay bitkisi özellikle sağlık kaynağıymış!
Bakın Çay neler yapıyormuş; Hücrelerin zarar görmesini engelliyormuş. Birtakım antioksidanların birkaç tür bitki dışında sadece çayda bulunduğu özellikle uzmanlar tarafından belirtiliyor. Uzmanlara göre günde üç veya dört fincan çayın kalp krizi riskini de azalttığını da öğreniyoruz bu arada!

Bazı araştırmalar çayın kansere karşı da etkili olduğunu ortaya koyuyormuş. Diğer taraftan diş plaklarının oluşmasını engellemesi ve kemiklerin güçlendirmesine yardımcı olması da diğer yararları arasında yer alıyormuş.

Beslenme uzmanı Dr. Carrie Ruxton’a göre; Çay içmek su içmekten daha yararlıymış. Ayrıca, Çayın vücuttaki su miktarını azalttığı düşüncesi tamamen geçmişten gelen yanlış bir inanışmış. Kafein üzerine bugüne kadar yapılan çalışmalar kafeinin vücutta su tutması konusunda hep olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmış, ama içebileceğiniz en sert çay veya kahve bile vücudunuzun büyük oranda sıvı kazanmasını sağlarmış.

Çayın sadece anemi riski taşıyan kişilerde etkisi tam olarak bilinmiyormuş. Besinlerdeki demirin emilimini azalttığı için anemi hastaları için belki sorun yaratabilirmiş. Bu sebeple doktorlar anemi hastalarına gün içindeki öğünlerin ardından çay içmelerini pek önermiyormuş.

Uzmanlar sağlıklı bir insanın günde 1.5 veya 2 litre civarında sıvı almasını öneriyorlar. Tabi ki bu miktarın bir kısmının çay olması koşuluyla...

Evet bir Çay sever olarak, içtiğim çayın bana faydalı olduğunu öğrenmek, beni fazlası ile mutlu etti.

Sizlere de önerim, için...