Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Siyaset
 

Çayın Oluşumu Tarihi,Sürgün Dönemleri

Çayın Oluşumu Tarihi,Sürgün Dönemleri
 

Çayın hikâyesi, Hıristiyanlık döneminden önce yaklaşık 5000 yıl evvel eski Çin' de başladı. Shen Nong önceleri imparator, bilgin ve bitki bilimci iken sonraları Tarımın Tanrısı olduğu efsaneye göre Shen Nong, yaz günü akşam yemeği için hizmetkârı su kaynatırken bir ağacın altında oturuyordu. Ağaçtan bazı yapraklar su kabının içine düştü ve su kahverengileşti imparator bu yeni sıvı ile ilgilendi ve biraz içti. Onu ferahlatıcı buldu ve bu şekilde çay icat edildi. Bu bilgi kişiden kişiye nakledilmiştir.

Diğer taraftan, Hindistan' da ki efsaneye göre çay içen ilk kişi " Buda" dır. Buda, uykusu bastırdığında, yanındaki çay bitkisinden birkaç yaprak koparıp, çiğner ve yorgunluğunu giderirdi. Bu çay bitkisi yabani idi.

Çay servisi hakkında ilk kitap " DOOYAKU " eski Kan dönemimin imparator Sen döneminde yazılmıştır.

Çayla ilgili ilk kaynak, 4. yüzyılda çay bitkisinin tıbbi etkileri ve hazırlanışını anlatan, Kien Lung tarafından yazılmıştır.

Tang sülalesi dönemine kadar (618-907 M.S), çay Çin' in milli içeceği olmamıştır. Bu dönemde, Lu Yu, çay hakkında ilk kapsamlı kitabı yazdı. Çay Vecisezi: Cha-Kyou' Tang döneminde yaşayan Lu Yu, Çin'de çayın tarihçesini üretim metodunu, çay kaplarının üretimini ve çayın içime hazırlama metodunu ve içimini tartışmıştır.

Bundan sonra yalnızca, Budist' ler vasıtasıyla Japonya ile değil, aynı zamanda tüccarlar vasıtası ile Avrupa ülkeleri ile tanışmıştır. Ve şimdi Çay dünyanın her tarafında en popüler içecek olarak sunuluyor.

Çay bitkisinin anavatanı kimilerine göre Çin, kimilerine göre Hindistan olan çay bitkisinin milattan yaklaşık 2700 yıl önce Çin'de yetiştirildiği öne sürülmektedir. Önceleri ilaç olarak kullanılması sonra da sanayisinin ilk kez Çin'de geliştirilmesi ve dünyaya yayılması, anavatanının Çin olması görüşünü güçlendirmektedir.


Çayın anavatanı (gen merkezi), Kuzeyde 20.paralelden başlayıp 10. paralele kadar uzanan bölgedir. Çin'in Yunnan bölgesi, Sealy (1958) tarafından tespit edilmiştir. Fakat henüz teyit edilmemiştir. 1835 yılında C. Sinensis var. Asamsıca, varyetesinin yabani bir tipi, Hindistan'ın Kuzey Doğusu Assam'da ve daha sonra Tayland ve Burma' da bulunmuştur. Çay bitkisi gen merkezi olan bölgenin dışında, kuzeyde 42 paralelden ( Türkiye) Güneyde 30 paralele (Güney Afrika) kadar geniş bir alana yayılmıştır.

Türkiye' de çay tarımın ile ilgili ilk girişimler 1917 yılından sonra gelişmiştir. Batum ve havalisinin ana vatana geri verilmesini izleyen günlerde inceleme yapmak üzere bölgeye bir heyet gönderilmiştir. Heyete yer alan Halkalı Ziraat mektebi Alisi Müdür vekili Nebatat ve Emraz-ı Nebatiye Müderrisi Ali Rıza ERTEN seyahat dönüşü iktisat vekaletine sunduğu 91 sayfalık raporunda benzer ekolojiye sahip olan Doğu karedeniz kıyılarımızda da çay bitkisinin yetiştirilebileceği açıklanmıştır

BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ

Bir asırlık bir ömre sahip olan çay bitkisi doğada serbest olarak büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Kültür tipleri çalı formunda olup tek gövde halinde olduğu gibi çok gövdeli olanlarda vardır. Her dem yeşil olan bir bitkidir. Yaz ve kış yaprağa sahiptir. Yeterli düzeyde sıcaklık ve nemin bulunduğu yerlerde, (ekvatorun 18 derece kuzey ve güneyinde) örneğin Sri Lanka ve Kenya gibi ülkelerde dormant dönem oluşmayıp yıl boyu sürgün oluşumu devam eder. Çay bitkisi aktif vejatasyon periyodunda Sürgün oluşumunu tamamlandığında ekolojik şartlarına bağlı olarak zorunlu bir dinleme( peryodise) gösterir. Bu dönemde sürgünü oluşturan yapraklar tazeliğini kayberder genişler ve sertleşir.

1. Kök

Bir ana kökten çıkan kuvvetli yan köklere ve bu yan kökler üzerinde daha ziyade toprak yüzeyine yakın saçak köklere sahiptir. Bazı çeşitlerde yan kökler kazık kök gibi toprak derinliklerine de gidebilir.
Bitkiyi besleyen köklerin ağırlığı genel kök ağırlığının % 5 kadardır. 1-2 mm den kalın köklerin hücrelerinde bol miktarda nişasta bulunur. Budanan bitki depo edilmiş olan bu besin maddesi sayesinde gelişmesini sağlar.

2.Yaprak

Çay bitkisinde genel olarak yaprak geniş elips şeklinde olmakla berbaber çay tipleri arasında farklılık gösterir. Çay bitkisinde yeni yaprak ve dallar olgunlaşmış yaprakların koltuklarında bulunan vejetatif gözlerinden oluşur. Kısa bir sapa sahip olan ve her dem yeşil olan yapraklar yumurta biçiminde uca doğru sivridir. Olgunlaşmış yaprakların kenarları az veya çok dişlidir. Boyları çeşide göre değişik olarak 3-35 cm uzunluktadır.

3.Çiçek

Çay yetiştirilen Doğu Karadeniz Bölgesinin ekolojik şartlarında temmuz ayının ikinci yarısından itibaren yaprak koltuklarında kısa bir sapın ucunda iki veya üç gözlü çiçek tomurcukları belirmeye başlar. Ağustos sonunda veya Eylül başında bu tomurcuklar daha da gelişerek sapı uzar, beyaz ve gösterişli çiçekler açılır. Çiçeklerin açılımı periyodik olarak birbirini takip eder.

4. Meyve ve Tohum Oluşumu

Tozlaşma olduktan sonra taç yapraklar dökülür çiçek sapının ucunda aşağı doğru küçüçük meyvecikler oluşur. Bu meyveler bahara girince şişmeye başlar ve eylül ayında normal boyuta ulaşır parlak yeşil bir renk alır. Ekim ayı içinde olgunlaşmaya başlayan meyveler kirli yeşil veya kırmızımsı bir renk alırlar, tohumlar tam olgunlaştıktan sonra meyve kabuğu açılır tohumlar kendiliğinden açığa çıkmış olur.

Meyveler genellikle üç gözlü ve kalın kabukludur. Meyve içinde 3 adet tohum bulunur. Bazen yumurtalıktaki parçaların dumura uğraması nedeni ile tohum adedi azalmaktadır. Bazende meyve gözünde bir tohum tam ortadan bölünmüş şekilde oluşabilmektedir. Olgunlaşmamış meyveler yeşil olgunlaştıktan sonra meyveler kahverengi fındık iriliğinde normal olarak 12 mm çapındadır. Tohumların bünyesinde % 20-30 nispetinde yağ bulunur bu yağda saponin maddesi vardır. Saponin maddesi alındıktan sonra yemeklik yağ olarak değerlendirilir..

Çay bitkisinde ürün, toplama tablası üzerinde bütün vejetasyon süresince, periyodik gelişme gösteren taze sürgünlerden alınır. Sürgün, büyüme döneminde aktif (dormant olmayan) tepe tomurcuğu ve bunu takip eden taze 2-3 yapraktan ibarettir. Çay bitkisinde toplama, diğer ürünlerdeki hasat ile eş anlamdadır.

Teorik olarak, çay sürgünü toplanırken sürgün dibinde sadece janam olmalıdır. Bu toplama sistemindeki amaç, hasat tablasını yani toplama yüzeyini korumaktır. Balık yaprak üzerinden toplamak veya tek yaprak üzerinden toplamak, diğer sistemlere göre üstün ve daha baskındır.

Her çeşit toplama sistemi olabilir. Ancak hasat edilen yapraklar kaba veya olduğu gibi kaba olmamalıdır. Çünkü ürün ve kalite için zararlıdır. Toplama yüzeyinde sürgünün alt kısmında yalnızca yapraklanma olmalıdır yani odun olmamalıdır ve derin bir şekilde toplanmamalıdır.

1. Standart ürün

Tomurcuklar,

Bir yaprak ve bir tomurcuk, İki yaprak ile bir tomurcuk,

Üç yaprak ile bir tomurcuk,

Körpe tomurcuk,

Taze tek yaprak.

2. Alt standart (standart dışı) ürün

Tomurcuk ve dört yaprak,

Kart tomurcuk,

Kart tek yaprak,

Sert saplı yaprak, (odunlaşmış)

Zarar görmüş yaprak.(kesilmiş, ezilmiş v.s)

İklim ve kültürel uygulamalara bağlı olarak dinlenme periyodundan çıkıp gelişme periyoduna giren çay bitkisinde dormant tomurcukların uyanması ile ilk sürgün dönemi başlar. Sürgün gelişim periyodunda ilk olarak Janam, balık yaprak ve sırası ile normal yapraklar birbirini izleyerek oluşur. Bu oluşum beşinçi normal yaprağın tamamlanması ile yeniden dormant dönem başlar ve banji teşekkül eder. Böylelikle ilk sürgün oluBelli bir dinlenme periyodundan sonra (2-3 hafta) yeniden uyanan dormant tomurcuklar, ikinçi sürgün dönemini başlatır, yeniden sürgün oluşum periyodu devam eder ve normal yapraklar oluştuktan sonra dormant dönem (banji) yeniden başlar. Bu sürgün periyodu ülkemiz ekolojik şartlarının bir gereği olarak, bir vejatosyon periyodunda 3 bazen 4 sürgün dönemi oluşturmaktadır. Vejetasyon periyodu (aktif gelişme dönemi) Mart ayının ilk haftası başlar ekim ayının sonuna kadar devam eder. Bu vejetasyon devresinde 2-3 defa dinlenme (peryodise-banji) periyodu oluşur. Bu süreler ortalama olarak:

I.Dinlenme devresi: 21 gün,
II.Dinlenme devresi: 8 gün,
III. Dinlenme devresi: 7 gün olmak üzere 36 gün şeklinde özetlenebilir.

Bu dinlenme dönemi arasında yer alan sürgün devreleri vardır. Genellikle iklim şartlarına bağlı olarak bu vejetasyon periyodunda 3 bazen de 4 sürgün dönemi oluşmaktadır. Bu sürgün dönemleri oluştuğu zaman itibarı ile

I.Sürgündönemi: Mayıs-Haziran
II.Sürgündönemi: Temmuz-Ağustos
III. Sürgün dönemi: Eylül-Ekim

 
Toplam blog
: 6
: 7353
Kayıt tarihi
: 27.01.08
 
 

Karadenizin, en çok göç alan, denizin mavisiyle tabiatın yeşilinin bütünleştiği Trabzon'un Of ilçesi..