Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '07

 
Kategori
Felsefe
 

Çekim yasası, dördüncü boyut ve etken

Çekim yasası, dördüncü boyut ve etken
 

Canlı yerçekimine bağlı olarak denge kurar ve bu fon üzerinde varlığını sürdürür. Yerçekimi güçlü bir mıknatısın sürekli çekmesini sürdürmesi gibi devam eder. Biz canlılar sürekli bir çekilme içindeyiz. Güneş gazlarını merkezine çeker ve tekrar dışarı iter, bunu sürekli yapar dışarı ittiği gazları tekrar çekerken çekimden kurtulan gazlar ışık hızıyla uzayda ilerler. Dünya çekme hızını atmosferin sınırına kadar güçlü olarak devam ettirir. İtme gücü ise merkezinde kalmıştır. Diğer itim gücü ise güneşe karşıdır. Yeryüzündeki çekilmekte olan her madde yerkabuğunda çekilmesi devam ederek bulunmaktadır. Dikey olarak çekimin devamı sürerken, yatay ilerleyiş belli bir hızda olursa bu etki kaybolur. Uçmada çekime karşı koyma enerjisidir.

Biz insanlarda çekilme sürecini sürekli yaşıyoruz. Tutunmamızı sağlayan yer kabuğu olmasa merkeze çekilip tekrar itilme yaşayacaktık. Bu sürekli çekme - itme periyodu tüm evrendeki enerji odaklarında var. Dünya güneş etrafında dönerken, güneşin çekmesinin etkisine karşı kendisinin onu itme etkisini sürdürür. Bu güç dengesi onun kendi etrafında dönmesi ve güneş etrafındaki yörüngesini belirlemiştir. Biz insanlar hem çekilme hem itilme hem de dünyanın dönme sırasındaki etkilere maruz kalıyoruz.

Maddenin çevresiyle çekim - itme ilişkisini dördüncü boyutu olarak düşünebilir miyiz ? Madde varlığını bu durum sayesinde gösterir. Art alan düşüncesinin önemi ortaya çıkıyor. Bir insan dünyanın çekimindedir(alanında). Dünya güneşin, güneş samanyolunun, samanyolu ... devam eder.

Canlı büyüme miktarını, dünya çekimi ve döngüsüyle sınırlar. Dev ağaçlar ve dinazorlar belli bir büyüme sınırına kadar ulaşabilen örneklerdir. Bu durum canlının uzayda başka gezegenlerde şekillerinin değişerek uyum geliştirebileceğini fakat sınırlarının o yaşadığı ortama bağlı kalacağını gösterir. Dünya çekiminin azalması kemiğin yumuşamasını ve kasın ise kasılma hızını yavaşlatacağı ortadadır. Çekimin artması ise canlı boyutunu küçültmeye zorlar. Büyümek zorlaşır.

Biz insanların, ömrünün sınırlarını belirleyen hastalıklar(ruhsal, fiziksel, genetik), kazalar, ilişkiler(savaş, cinayet vb. suçlar) üç önemli etkenlerin etkisini azaltsak bile varlığımızın devamına yardım eden dördüncü etken olan yerçekiminin etkisi bizleri uzun bir süre meşgul edecektir. Vücumuz yerçekimine karşı koyarken kendini zayıflatmakta ve ömrünü kısaltmaktadır. Bu durum, bir gökdelene çıkıp inmeye benzer. En önemli yeri manzarayı seyretmektir. Alt katlarda bile tüm manzarayı görebilmek veya görebildiklerinden doğru tahmin çıkarmak da mümkündür.

Varlığımızın oluşumuna yardım eden unsurlar, yokluğuna da neden oluşturabilir. Bilmek bize mutluluk verir, çünkü mutsuzluğa yol açan nedenlerin çoğu bilmediklerimizden gelir.

 
Toplam blog
: 110
: 1205
Kayıt tarihi
: 30.05.07
 
 

"Yazıyorum o halde düşünüyorum" diyen, güncel gelişim ve değişimleri takip ederken anlam ve kavramla..