Çelişki!

Beşiktaş yönetimini (haklı olarak) beğenmeyip, 1926 doğum’lu 81 yaşındaki değerli büyüğümüz Süleyman Seba’yı tekrar göreve çağıranlar,

Gönlümüzde taht kurduğu yıllarda apansız gidişine üzüldüğümüz, 1972 doğumlu 35 yaşındaki Pascal Nouma’ yı, en verimli zamanlarında Beşiktaş dışında Galatasaray, Trabzon ve Fenerbahçe de oynayan ama yine de kendi evladımız olduğu için affettiğimiz 1972 doğumlu 35 yaşındaki Sergen Yalçın’ı hala takımda oynadığını görmek isteyen arkadaşlar,

Rüştü’yü yaşlı buluyorlar.

Mesele yedek kalması mı? Uzun bir sakatlık dönemi geçirdi. Futbolda sakatlanmanın yaşı da yok, mevki de. Sonra Zigo alemi cihan bir hoca mı? Futbol uleması mı? Oynattığı futbol ortada. Bu yıl nasıl şampiyon oldukları da. Kimbilir niçin takmıştır Rüştü’ye?

Galiba asıl problem yaşında yada yedek kalmasında değil. Rüştünün bu güne kadar giymiş olduğu formada. Renklerde. Barca formasını üzerinden çıkarıp, Beşiktaş’a gelmiş olsaydı, sanırım bu kadar gürültü kopmazdı.

Nankör bir meslek futbol nankör. 30 yaş üzeri futbol oynamak için yaşlı, teknik direktörlük yapmak için genç! Ortasını bulamıyoruz Birinde gençlik ararken, diğerinde olgunluk, tecrübe. Ertuğrul hocaya yaşından dolayı yapılan yorumlar aklıma geldi de!

Bir iki söz de Fenerbahçelilere. Resme iyi bakın. O resim Pendik maçından sonra arabasında tekme tokat dövdüğünüz kalecinize yani Rüştü'ye ait. Düne kadar Tümer Metin'in ahlaksız gidişine "profesyonellik" yakıştırması yapıyordunuz. Simdi niye değişti fikriniz?