- Kategori
- İnançlar
Cemaatleşme türleri
Türkler, ilerici de olsalar, çok kolay cemaatleşiyorlar. Çok çeşitli cemaatleşme türleri mevcut.
Bunlardan, sanat ürünü tüketimi üzerinden, bir cemaatleşme örneği kümesini irdeleyeceğim:
Galatasaray Aslı Han’da her cumartesi 2 grup toplanır:
İlki, 1955-1965 yabancı kovboy filmi sevenler grubudur. İkincisi, 1955-1965 arası melodram Türk filmi sevenler grubudur. Her 2 grup da toplanır, sohbet eder, film takasında bulunur, çay içer.
Grupların özelliği, darlık, kapalılık, birbiriyle geçinemezlik olarak sayılabilir. Bireyliğe asla izin verilmez, giriş ve çıkış serbest değildir, örneğin bir hafta toplanmaya gelmezseniz hemen telefon ederler size.
Yani olay, samimiyetten çok alaturka laubalilik çizgisindedir. Bizim tüm cemaatlerimizde bu özellik sırıtır. Bizim tüm toplumsal ilişkilerimizde bu sırıtır.
Diğer bir grup daha var: Onlar da internette birbirlerine film öneriyorlar. Entellektüel düzeyleri düşük, film birikimleri düşük. Yaşlanmışlar, emekli olmuşlar, boş zamanlarını dandik filmlerle heba etmek arzusundalar. Eleştiriye tahammülleri yok. Daha çok huzurevi havasındalar.
Burada arada mesafe var ama bu insanların çoğu birbirini neredeyse 50 yıldır tanıyan kişiler, yalnızca zamanla yolları ayrılmış.
Sözünü ettiğim tüm insanlar, bilgisel / kültürel / eğitimsel açıdan TC’nin ilk binde birine ait. Dolayısıyla durum, imam yellenince, cemaat ishal olur, durumu olmakta.
Sorun, belki de daha çok cemaatleşmek değil, cemaatleştiğinin bilincine varamamak ve bunu topulmsallığa dönüştürememek. Bunu Fethullahçılar’da da yıllarca izledim: Kendilerinin kapalı bir grup olduğunu hep inkar ettiler ve kendilerine bile takıyye yaptılar. Şimdi de bir zamanlar Fethullahçı olduklarını inkar etme çizgisindeler.