Cemal Kaşıkçı, Türk Aşkı Uğruna Öldürüldü mü?

Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girip bir daha çıkmayan muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suudi krallığının son kurbanı mı oldu.

Cemal Kaşıkçı, Türk nişanlısıyla evlenmek uğruna başına gelebilecek her türlü felaket senaryosunu bile bile Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girdi. Tek istediği şey, Suudi Arabistan'da evlenmediğine dair basit bir evrak almaktı aslında. Bu evrakı alacak ve Türk nişanlısıyla evlenmek için önünde hiçbir engel kalmayacaktı.
Saat 13.00'de Türk nişanlısıyla birlikte geldiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girerken telefonunu ve bazı evrakları nişanlısına verdikten sonra aynen şöyle dedi:
"Saat 16.00'ya kadar başkonsolosluktan çıkmazsam Türk yetkilileri ve Türk-Arap Medya Derneğini ara ve durumu bildir"
Başına gelecekleri biliyor gibiydi.

Türk istihbarat bilgilerine göre Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'dan gelen 15 kişilik istihbarat ekibi tarafından öldürüldüğü ve cesedinin taşındığı tahmin ediliyor.
Muhtemelen Kaşıkçı'nın cesedi hiç bulunamayacak.

Konuyu araştıran Reuters Haber Ajansı'na Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Otabi, Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında olduğu saatlerde güvenlik kameralarının çalışmadığı bilgisini vererek soru işaretlerini daha da artırdı.
Belli ki, Suudi yetkililer mızrağı çuvala sığdırmaya çalışıyorlar.

İslamın doğduğu topraklar artık bir terör devleti haline dönüştü. Veliaht Prens, kendi koltuğunu korumak adına İslam dünyasını ABD ve İsrail'e sattı!..

Suudi Arabistan'a Hac vazifesi, Umre, iş veya turistik gezi için gitmek isteyenlere kesinlikle Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ı ya da Suudi Arabistan'ı eleştirmemelerini öneriyorum.

Suudi Arabistan, ABD ve İsrail ile o kadar sıkı ilişkiler içindeler ki artık istihbaratları bile CIA ve MOSSAD gibi çalışmaya başlamış. Bilhassa sosyal medya üzerinden yapılan eleştiriler Suudi İstihbaratı tarafından ivedilikle araştırılıp bunları yapanlar eminin not ediliyordur.

Sonrası mı?
İki ihtimal var!..
Ya vize için başvurunuz reddedilir veya daha korkunç olan ikinci senaryo hayata geçebilir.
Vizenizi alırsınız, Suudi Arabistan'a gidersiniz ve "ortadan kaybolursunuz bir anda"
Artık kimse sizi bulamaz!.. Hapiste misiniz, öldürüldünüz mü ya da çöle mi gömüldünüz? Artık muamma olarak kalırsınız!..
Yemen'de çocukları, kadınları fütursuzca katleden, Suriye'de sayısız masum sivilin bombalanmasını finanse eden Suudi Arabistan Krallığı size neler yapmaz?

Bu yazıyı yazarken bile hayatım tehlikede olduğunun bilincindeyim.
Eşime, arkadaşlarıma ve yakınlarıma şimdiden vasiyetimdir!..
Allah ömür nasip eder de Hac vazifesi için Suudi Arabistan'a gitmek nasip olursa ve ortadan kaybolursam ya da öldüğüm haberi gelirse bilin ki sorumlusu Suudi Arabistan Krallığı ve Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'dır!..