Cemal Usta'nın meşhur odun köftesi

Ege Bölgesi mutfak kültüründe köftelerin apayrı bir yeri var. Hemen aklımıza gelenleri bir çırpıda sayacak olursak: İzmir köfte, Manisa kebabı, Tire köftesi, Ödemiş kebabı, Salihli odun köftesi şeklinde listemizi uzatmamız mümkün. Temelde aynı segmentte yer alan bu köftelerin her bir türü mutlaka ki diğerlerinden gerek kullanılan malzemelerle, gerek pişirme teknikleri ile gerekse de servis ediliş biçimleri ile farklılıklar arz ediyor.

Salihli ilçemiz de yöreye özgü “Odun Köftesi” ile meşhur olmuş durumda, gastronomi dünyasında. Mutlaka ki bilenlerimiz vardır ancak bilmeyenler için ya da hayatında odun köftesi denilen gastronomik güzelliğin tadına varamamış olanlar için müthiş bir tavsiyem olacak. Odun köftesi İzmir-Salihli’nin, Cemal Usta da odun köftesinin vazgeçilmezi bana göre.

İzmir’den Uşak-Afyon istikametine gelirken, Salihli’ye henüz girmeden sağ kolunuzun üzerinde sıralanmış, bahçeler içerisinde birkaç tane tesis görebilirsiniz. İşte bunlardan biri “Cemal Usta’nın Odun Köftesi” tabelası ile yazıma konu ettiğim restoran.

Bahçe ve ağaçlıklar içindeki mekana girdiğinizde kendinizi öncelikle oldukça geniş bir verandada buluyorsunuz. Hava durumu müsait ise içeriye hiç bakmayın derim. Ancak restoranın içi de oldukça nezih ve temiz.

Hemen masanıza gelen güleryüzlü garsonları öncelikle çorba arzu edip etmediğinizi soruyorlar. Ben kelle-paça çorbalarını tecrübe ettim cidden iyi idi. Siz çorbalarınızı içerken küçük meze tabaklarında her kişiye ayrı olarak; odun ateşinde közlenmiş yeşil biber, yine odun ateşinde pişirilmiş domates, maydanoz-soğan ve enfes yoğurt tabakları servis ediliyor, sürahide getirdikleri buz gibi soğuk su ve sıcak pide ile birlikte.

Çorbalar bitip de boş kaseler alınırken, aynı anda, odun köfteler bırakılıyor masanıza. Odun köfte alıp-almayacağınız hiç sorulmuyor yani size. Oraya gelmiş müşterinin başka amacı olmadığı varsayılıyor. Sadece köftelerinizin yarısında iken ilave köfte isteyip-istemediğiniz sual ediliyor. Genelde istiyorsunuz tabi.

Köfteler ve küçük tabaklardakiler silinip-süpürüldükten sonra yine sorulmadan tereyağlı revani tatlınız önünüze bırakılıyor. Tatlınızı yerken çay ya da kahve talebiniz alınıyor. Ben, sade Türk kahvelerini içtim, abartmıyorum üçte bir fincan telve vardı içinde.

Yemek ve servis kaliteleri mükemmele yakın. Cemal Usta artık ocağın başından ayrılmış, muhterem eşi ile birlikte kasanın başında idi. El vermiş ustalarına. İki tane ortaokul çağlarında şirin kız servis de garsonlara yardımcı oluyorlardı. Sormadım ama Cemal Usta’nın torunları olabileceğini tahmin ettim.

İşte böyle dostlar. Yolunuz bir gün Salihli’den geçer ise, canınız da şu anda olduğu gibi odun köftesi isterse, Salihli’nin İzmir çıkışında bulunan restoranlardan birinde kendinize bir gastronmik ziyafet çekebilirsiniz. Ben, Cemal Usta’nın mekanını tecrübe ettim, memnun kaldım, tercih tabi ki sizlerin. Afiyet olsun efendim.

Not: Yukarıdaki fotoğraf www.answers.com adlı siteden alınmıştır.