Çember daralıyor

Çember git gide daralıyor. Parti içerisinde bir huzursuzluk var. Oligarşik yapı ve tek kişilik despot yapıya karşı çıkanlar gitgide artıyor. Bu sayı daha da artacak bu belli. Bugüne kadar hiç böyle bir deprem ile sarsılmamıştı AKP. Ama bundan sonra her şey çok farklı olacak belli ki.

Bu olayın temeline baktığımızda Gezi Parkı Direnişi yatıyor bana göre. O günlerde başlayan deprem önce Türkiye'yi. Ardından da AKP'i tam merkezden vurdu. O günlerde korkudan olsa gerek hep susan milletvekilleri cemaattn ve halktan aldıkları güç ile açtılar ağızlarını, yumdular gözlerini. Parti içerisindeki namahrem bütün içerikleri bir bir anlatmaya başladılar. Bu şekilde de AKP tam 7 vekili kapının önüne koyduk dedi. Ama o vekiller biz kapıyı vurduk ve çıktık dedi. Kim haklı siz karar verin.

Hesaba katılmayan diğer bir noktada Erdoğan'ın her kötü olay sonrası aynı konuşma ile halkın karşına çıkması. Ama artık buda biraz eskidi. Artık kimse aynı masalı dinlemiyor. Hava alanında yapılan o konuşmalar artık dinlenmek yerine eleştirilmeye başlandı. Hemde kendi örgütü yüzünden.

Örgütte aslında durumdan rahatsız bu belli. Parti içerisinde hakkımız yeniyor çığlıkları günden güne su yüzüne çıkmaya başladı. Gerek kadın kolları gerek ise gençlik kolları bu olaya tepkili. Tepkilerini de en yüksek sesle dile getirmekten kaçınmıyorlar.

En güvendiğim dediği adamlar ise bir bir terk edip gitmeye başladı. Hele ki Bayraktar'ın terk edip gidişi hiç bir şeye benzemedi. TOKİ'nin başına koyduğu ve ardından sağ kolu yaptığı adam, her şeyi ortay döküp, bütün kirli çamaşırları ortaya koyup arkasına bile bakmadan çekti, gitti. Eski bakan ve milletvekilleri de bu gidişi izledi. Şahin'de en güvendiği adamlardandı. Ama o da Bayraktar gibi bu iş artık çığırından çıktı. Hak yiyenler ile ben aynı ortamda bulunmam dedi ve ayrıldı.

İşte böyle bir ortamda Erdoğan aslında yapayalnız kaldı. Etrafında artık kime güveneceğini bilemez hale geldi. Çevresinde toplananlar hakkında; acaba buda gider mi? sorusunu kendine sormadan edemiyordu herhalde.

Siyasetin bu paslı havasında ne kadar çırpınırsa çırpınsın, batmaya devam ediyor. Etrafındaki çember gitgide daralıyor. Birde buna muhalefetin hiç görülmemiş olgun tavrı eklenince çemberi delip geçmek artık Erdoğan için imkansız hale gelmeye başladı. Bu kırıklık ve güç kaybı ile seçimlere girmeye hazırlanırken yaptığı hataların çemberi daha da daralttığının farkında bile değil belli ki. Ama bu iş, bu kadar ile kalmaz. Birileri gider ve çember daralmaya devam eder. Sonuç mu? Daralan çemberden kim kurtulmuş ki!..