Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '20

 
Kategori
Güncel
 

Cemil Hocanın ardından

 

 

Bir  arkadaşım; hastasından Koronavirüs mikrobunu kapması sonucu hayatını kaybeden, Prof. Dr. Cemil TAŞÇIOĞLU’nun ardından bir öğrencisinin yazdığı mektubu paylaştı. Beni çok etkiledi. Bir insanın çalışma arkadaşları, çevresi üzerinde bu kadar güzel iz bırakarak, fani dünyadan ayrılması ne güzel. Bakın öğrencisi onu nasıl anlatıyor:

 

 “Müthiş enerjisiyle odadan odaya uçarken, ben de civciv gibi peşinden ayrılmazdım; ağızından çıkan her sözü öğreneyim, hastanın derdini bir dedektif gibi çözüşünün bir tek anını bile kaçırmayayım diye…Bilgisi öyle uçsuz bucaksızdı ki, anlatışı kocaman bir okyanusun küçücük bir çeşmeden akışına benzerdi. 

Çoşkuyla, sevgiyle, güleryüzle anlatırdı. 

O enerjisi; ÖĞRETME- PAYLAŞMA  çoşkusu, güleryüzü  tanıdığım ilk günden son görüşüme kadar hiç değişmedi. Kimsenin sözünü dinlemeyen yaşlı teyzelerin, amcaların yatağına oturup sohbet eder, ellerini öperek ikna ederdi. Ekibindeki profesöründen uzmanına, hemşiresinden asistanına, öğrencisinden temizlik işçisine herkesi ayırmadan bağrına basardı.

Biz ondan sadece tıbbı değil, hayatı ve tevazuyu da öğrendik. Hiç unutmuyorum çok soğuk kış günü pazara gitmiştim; üşüyorum, sıcak tutacak bir kabana ihtiyacım var. Gündüz okuyup, gece çalışıyorum. Ama öğrencilik hali işte; para ancak pazara yeter. Bir tezgahta aradığım bir şey buldum. Lakin fiyatı cebimdeki paranın neredeyse iki katı. 

Satıcının o kadar indirim yapması imkansız. Sohbet ederken İTF’ den olduğumu öğrenince “Cemil TAŞÇIOĞLU’nu tanır mısın?” dedi. Şaşırarak; “tanırım hocamdır. Ama siz nereden tanıyorsunuz?” dedim. “Hadi al kabanı giy, hocana da selam söyle” dedi. Kış aylarını üşümeden geçirdim. Cemil Hoca (sayısız iyiliğinden kim bilir hangisi) paranın  kalan kısmını ödedi…

Böyle yazmıştı öğrencisi Cemil Hoca’yı mektubunda. 

Bu günlerde Koronavirüs belasından dolayı evlerimize mecburen kapandık. Ne yakınlarımızla, ne arkadaşlarımızla, ne de komşularımızla görüşebiliyoruz. İyice izole olduk. Bu mektubu okuyunca kendimle hesaplaşmaya  başladım. 

Neden? 

Bu güne kadar hep dünya malı için çalışıp çabaladın? İşte, kapıda  araban var binemiyorsun. 

Araban nasılsın deyip hatırını sormuyor.

Yazlık evin var gidemiyorsun.

Yazlık evin ne yapıyorsun bir ihtiyacın var mı  diye sormuyor. 

Kazandığını arsaya, yata kata yatırdın, bu zor günde hiçbirisi arayıp sormuyor. 

Yalan dünyanın geçici heveslerine kapıldın ölü yatırım yaptın. 

Böyle yapacağına rahmetli Cemil Hoca gibi insana yatırım yapsaydın da bugün arayıp, soranın öldükten sonra da arkandan hayır dua edecek insanlar olsaydı. Böyle muhasebe yapsam da, galiba nefsim ağır basıyor. Nefsimi yenmekte zorlanacağım.

Ne mutlu Cemil Hoca gibilerini yetiştirenlere, yetişmesine maddi manevi katkıda bulunanlara.

Cemil Hocam;

Ne mutlu ki size arkanızdan hayırla yad edecek insanlar bırakmayı başarabilmişsiniz.

 

Allah rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Mekanınız cennet olsun.

 

Fevzi GÜLTUNA

 
Toplam blog
: 11
: 116
Kayıt tarihi
: 07.02.18
 
 

1957 Amasya doğumlu Fevzi Gültuna, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Yabancı Diller mezunudur. Meslek ..