Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Cemil Çiçek S.O.S mi demek istedi?

Cemil Çiçek S.O.S mi demek istedi?
 

Özellikle Amerikan filmlerinde batan gemilerin veya düşen uçakların yolcuları ıssız bir adaya düştüklerinde havada seyir yapan bir uçağın kendilerini daha çabuk fark edip görebilmesi için kumlara büyükçe bir şekilde: “S.OS” yazarlar, yani “imdat!”

Geçtiğimiz günlerde Meclis başkanı Cemil Çiçek’te tabiri caiz ise özellikle Şemdinli’de uzun soluklu süregelen çatışmalar ve Antep olayından sonra “S.OS” demek zorunda his etti kendini ve bu noktada: “terörle etkin mücadele” perspektifi içerisinde kamuoyuna ve özellikle mecliste grubu bulunan dört siyasi partiye yönelik 11 maddelik: Terörle mücadele, Ulusal mutabakat metni” bildirisi yayınladı.

Cemil Çiçek’in 11 maddeyle özetlediği bu metin dört siyasi parti tarafından da farklı gerekçelerle gereken ilgiyi görmedi, aksine tepki ile karşılık buldu.

İktidar partisinin iki numaralı  adamı Bülent Arınç’ın metin sonrası mikrofonlara verdiği demeçte “muhataplık” sorunu üzerinde durup, söz konusu metindeki maddelerin muhataplarının kendileri olamayacağını ve bu konuda Çiçek’ ten daha aydınlatıcı bir açıklama beklediklerini dile getirmesi bir bakıma meclis başkanının iktidarın politikalarına müdahale niteliği taşıyan bu bildiriyi hazırlamış olmalarına parti olarak  “olumlu” bir bakış açısı ile bakamayacaklarını dile getirmiş oluyordu.

Oysaki metini dikkatlice okuduğumuzda hemen hemen tüm maddelerde icra makamı olan İktidar partisine “tavsiye” niteliği taşıyan birçok argümanı görebiliyoruz.

Ana muhalefet partisi bundan daha birkaç ay öncesine kadar herkesin “Kürt sorunu” hususunda ağır bir karamsarlığın içine girdiği bir  süreçte “CHP’nin Kürt sorununa Çözüm” önerileri de diyebileceğimiz bir benzer öneri ile İktidar partisi ve mecliste grubu bulunan partiler ile “işbirliği”  uğraş ve çabası içine girdiğini hatırlarsak; meclis başkanının bu çabasına en büyük desteği vereceklerini umuyorduk, bize bu umudu veren açıkçası,  CHP genel başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu’nun: parti olarak hazırladıkları “Kürt sorununa” ilişkin yol haritasının kendi genel başkanlığına mal olmasını dahi umursamadığını dile getiren cesaret ve karalılığıydı.

Ama tam aksi oldu CHP özellikle Dersim milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK militanlarınca kaçırılması sonrası Meclisin toplanması için verdikleri çabanın Çiçek tarafından kabul görülmemiş olmasını hala hazım edemediklerini ve Cemil Çiçek’in “tribünlere oynadığını” düşündüklerini belirterek parti olarak tutumlarını ortaya koymuş oluyordular.

MHP ise alışılageldik bir şekilde içerisinde : “Kürt, eşitlik barış ve kardeşlik ” kavramları geçen her oluşum, bildiri ve çağrıya olduğu gibi bu metne de kuşku ile baktığını ve bu metnin PKK ‘nın stratejik politikalarına hizmet etmekten öteye geçemeyeceğini açıkladı.

MHP üniter devlet yapısının bu metinle zarar görebileceğini, metinde Kürt sorunun çözümü yolunda” güvenlikçi” tedbirlerin yeterli olmayacağına dönük ibarenin kabul edilemeyeceğini dile getirmesi kendilerinin on yıllardır kendi politikalarında göstermiş oldukları tutarlılığı gösteriyorlar. Doğrusu MHP’nin şuan ki çizgisi bize ikinci, Dünya savaşı sonrası Avrupa’da hüküm süren “demir perde” ülkelerinin politikalarını hatırlatıyor.

Aslında herkes bu metne en çok ta BDP’nin nasıl bir tepki göstereceğini merak ediyordu ve nitekim çok geçmeden BDP cephesi de metne dair görüş bildirdi, BDP son dönemlerde bir çok yerde filli saldırılara uğrayan parti binaları ve temsilcilerinin bu metin sonrası hedef gösterildiğini, ülkenin ve iktidarın içinde bulunduğu çıkmazın sorumlusu olarak bir takım kesimlerce  sanki kendileriymiş gibi  gösterilmeye çalışıldığını ve mu metnin bu minvalde kendilerince kabul görmesinin söz konusu olamayacağını dile getirmekle beraber metinde olumlu birtakım ifadelerin ümit verici olduğunu belirtmiş oluyordu; özellikle “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi”  ifadesi BDP’nin üzerinde ısrar ettiği: “yerel yönetimler ve özerklik “ manifestosu ile örtüşüyor.

Kısacası Cemil Çiçek hazırladığı bu metinle kimseyi memnun etmedi, bu gidişle de siyasetin köşe başlarını tutan partilerin ortak bir mutabakat sağlamaları güç görünüyor gibi.

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..