Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Cemiyet Başkanı Bir Gazeteci ve Dehşet Türkçe Hatası

Cemiyet Başkanı Bir Gazeteci ve Dehşet Türkçe Hatası
 

....................Dil, bizim parmak izimizdir..................


Makaleyi tesadüfen okudum. Tesadüfen alt-üst oldum. Şimdi de toparlayamıyorum kendimi.


Sözlerin sahibi, bir gazeteci beyefendi. Hem de çok büyük bir ilçemizin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı imiş kendisi. Diğer yazılarını okuyunca anlıyor bu durumu ve iyiden iyiye dehşete kapılıyorum. Adını, kurumunu kesinlikle açıklamak niyetinde değilim. Amacım üzüm yemek çünkü.


Değerli okurlar; bir haber sitesine, yerel bir radyo kanalına da sahip olan bu beyefendinin, tesadüfen okuduğum köşe yazısının işte o bölümü. Bir konu hakkındaki sıkıntıdan bahsediyor ve o talihsiz, kendisi gibi bir insana kesinlikle yakışmayan vahim Türkçe hatasını yapıyor:

<ı>


“Ne yazacağımızı şaşırdık. Aldığımız telefonların hattı hesabı yok.”


Bu konumdaki bir insanın, böylesine bir dil hatası yapma gibi bir lüksü var mıdır? Bu coğrafyada vardır efendim. Bırakınız böyle bir cemiyet başkanı gazeteciyi, koskoca bürokratlar, siyasiler, hatta ve hatta kültür ve sanat insanları dahi yaparken bu tarz dil hatalarını, tabi ki bu gazetecimizin de vardır.


Acaba telefon hattı olarak mı düşündü? Birileri telefon açıyor ama benim hattım yok mu demeye getirdi? İşin şakası tabi.


Dilimize sahip çıkmalıyız. Göz önünde, sahnede olanlarımızın çok daha dikkatli olmaları gerektiğine şeksiz şüphesiz iman etmeliyiz. Yoksa işte böyle “haddi hesabı” olmayan hatalara imza atarız.


Dil nasıl korunur? Bu dilcilerin işi, ukalalık yapmak istemem. Ama demem odur ki çok ve nitelikli okumalıyız. Türkçe ile sihirli bir dansa kalkmış çok ismi vardır bu toprakların. Bu isimlerden yararlanmalıyız.


Kısa mesaj Türkçe’siyle konuşma ya da eski kelimelere körü körüne saplanıp kalma, yeni ve organik gelişimini tamamlayamamış zorlama sözcükler kullanacağım derken de komik duruma düşme noktasından kaçınmalıyız.


Üç yüz kelimelik hayatlarımızdan sıyrılıp, dilimizin tadına varabilme zenginliğini yakalayabilmeliyiz. Şu yabancı dil düşkünlüğümüzün onda birini ana dilimizle yaşasak, zaten gerisi gelecek bence.


Dil, bizim parmak izimizdir.




@İki sene önce bugün "Gusta": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=23752

@İki sene önce bugün "Su, Çatlağını Buldu": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=23709

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..