Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Felsefe
 

Cennet algısı 5

5-]Ben diyen egonun sağlayıştıları, yine egonun sağlanıp, sağlanamamasına değin kaygıların denetlenmesidirler. Kaygıların sağlanması haz; sağlanamaması eleme dek duygu davranışlarını desteklerdi. Bu yüzden eğilimler içindeki egonuz, saldırgandırlar.

 

Daha önce de belirttiğimiz gibi kişisel ego, sosyal yaşamlarınız içinde, kişiler egosu olmazlar. “Sosyal özneler egosuna” dönüşmesiyle sosyalleşirler. “Sosyal özneler egosu” olurlar. “Sosyaldi bilen ben” ve “aidiyetliklerle”,  bir özgecilik tutumudurlar.

 

Özgecilikle, egonun öfkeli saldırganlık eşikleri, indirgenir. Dıştan dolaşarak sağlansan olan, özgecil ego; bu özgecil sağlatımların kaideci tutum etkileriyle kişilerde ruh sallaşırlar. Böylece, tekildi ego ruhsallığının üzerine; özgecil olanın ruhsallığı, giriştirilir.

 

Merak, egonun çevre uyaranlarına karşı tehdit oluşmadan evvel, çevreyi sınayan, bu sınamayla seçme ayıklamasını yapan bir kişi, çevre giriştirmesidirler. Onun için sizler çevrenizi araştırırsınız. Ve kaygıdan sıyrılırsınız. Ya da araştırmanız, kaygılarınızı artırarak sizi kaygı kaynağından kaçınmaya zorlar.

 

O halde merak eğilimi bir yanıyla da egonun kaygılarından kaynaklı bir araştırmanın eğimidirler. Kaygılar, tehdidin bilinmesine; araştırılıp tedbirinin alınmasına yönelik, bir ego eğilimidirler. Siz tehdidini kestiremediğiniz ortamlarda, daima huzursuz ve tedirginsinizdir.

 

Aslında aitti tutumlarda kişilerin tedirginliğini kaldıran bir bilme bir kararlı olmanın huzurudurlar. Aidetti tutumlarınızla da, huzursuzluklardan kurtulursunuz. Sizin merakınız, bir eğilimi sonuç olacakla yaşadı mı; siz de, bu sonucun, kendi yansımalı olacak nedenlerini yaşamaktan kurtulamazsınız.

 

Okyanus kıyılarında, ya da ılık su kıyı çevrelerindeki, nemli karasal ortama arada bir merakı yüzünden sudan dışarı çıkan hayatlar, bu merakın onlara yansıyan sürükleyicilerinden ötürü, merakın getirilerini de yaşayacaktılar.

 

Örneğin; karada hayat olmadığı için, kısa aralıklarla kıyıya çıkan canlının merakı, sudaki hayata ilişkin, av avcı bağlamında avcı olan canlı organizmalardan gelecek tehdidin de bu su dışındaki kıyı şerit içinde olmamasının keşfi demekti. Sudaki saldırganlara karşı av olacak olanın kıyıya çıkması demek; mekânı ve gizlenmeyi büyütmek olacakla; ara sıra karaya çıkması ve saklanması o avın, avcıya karşı güven içinde olmasının keşfi ve bilinmesi deneyimi olacaktı.

 

Nice ara sıra, sırf merak için yaptığımız şeylerin de; artık hayatımız içinde her gün mutlaka yapar olduğumuz şeyler arasına girdiği de; hepimizin aşinası olduğu bir sıradan durumdurlar. Söz gelimi canlıların karaya çıkmalarına göre daha plastik bir merek olan içten yanmalı motor merakı insana, iyon devinimine gidecek olan sürecinizi muktedir kıldırmıştır.

 

İyon devinimi sizi uzay sürecine taşımıştır. Hayatı uzay koşullarında sürdürmeye yöneltmiş olan bu güç; temelde sizin dışınızda var olan, hayatın bir dayatması olduğu, asla unutulmamalıdır. Size saldıran da, sizi av yapan da, sizi saldırtanda hayattı. Yine sizi o saldırıdan koruyan da hayattı!

 

Görülüyor ki tekdüze bir rezonans olan, dalgalanmayan cennet hayatı da cennetin dışına olan merak eğilimi de, sizin cennete (tekrar suya) dönmemenizin nedenidir. Yine merak eğilimi, cennetten ayrılmanıza dek olan, değişim dönüşüm koşullarına sizi, hazırlandırıcı bir unsur olmaktadırlar.

 

Sırf güvende olup olmamanıza değin, o durum ve olay ve gözlem alanındaki araştırmanız ve duruma göre o alan içinde kalıp kalmamanızın nedeni olacak ön incelemesi, birçok sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan biri, o olay alanına yakınlaşılmanın araştırılmasına dek yapılan pek çok keşifleri size, muktedirlik olacakla da dönebiliyordular.

 

Şimdilik bir okur aydınlanması olacakla, cennetten kovulmanın ve cennete dönmemenin nedenlerini şöyle sıralayabildik: 1-Çevre değişmesinden kaynaklı, olduğunu belirttik. 2-Organizmaların merak ve merak eğilimlerinin keşifse nedenlerle süreci sürekli kılması olduğunu belirttik. 3. Olaraktan da, organizmanın güvenlikte olup olmamalarınsan doğan, diken üstü duygu birikmesi olan merkatı kaygıların giderilmesi olaraktan belirttik.

 

Sizin dışınızdaki hayatın size, sizin dışınızda ve sizden ayrı oluşla bir dayatması vardı. 5-Cennette büyüyerek çıkıyordunuz. Gözünüzü açaraktan çıkıyordunuz. Büyüme ve gözün açılmasının maliyeti cenneti terk etmek oluyordu. Tıpkı çok hücreliliğin ölümü göze laması gibi daha birçok bağıntıları olup ta, ancak saydığım bu beş unsur, kanımca konuyu anlaşılır kılmıştır. Bunların tümü de, organizma devinmesi içinde, egoyla ilintili davranımla; bir meşrulaşma (zorunlu) olmaktadırlar.

 

Bir korunmaya dek kaygı duygusu olan sığınma, hangi durumda olursanız olun, sizi; gerisin geri; bir önceki bilinir olan, ortamın aitlik güvenliği içine çeker. Bu aitti ortam çekiciliğinin başında rahim aitliği, güvencesi çekimi gelir. Rahim güvenliği, her şeyin hazır bulunduğu tam bir cennet koşuludurlar. Ya da cennet algısı, bizim o şekil koşullar içinde oluşlarımızla, o koşulları tanımamızla pekişen alışmadırlar. Alışmalarımız, böylesi bir sığınma eylemidirler.

...sürecek...

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..