Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '12

 
Kategori
Deneme
 

Cennetten bir köşe

Cennetten bir köşe
 

Birkaç yetişkinlik yılı önce, henüz hiçbir hayat dönümü yaşanmamışken bir cam önünde bir küçük kız çocuğu otururmuş. Etrafında bir yabancı olsa akli melekelerinden şüpheye düşürecek bir sessizlik ve yaşıtlarından beklenmeyecek sükunetle bakarmış cama. Kaç yaşam yılı sığdırmış o bakışlara bilinmez. Öyle bir huşu içinde seyre dalmış.

İnsanlar, her evde bulunan, basit, eski bir vitrin görmüşler kızın baktıkları yerde. Alelade dizilmiş birkaç bardak, sürahi ve birbiriyle alakasız heykelcikler. Kızın dokunduğu yerde hemen silinmesi gereken 3 küçük parmak izi ve ilk fırsatta tekrar yıkamaya karar verdikleri dantel örtü....

Ufaklık bambaşka bir alemdeymiş o sırada. Lekelerin ulaşamayacağı bir yerde, cennetten bir köşede... O ufak heykelciklerin sessizliklerini dinlemekteymiş. Bir melek hafifçe başını eğmiş. Sonsuz masumiyetin simgesini yaratmış. Bir melek ona arp çalarak eşlik etmiş.dinmeyen bir huzurla. Bir başkası kucağında iki küçük melek tüm evreni kucaklamaktaymış. Arkada dünyadan kırmızılar giymiş renkli bir anne beşik sallamakta. Melekler bembeyaz saflıkta. En önde tombul pembe kulaklı, mavi gömlekli baba tavşan küçük kıza arkadaki masalı aktarmakta...

Annesinin titizliği tutmasa onlardan biri oluverecekmiş kız. Ebedi huzurda yok olmak üzereymiş. Bir toz bezi darbesiyle dünyaya düşmüş. Düş olmuş. O düşün peşinde her bir vitrinde o melekleri aramış. Her vitrinde ayrı bir dünya bulmuş. Kaybettiği cenneti...

 
Toplam blog
: 6
: 570
Kayıt tarihi
: 28.01.10
 
 

Yazmak benim rahatlama biçimim. Haykırmak gibi. Sessiz ve içe kapanık olduğumu söylüyorlar. Belki..