Cennetten tapu dağıtanlar!

Uzun zamandan beri İslam dünyasında olup bitenleri dikkatle takip ediyorum.

İslam Dinini kendi çıkarları için kollanan o kadar çok insan var ki!

Herkes dinin bir kenarından tutup, kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar.

İşte Terör örgütü El Kaideciler, işte Hizbullahcılar, işte Müslüman Kardeşler gibi… Terör örgütleri.

İşte, İran, Afganistan, Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt gibi sözde şeriat uygulayan, ancak uygulanan yasalar, halkın değil hep idarecilerin çıkarına uygulanıyor.

Örneğin, Suudi Arabistan’da, Cuma Namazı saatinde hiçbir erkeğin sokakta gezmesine müsaade etmeyen, herkesi zorla camiye götüren Din Polisi mevcut. Dini duygunun bir gönül işi olduğunu bilmezlermiş gibi! Zorla milleti camiye sokup, zorla oruç tutturmaya çalışıyorlar!

Geçenlerde biliyorsunuz Irak’ta bir gencecik bir kadın üzerine bağlanan 20Kg. ağırlığındaki bombayı bir Polis Merkezinin önünde patlatmak istemiş, korkarak son anda vazgeçip, ölmek istemediğini söylemişti.

Olayın detayları yeni, yeni ortaya çıkmaya başladı.

Gelin bu detay üzerinde iyice bir duralım. Bu detay dinimiz açısından çok önemli!

Bakın, din tüccarlarının yeni marifeti nelermiş;

Hani bir zamanlar, İstanbul’a gelen taşralılara Galata Köprüsünü satan Mazhar Osman misali, din tüccarları da Cennetten yer satmaya(!) başlamışlar.

Bunu nasıl becermişler bir bakalım;

Irak’ın Bakuba kentinde 27 Ağustos’ta 20 kilo patlayıcı yüklü bomba kemeriyle yakalanan 15 yaşındaki Raniya İbrahim, intihar saldırısı eylemi yapmaya, kendisine “cennetin nasıl güzel bir yer olduğunu” anlatan kocası tarafından ikna edildiğini söylemiş.
Raniya, doktor olmanın hayalini kurarken, 14 yaşında evlendirilmiş. Kocası dan kendisini cennetten yer ayırma(!) vaadiyle kandırarak intihar saldırısı düzenlemeye teşvik etmiş.

Raniya’yı, annesinin de arasında olduğu bir grup El Kaide üyesinin intihar saldırısı düzenlemeye motive ettikleri ortaya çıkıyor.
Bir Sünni Arap olan Raniya, bu saldırıyı düzenlemiş olsaydı, kendisiyle birlikte 50 metre yarıçapındaki bir alanda bulunan herkes ölmüş olacaktı. Bu kadar insanı öldüren birisi nasıl olurda cennete gidebilir. İslam adına eylem yapanlar bu kadar cahil mi?
Raniya, kocası tarafından şehitliğin doğru şey olduğu söylenmiş. Ve cennette beyaz tenli, koyu siyah gözlü dişi melekler olduğu, cennetin çiçeklerle dolu, birinden şerbet, diğerinden bal akan iki nehirli bir yer olduğu anlatılmış.

Raniya’nın kocası, çoğu kafa kesme eylemlerinden oluşan 40 cinayetten aranan bir El Kaide üyesiymix.

Şimdi din adına cennetten yer satanların 14 yaşındaki bir kadını nasıl kullandıkları ve nasıl ikna ettiklerinin yanı sıra, cesaretlendirmek için nasıl ilaçlı yiyecek verdikleri de ortaya çıkıyor.

Gencecik kadına ver ilaçlı Şeftaliyi, yükle sırtına bombalı çantayı, kadıncağız yesin şeftaliyi, girsin Pazar yerine ve yakınındaki Polis merkezine, çeksin bombanın pimini. Sonra boooommmm…..

Onlarca ölü, yaralı! Sözde şehit olan eylemcinin parçaları bile bunmayacak şekilde dağılmış! Sen kalk oradan cennete git! Öyle mi?

İşte İslam dini böyle safsatalardan, hurafelerden, herkesin kendi çıkarı için kullanılmaktan çıkartılmalı. Değerler evrensel olmalı ve herkes onu uygulamalı!

Üçe beş çapulcunun Cennetten tapu! Vermesi ile din adına eylem yapabileceklerin aydınlatılarak, topluma faydalı birer insan haline gelmeleri sağlanmalıdır.

Toplumumuza ve diğer İslam ülkelerindeki toplumlara, cennetin nasıl bir yer olduğu anlatılmalı ve oraya nasıl gidileceği de öğretilmelidir. Yoksa yine birileri çıkar ve cennetten tapu dağıtmaya başlar!

Dağıtılan bu tapulardan alanların ne yapacakları da belli olmaz!