- Kategori
- Yurtdışından Bildiriyorum
Cennetü'l Baki’ye ziyaretçi akını
medine cennet-ül baki
Cennetül Bakide Peygamberimizin oğlu Hz. İbrahim, amcası Hz. Abbas, halası Hz. Safiyye, Hanımı Hz. Aişe, Hz. Hafsa, Ümmi Seleme, Zeyneb bin Cahş, Safiyye, Reyhane, Mariye, damadı Hz. Osman ve diğer sahabilerden Abdurrahman bin Avf, Sad bin Ebu Vakkas, Ebu Hureyre gibi binlerce nurlu zat bulunuyor.
Yapılan ziyaretler esnasında ziyaretçilerin şahadet seslerini duyar edasıyla duygulandıkları gözlemlenirken, sahabelerin yerlerini bilen vatandaşlarımızın ziyaretçilere gönüllü rehberlik yaptığı da gözlemleniyor.
Cennet-ül Baki’yi ziyaret edenler İslâm’ın bugünlere gelmesine sebep olan bu kabir ehline hasret kalmış şekilde hasretlerini o kuru topraklara gözyaşlarını dökerek gidermeye çalışıyorlar.
Pek çok sahabenin ve din büyüklerinin de defnedildiği şehir kabristanı olan Cennet-ül Baki’ye vefat eden hacılar ile şehir halkı da defn ediliyor.
Cennet-ül Baki ismindeki “Baki” kelimesi Arapça’da “çalılık tepe” anlamındadır. Cennet-ül Baki’nin bir tepe olduğu zaten kolayca anlaşılmaktadır. Osmanlı aydınları ve din adamları “Baki” kelimesini Allahın sıfatı olarak kullanmışlardır.
Cennet-ül Mualla da Mekke’nin bir mahallesindedir. Bu mahallenin asıl ismi olan “Ma’lat” kelimesi “Sel yatağı” anlamına gelmektedir. Osmanlı aydınları ve din adamları bu mezarlığım adına da cennetin en yüksek bir katı olan “Mualla” sıfatını vermiştir.