Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Çerçevesi çizilmeden açılım olmaz, insanları boşuna kandırmayın

Çerçevesi çizilmeden açılım olmaz, insanları boşuna kandırmayın
 

Fotoğraf: Aydın Tiryaki (21-7-2009) İnebolu


Açılıp-saçılma süreci gündemin en önemli maddesi olunca bu konuda birşeyler yazmak gerekiyor. Bu yazılara gelen yorumların kimilerini hayretle karşılıyorum (1).

Yazımda “Siyasette açılıp saçılabilirsiniz ama bunun sınırları vardır. Anayasa’nın ilk 3 maddesi ne kadar açılıp saçılacağınız belirler.” dediğimde gelen yorumda “Halk isterse ilk 3 maddeyi de değiştirir.” denilince anayasayı bir kez olsun okumalarını önermekten başka çare kalmıyor.

Bu ilk 3 maddeyi bir kez daha anımsatayım (2):

I. Devletin şekli

MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.

Ve bu 3 maddeyi özel kılan 4. Maddeyi de anımsatayım (2):

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Önce şunu öğrenin. Bu maddelerin değiştirilmesi olanaksızdır. Hatta, dilinizden düşürmediğiniz “yeni anayasa”yı yapsanız bile ilk 4 maddeyi harfi harfine aynısını koymak zorundasınız.

Diyelim 550’de 367’yi buldunuz, o zaman anayasanın diğer maddelerini değiştirirsiniz, o değişikliklerinizin de bu değiştirilemez 3 maddeyle çelişmemesi gerekir. Hatta diyelim 550’de 550’yi buldunuz o zaman da farklı birşey yapamazsınız.

Bu 3 maddeyi değiştirmeye kalkmanın adı bellidir: Darbe... Dillerinden “yeni anayasa” düşürmeyenler, anayasanın ilk 3 maddesini değiştirmek isteyenler, niyetiniz ne acaba?

Sevin ya da sevmeyin fark etmez, açılıp saçılırken anayasanın çizdiği çerçeveye uymak zorundasınız.

Açılımı yaparken önce çerçeveyi yani kırmızı çizgileri çok net olarak belirleyin ki, ne birileri olmayacak umutlara kapılsın ne de halkımız gereksiz korkular yaşasınlar.

Çerçeveyi çizmek işinize gelmiyor olabilir ama anayasanın ilk 3 maddesinden bu çerçeveyi çizmek hiç zor değil:

1. Üniter devlet ilkesi kesindir. Hiç kimse bölünmeye, federasyona evet diyemez.

2. Resmi dil Türkçe’dir. Başka dil veya dillerin resmi dilin yanına eklemeniz olanaksızdır.

3. Temel eğitimin Türkçe’den başka dilde yapılması olanaksızdır.

4. Ay yıldızlı bayraktan başka bayrak kullanılamaz. Ne başka bayrak ne de yanında ikinci bayrağı kullanmayı unutun.

5. Ankara’dan başka başkent olamaz, Ankara'nın yanında yalancıktan bir başkent daha sözkonusu olamaz.

6. Ulusal marşımız tanımlanmıştır, ne değiştirebilir ne de yanına bir başka şehri ekleyebilirsiniz.

7.Laiklik ilkesini silemezsiniz. Laik yönetimde cemaat liderleriyle işbirliği olamaz

8. Demokratik bir yönetim olmak zorundadır, demokraside teröristle işbirliği olamaz.

Bunlara uymaktan başka çareniz yok. Biz bunları değiştireceğiz diyen varsa açık açık söylesinler. Bir açılım olacaksa açılımın herşeyi saydam olsun. Puslu açılımın iyi niyeti olmaz. Malum kurt puslu havayı sever. Hem puslu bir açılım hazırlayın hem de neden katkıda bulunmuyorsunuz diye suçlayın, bu davranışın destek verilecek bir yanı olamaz.

Çerçevesiz açılım olmaz, belirsizlik yaratıp, boş umutlar verip insanları kandırmayın.

(1) Açılıp saçılma sürecinde DTP kapatılınca ne olacak? (15-8-2009): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=197342
(2) Anayasa: http://www.tbmm.gov.tr/anayasa.htm

Blognot-1: Fotoğraftaki bir Karadeniz kadını... Çok çalışan, çok ezilen, elleri nasırlı, sırtı nasırlı... Kimisi sehit anası, kimisi şehit eşi... Bu kadınlarımızın hakkı ne olacak.

Blognot-2: Bu yazının yayına girmesi geciktikçe metinde değişiklikler yaptım.

Ankara, 19-22 Ağustos 2009

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..