CERN'de yapılan deney ile evrenin büyük patlama ile oluştuğu tezi doğrulanabilir mi?

Evrenin varoluşunu açıklamak için üretilen BiG BANG (Buyük Patlama) teorisine göre, bugün içinde bulunduğumuz evren yaklaşık 15 milyar yıl önce çok çok yoğun ve de çok çok küçük tek bir noktadan ibaretti. Evrenin çok çok yoğun ve de çok çok küçük tek bir nokta halinde ne kadar kaldığı ise hesaplanamamaktadır. Çünkü patlama öncesinde ne madde ne enerji ne de bunların varlığıyla tarif edilebilen ZAMAN YOKTUR. Yani var kabul edilen bu nokta Fizik bilimine göre tanımlanabilen bir şey değilidr, fiziksel olarak yoktur. Ama Big Bang tezine göre fiziksel olmayan bu nokta patlayarak fiziksel evrenimizi yaratır ve peşinden de balon gibi şişerek bugünkü evreni oluşturur.

Evrenin Balon misali genişlediğinin kabulu ise başka sorunlar yaratır. “Balon açık veya kapalı bir mekanda şişirilir. Peki evrenimiz nasıl bir mekan içinde genişliyor?” Demek ki içinde yaşadığımız Evrenin dışında onun genişlemesine uygun bir mekan daha vardır. O halde evrenimiz, kendisinin ve belki de başka evrenlerin içinde yer aldığı daha büyük bir evren içinde balon gibi şişmekte ve dolayısıyla bu ikinci evreni de şişirmektedir. Peşinden de “Peki bu içinde evrenler barındıran ikinci evren nasıl var oldu ve neyin içinde genişliyor? Diye sorulabilir. Bu ise insanı kaçınılmaz olarak, sonsuz sayıda, iç içe ve de genişleyen evrenlerin varlığını kabul etmeye götürür.

Benim kanaatime gelince, EVRENİN BAŞLANGICI BÜYÜK PATLAMA OLAMAZ.
Çünkü Fiziksel olaylar, zaman ve mekan (maddelerin, enerjilerin oluşturdugu bir ortam) içerisinde cereyan ederler. Halbuki ispatlanmak istenen teze göre BÜYÜK PATLAMA, MADDENİN VE ZAMANIN BAŞLANGICIDIR, YOKTAN VAR OLMA, YARATILMA ANIDIR. O halde BİG BANG FİZİKSEL BİR OLAY DEĞİLDİR ve haliyle FİZİKSEL BİR SONUÇ OLUŞTURAMAZ. BİG BANG KURAMI olsa olsa evrenin var oluşunun DİNSEL, METAFİZİKSEL BİR AÇIKLAMASI OLABİLİR.(Zaten bu nedenle de Vatikan tarafından benimsenmekte ve Cern deneyine büyük destek verilmektedir)

Metafiziğe ilgi duyan bir insan olmama rağmen, sezgiye, tahkiksiz kabule ve imana dayanan METAFİZİĞİN, BİLİMİ YÖNLENDİRMESİNİ KABUL ETMEM. Çünkü kuşkuculuğu engeller ve özgür düşünceyi kısıtlar. Bilim kuşku duyma özgürlüğü olmadan gelişemez. Bilim gelişmedikçe de insanlık gelişemez. Ama gelin görün ki bugün diğer tezlere destek verilmiyor. Sanki orta çağdaymışız gibi BİLİMİN ARAŞTIRMALARI KİLİSE TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR. Atatürk “Hayatta en hakiki mürşit müspet bilimdir(Science)” sözünü kilise bilimi yönlendirirse susabilirsiniz, anlamında söylememiştir. Fakat ne yazık ki Türk halkına karşı sorumluluğumu yerine getiren bir medyaya sahip değiliz. Örneğin bugünlerde basında ve TV’lerde İsviçre’nin Cern kentinde yapılan deney hakkında çok sayıda ayrıntılı bilgi verilmektedir. Bu yayınlarda, Big Bang teorisi alternatifi olmayan ve herkesçe, tüm bilim adamlarınca kabul edilen tek teoriymiş gibi takdim edilmektedir.

Gerçek ise tam tersidir. 22 Mayıs 2004 tarihli New Scientist Dergisinde yer alan çoğu Nobel ödüllü bir grup bilim adamı ““BİLİM DÜNYASINA AÇIK MEKTUP” başlığıyla “BÜYÜK PATLAMA’YA KARŞI BİLDİRİ” yayınlamıştır. Bu bildiride, “Evrenin tarihçesini anlamak için oluşturulan TEK ÇERÇEVE BÜYÜK PATLAMA DEĞİLDİR. HEM PLAZMA EVRENBİLİMİ HEM DE DURGUN DURUM MODELİ, BAŞLANGIÇ VE SONU OLMAYAN, SÜREKLİ EVRİM GEÇİREN bir evren hipotezi kullanmaktadır. Bunlar ve diğer evren modelleri evrendeki temel süreçleri -hafif element bolluklarını, gökada kümeleri ve gökada süperkümeleri gibisinden büyük ölçekli yapıların oluşumunu, kozmik mikrodalga ardalan ışınımını, gökadaların kırmızıya kaymalarının uzaklıkla nasıl arttığını- açıklayabilmektedir. Bu modeller Büyük Patlamanın yapamadığını da yapmış, son zamanlarda gözlenen bazı süreçleri öngörebilmiştir. Büyük Patlama yanlıları, bu başarılı modellerin, evrenbilim bağlamında yapılan tüm gözlemlerin, açıklayamayacağını öne sürebilirler. Bu savunu hiç de şaşırtıcı olmaz. ÇÜNKÜ BÜYÜK PATLAMA DIŞINDAKİ ÇALIŞMALAR DESTEKLENMEDİKLERİ İÇİN GELİŞMELERİ SEKTEYE UĞRATILMIŞTIR” şeklinde açıklamalar yer almıştır.

Ama gelin görün ki bu bildiriye tek bir medya organında yoktur. Tam tersine ortalık yanıltıcı bilgiyle doludur. O kadar ki 10 Eylül 2008 akşamı ünlü bir TV programcısının, “BÜYÜK PATLAMANIN CERN’DE DENEYSEL OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLECEĞİNİ söylediğine bizzat tanık olmuşumdur. Peşinden herhangi bir düzeltme de yapılmamıştır. Gerçekte yapılmakta olan deney, sadece ve sadece varsayımsal Büyük Patlamanın SONRASINDAKİ İLK ANLARIN canlandırılmaya çalışılmasından ibarettir. Ve haliyle bu deneyde ne gibi yeni bilgiler bulunursa bulunsun Big Bang oluşturulamayacağı için, evrenin başlangıcının Big Bang olduğu ispatlanmış olmayacaktır...