Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '09

 
Kategori
Deneme
 

Cerrah

Cerrah
 

Uzun zamandır yapmamıştım erkeksi bir edayla rakı kadehimi masanın üzerine koyup derin düşüncelere dalmayı, arada bir yudum almayı ve akabinde kendimi yeni bir yanımı farketmeyi.

Bu kez şunu farkettim bu keşfediliş yolculuğunda:
-Kendi kendimin cerrahı olmuşum yılların bana getirdikleriyle.

Cerrah diyorum çünkü farkettim ki ben ruhumu ameliyat edebiliyordum.
Acı veren işlevini yitiren bölümlere kangren olmasına ve her yanı sarmasına izin vermeden vuruyordum neşteri.
Çalışmayan bir kısım mı var yenileye biliyorum o kısmı tıpkı kalp kapakçığını yenilemesi gibi en usta kalp cerrahlarının.

Sonra bir bakıyorum ki hayata dönmüşüm en başından.
Şaşıyorum kendime ve yapabildiklerime.
Kimi zaman farkettiğim fazlalıklar mı var ruhumda beni yoran; hani yirmilik dişi gibi apandisit gibi olsada olur olmasa da cinsinden. Aldırmıyorum can acısına narkozsuz hemen oracıkta söküp alıyorum ellerimle sonra da bir kenara fırlatıyorum.
Birde üstüne üstlük güzelce efkar dağıtıyorum bu can acısının üzerine, elime belki senede üç yada beş kez aldığım rakı kadehimi bir sağa birde sola sallayarak:

''Amannnn bee hipokrat yemini etmedim ya acemiden cerrah böle can yaka yaka tedavi ediyomuş demek'diyerek''.

Sonra aklıma eksilen yanlarım geliyor. Ben istemeden benden koparılanlar, söküp alınanlar...

İçim buruluyor birden. Hani o az önce rest çekerek hayata salladığım kadehim varya işte ondan en ustaca içişimle bir yudum almanın zamanı geliyor.Ne yapmalıyım derken protezde buluyorum çözümü.

''Tutmaz gerçeğinin yerini ya varsın olsun be diyorum, hiç yoktan iyidir'. Ama sonrasında bir görüyorum ki ben acemisinden en usta cerrah olmuşum, öylede güzel becermişim ki bu işi günler geçip giderken özümden de öz olmuş o protezler.

Sonrasında bir dez avantajını farkediyorum o yarı ayık kafamla bu halimin. Hani en acemisinden de olsa cerrahız ya. Bakmıyorum öle küçük yaralara. Geçen gün mesela:
Özenle seçilmiş bir sözün yarası vardı ruhumda. Önemsemedim, açıkçası kibirli bir halde sergilemedim değil kabul; benim işim değil bu dedim, al ecza dolabından bir yara merhemi sür iki güne kalmaz geçer .

Ama öyle olmadı işte. O kibir dediğim ama aslında yaralayana olan zaafımın bu yarayı görmeme engel olan ruh hali yaranın büyük cerrahi operasyon gerektiren cerahatli bir hal almasına sebep olmuştu.

Eeeeh oldu da ne oldu yada kime ne oldu beee?

Yarayı önemsemeyen ben, büyümesine sebep olan ben, bu yaranın acısını çeken ben, tedavi edecek olan yine ben.

Pardon unutmuşum tüm bunların içinde birde yaralayan olmalı değilmi!....

Hadi bakalım güzelim yine iş başa düştü. Artık ayılıncamı yaparsın yoksa bu yarı ayık kafaylamı bilmem ama kökünden kazınacak bir yara var seni bekleyen.....

 
Toplam blog
: 43
: 2651
Kayıt tarihi
: 04.01.09
 
 

Evi, eşi, işi ve çocuklarıyla yoğun şekilde koşturmaca bir hayat yaşarken, kendini ihmal etmeyen, bu..