Çeşme Alaçatı'daydım

Merhabalar,
Ben yine gezmelere gittim arkadaşlarım. Çeşmenin küçük bir beldesi olan Alaçatıya gittim. Alaçatı kendine özgü taş evleri ile çok önemli, tarihi değirmenleri ile simge olmuş güzel bir belde, Alaçatıda duraktan iner inmez hemen taş evleri ve dar sokakları göze çarpıyor zaten, taş evleri var ama sarmaşıklarla süslenmiş bir çok taş evleri de var Alaçatı'da, ablam ile birlikte dar sokakları gezerken Betül pansiyona girip pansiyon fiatlarını öğrenmek istedik. Betül pansiyonda çalışan Rukiye Esen bize çok yardımcı oldu, fiyatlar konusunda bilgi verirken Alaçatı hakkında bildiklerini bizlerle paylaştı.

Alaçatı ya gitmişken aklıma sayın Mehmet Ali Tezbaşaran'ın da Alaçatılı olduğu aklıma gelince hemen Rukiye hanıma sordum ve Mehmet beyi tanıdığını ve bizi kendisiyle tanıştırabileceğini söyleyince çok sevindim. Mehmet Ali Tezbaşaran ablamla beni eşiyle birlikte çok iyi karşıladı. Eşi ve kendisi çok güler yüzlü sevecen
neşeli ve hoşsohbet insanlar oturup yarım saat konuşma imkanımız oldu. 13 Ağustos Çarşamba günü Milliyet Blog arkadaşlarını davet etmiş kendi pansiyonuna Mehmet bey, beni yine 2.kez davet etti o gün gelebilmem adına çok sevindim.
Mehmet Ali Tezbaşaran beyin Alaçatı da Beyaz Ev adı altında bir aile pansiyonu var.Çok güzel çok temiz ve çok şirin bir yer, odaları gezdirecekti bize ama sohbetten unuttuk gezmeyi, inşallah tekrar gidebiliriz ve Milliyet Blog arkadaşlarımızla tanışma ve görüşme imkanımız olabilir. Mehmet bey ablamı ve beni misafir etmek istedi ve akşam yemeğine davet edip kendilerinin pansiyonlarında misafir olarak kalmamızı ısrar etti ama biz kalamayacağımızı belirterek ve çok teşekkürler ederek eşi ve kendisinin yanından Alaçatıyı gezmek üzere ayrıldık.

Alaçatı çok küçük bir yer, küçük bir çarşısı var, eski ve antika eşyalar satılıyor çoğunlukla, oturup çay ya da kahve içilebilecek yerleri var. Ablam ve ben meşhur sakızlı dondurmasından yedik çok güzeldi. Alaçatı güzel, küçük ama şirin gezilebilecek görülebilecek bir yer, herkesin gidip görmesini çok isterim. Alaçatıdan kalkan dolmuşlarla oradan Çeşme Ilıcalara geçtik. Çeşme ılıcalarda çok güzel bir yer, ılıcalarda denizin rengi lacivert maviydi çok güzel ve temiz bir denizi var.

Hazır Ilıcalara gitmişken deniz kenarında ayaklarımı ıslatıp kumunda da bir saat kadar bir yürüyüş yaptım. Umarım ayaklarıma iyi gelir. Saat 19.00 otobüsü ile tekrar güzel İzmirime geri döndüm ve evimize geldik. Gezmeyi, bir yerler görmeyi tanımayı çok seviyorum ne yapayım. Allah izin verdiği sürece gezip değişik yerler görmek bilmek ve tanımak istiyorum. Benden bu kadar, gezip gördükçe insanın bilgisi ve ufku daha çok açılıyor, herkese gezmeyi tavsiye edebilirim.
Herkese sonsuz sevgiler, sorunsuz mutlu günler diliyorum.