- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Çetin Altan
Türk yazın hayatının en önde gelen yazarlarından Milliyet Gazetesinin
köşeyazarı Çetin Altan, dün düzenlenen bir törenle, Kültür Bakanlığından
“En Büyük Yazar” ödülünü aldı. Çok sevindim. Yıllardan beri onun okuyanıyım.
yazılarında edep dışı sözcükler kullanmayıp, yumuşacık sözlerle derin, geniş
anlamlar yaratıp, akıcı, açık, anlaşılır bir üslup kullanır. Onun yazılarını okumak
doyumsuz bir tad bırakıyor insanın beyninde.
Devlet ve millet tanımını bilmeyenimiz yoktur sanırım. ”Hazineden geçinenlere
devlet, alınteriyle geçinenlere de millet” diyor yazarımız.
Hepimizin bildiği gibi, Çetin Altan Türkiye İşçi Partisinden milletvekilliği de
yapmıştır. Pervasız, açık, içten konuşmalarıyla, o zaman Demirel’in başkanı
olduğu Adalet Partilileri çok kızdırmıştı.
Aynı partili Sadun Aren anılarında şöyle yazıyor: “TBMM’de İçişleri bütçesi
görüşülürken, İçişleri Bakanı Faruk Sükan, Çetin’e doğru dönerek “bunlar
Nazım’ı methederler “ dedi. Çetin Altan da oturduğu yerden “Evet, Nazım Hikmet
bu memleketin en büyük şairidir.” Diye cevap verdi.
O gece, geç vakit, sanki bir işaret verilmiş gibi Adalet Partililer, İşçi Partili dört
beş kişi kadar olan bizlere doğru hücuma geçtiler. Bir ara Çetin Altan’ın yerde
tekmelendiğini gördüm.Birisi de benim gözüme yumruk att. CHP-lilerin araya
girmesiyle olay bitti.”
Kimi yazarlarımız dövülmekle de kalmayıp öldürüldüler.
Bütün bu sancılı yıllara rağmen o, umudunu hiç yitirmez.her yazısının sonunda
“Biz gene de enseyi karartmayalım” diyerek gelecekten iyi şeyler beklemeyi
sürdürür.
Dileğim odur ki, TV kanalları onunla sohbet saatleri düzenleseler genç kuşaklar
ondan, edebiyat nasıl yapılır, yazı nasıl yazılır öğrenseler. Başlasalar kitap okumaya sonra da yazı yazmaya. Çetin Altan'ı örnek alıp.
“Hemen enseyi karartmayalım” Belki gerçekleşir. ”İnsanlar ikiye ayrılır ona göre:
Birincisi mezarlara girenler, ikincisi ansiklopedilere girenler.”
Sana, uzun ömürler diliyorum büyük yazar, değerli baba, ton ton dede Çetin Altan.
Rumi Mutlu