Çetin Işıközlü'nün Çanakkale Kahramanları Destansı Oratoryo'su CRR'de yorumlandı

Çanakkale kahramanları destansı oratoryo ile tekrar anıldı

18 Mart 2017 Cumartesi akşamı, CRR Konser Salonunda, İBB Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü’nce düzenlenmiş olan, besteci ve orkestra şefi Çetin Işıközlü’nün, Çanakkale Şehitlerine ithaf ettiği, Çanakkale Kahramanları Destansı Oratoryo’su seslendirildi. Temel olarak, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine adlı şiirine dayalı bir kompozisyondur.

Konser öncesi, Atatürk ve silah arkadaşları ile Çanakkale Şehitleri için saygı duruşu yapılmış, tüm solistler, koro, orkestra ve izleyiciler tarafından İstiklal Marşı büyük bir coşku ile söylenmiştir.

Besteci Çetin Işıközlü’nün yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası ve Gökçen Koray ile kardeşi Seval Irmak’ın hazırlamış olduğu İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası korosu, solistler, soprano Burçin Savigne, mezzosoprano Aylin Ateş, tenor Bülent Külekçi ve bas Tuncay Kurdoğlu’na eşlik ettiler. Eserin proje ve artistik direktörü, İDOB eski Müdürü, İÜDK öğretim üyesi, bariton Sedat Öztoprak’tı. Atatürk’ü anlatıcı olarak da Şükrü Türen vardı.

Çanakkale Oratoryosu bu yıl çok başarılı bir konsere imza attı. Soprano Burçin Savinge, mezzosoprano Aylin Ateş, tenor Bülent Külekçi, bas Tuncay Kurtoğlu ve tiyatro sanatcısı Şükrü Türen’in üstün solist performansları seyirciyi çoşturdu, geçeyi etkiliyen Gökçen Koray ve Seval Irmak’ın çalıştırdığı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Korosu birlik  beraberlik müzikal tını olarak esere hakkını verdi, CRR Senfoni  Orkestrası gecenin üstün performans sunan bir başka yıldız gurubuydu.  Çanakkale ruhunu eserin tüm özelliklerini bize çok iyi yansıttı eserin detaylarını iyi vurgulaması duygu dolu bir gece yaşatmalarına vesile oldu. Tüm bu başarılı geceye imzasını atan besteci-orkestra şefi Çetin Işıközlü’nün çok kısa sürede hayata geçirdiği eserine,hakimiyeti sayesinde başarılı bir yönetimlede seyirciyi etkilemesini bildi. Çanakkale ruhu CRR de etkili bir şekilde vurgulandı. Eserin proje direktörü Sedat Öztoprak ve tüm ekibe emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim.

Eser beş bölümden oluşmaktadır. Orkestranın yorumladığı, savaş tasvirlerini yapan ve ‘’Yiğitler Harmanı’’ adındaki birinci bölüm, savaş meydanlarını anlatan senfonik şiir gibidir. Savaşın acımasızlığı, halkın ülkesini kurtarmak için gösterdiği çabalar; uluslar arası platformda, Türk ezgilerinin, evrensel müzik kalıplarıyla birleşerek çok renkli bir kompozisyon oluşmuştur. Zengin melodik ve armonik yapısı ile bu bölüm seyirciler tarafından çok beğenilmiştir. İkinci bölüm, Kastamonu yöresinden destancı Mustafa’dan esinlenen ünlü Çanakkale Türküsü üzerine çeşitlemeler, solistler, koro ve orkestra ile yorumlanmaktadır. Üçüncü bölümde ise anlatıcı ile Atatürk’ün söylemlerine yer verilmektedir. Çanakkale Kahramanlarına ölmeyi emredişi, Conk bayırının tasviri, Bomba Sırtı Vakası, Anzaklar Üzerine ve Necmettin Halil Onay’ın sözleri üzerine Dur Yolcu dizeleri. Dördüncü bölüm Duaya Davet’tir. Allahü ekber ve Çanakkale Geçilmez temaları üzerine kuruludur. Beşinci ve son bölüm yine, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri şiiri üzerine tüm sanatçıların birlikte yorumladığı, dua temalı bir ezgi ile sona erer.

Çanakkale Savaşı Kurtuluş Savaşımızın en önemli bir bölümüdür. Besteci Çetin Işıközlü tüm bu duygularla meydana getirdiği bu eseri ile bizlere o günlerin anlamını ve coşkusunu çok iyi anlatmaktadır. Mehmet Akif Ersoy’un da nefis dizeleri ile bu ruha sahip çıkmaktadır. Ayrıca bu eser, Çanakkale Savaşları için yazılmış ilk eser olma özelliğini de korumaktadır. Özellikle Türk motiflerini batı müziği kalıpları ile yorumlanması bakımından da önemli bir eserdir. Eserin solistleri, koro ve orkestra da tam bir uyum içinde bu kompozisyonu icra etmişlerdir.

Besteci Işıközlü, eseri hakkında şunlara değinmiştir:

“Bütün dünyanın da bildiği gibi Çanakkale Savaşları, eşsiz kahramanlarımızın yaptıkları büyük fedakarlıklar neticesinde, ülkemizin çok zor şartlar altında elde ettikleri bir zaferdir. Her ülkenin zaman, zaman ruh bütünlüğüne ihtiyacı olduğu dönemler olmuştur. Ben de böyle ulvi bir ihtiyaca, kuşkusuz hepimizin çok önem verdiği Çanakkale Kahramanları’nın hatırasına, sanatımın elverdiği imkanlar çerçevesinde bir katkım olsun isterim. Hiç şüphem yok ki, her eser halka mal olur. Ancak ben bu eseri yazamaya başladığımdan beri, ulusumuzun ortak duyusu olarak algıladım. Eğer bunu başarabildiysem, ki takdir sizindir- onca çalışmanın içerside duygusal açıdan en zorlandığım eserim olduğunu içtenlikle dile getirmek isterim. Bazen sanat eserleri, içeriğini gerisinde kalabilir. Çanakkale Kahramanları’nın aziz hatıraları önünde, bir sanatçı olarak naçizane duygularımı sizlerle paylaşmak bile bana sonsuz bir manevi güç kazandıracaktır. Çocuk denecek yaşlardan, ileri yaşlardaki her kesimden yurtsever, gözlerini kırpmadan canlarını hiçe sayarak bu toprakları bizlere sonsuza dek emanet etmişlerdir. Çanakkale Destanı’nın eşsiz kahraman fedailerinin, aziz ruhları şad olsun ve onlara olan minnet ve şükran duygularımız, onların bu fedakarlıkları karşısında her zaman aciz kalacaktır. Çanakkale Kahramanlarımız, bugün Dünya savaş terminolojisine giren ‘’Çanakkale Geçilmez’’ sözcüğünü, yapmış oldukları mucizevi savaşlarda, düşmanları Çanakkale Boğazından geçirmeyerek kanıtlamışlardır. Bu eşsiz kahramanlarımızı göz yaşları içersinde yad etmenin en azından borcumuz olduğunu hissetmekte ve düşünmekteyim.”

İsmail Hakkı Aksu