Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '15

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Cevahir Alışveriş Merkezi'nin pazar günü düşündürdükleri

Cevahir Alışveriş Merkezi'nin pazar günü düşündürdükleri
 

.


 

Bazen filmlerde görürüm, bazen de yaşamın ta orta yerinde. Rutin, alışılagelmiş insanî zaaf ve beklentilere mesafeli yaklaşan tipler vardır. Herkes en pahalı mekânlarda, misâl en pahalı bir evde oturmayı düşlerken, o tiplerin düşleri hiç de öyle olmaz.

Hatta bırakın en lüks, en pahalı tüketim araçlarına sahip olmayı, bunlara sahip olmayı hâyâl etmek bile ortalama insanları mutluluğa sevkederken, bizim o tiplerin kılı bile kıpırdamaz.

Nasıl bir fikr-î olgunluk, nasıl bir dervişâne tatmin düzeyidir ki bu, nefsanî gözlüklü akıl yürütme metotları geçersiz kalır.

Bizim ortalama insanımız ise, herkesin peşinde koştuğu değerlere sahip oldukça, mutluluk dalgasının kendsini vuracağını düşünür. Ancak o dalga, en fazla, Brooklyn sahillerinde sörf yapan bir sörfçünün ihtiyaç duyduğu zirve yapmış anlık dalga boyu kadar anlamlıdır.

Dalga boyu maksimum olduğunda, sörfçünün yaşadığı mutluluğun devamı, suların en az önceki dalga boyu yüksekliğinde başka bir dalgaya gebe olmasına bağlıdır. Peki ya o dalga gelmezse?

Özel bir durumdan ötürü, son birkaç haftasonumu, İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden birisi olan Şişli'deki Cevahir Alışveriş Merkezi’nde geçiriyorum. Özgürleştiğini, mutluluğu yakaladığını düşünen birçok insanı da gözlemliyorum titizlikle.

Eleman sayısı belirsiz bir küme insan yığını, aslında sadece orada olduğu için mutlu gibi duruyor.

En az bir o kadarlık kitle de, bir parçası olmadıklarını çok iyi bildikleri o mutlu gibi duran insan kümesinin gözlerindeki günlük geçici mutluluğu gözlemlemek ve bundan faydalanmak için oraya gelmiş gibi duruyor.

Ama saatler ilerledikçe ve mekânı terk vakti yaklaştıkça, eğlence fuarını andıran o cıvıl cıvıl ortam, bir anda gerçek çehresini hissettiriyor ziyaretçilerine.

Çember daralıyor, perde kapanıyor ve kaybeden insanlar evlerine dönüyorlar. Sörfçünün ihtiyaç duyduğu bir sonraki dalganın boyu, öncekinden daha kısa ve cılız kalıyor anlayacağınız.

Sabun köpüklü, deterjan baloncuklu mutluluklar, yerini pazartesinin uğursuz yüzüne bırakıyor.

Daima kazanan ise, rutin, alışılagelmiş insanî zaaf ve beklentilere mesafeli yaklaşan tipler oluyor.

Pazar günleri kapanması gündemde olan alışveriş merkezleri için kişisel tek yorumum, birilerinin işinden ekmeğinden olup olmayacağıdır. Yoksa benim için gerisi laf-ü güzaf, zagzaga, tırıvırıdır.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..