- Kategori
- Kişisel Gelişim
Çevir çevir yaşa ..
İKİYÜZLÜ HAYATLAR..
Sevdiklerimizi kırmamak, üzmemek, karşı gelmemek adına sürekli ikiyüzlü davranılan bir hayatı sürdürüyoruz.
Bu ikiyüzlü hayat bizim maskemiz olmuş sanki.
Bu hayatta ve içinde bulunduğumuz toplumda türlü ilişkiler yaşıyor, aşkı öğreniyor ve evlilikler kuruyoruz. Ama ilişkileri beslemeyi beceremiyoruz, kendimizi geliştiremiyoruz ve bir birey olarak yaşamayı doğru olarak bilemiyoruz ki; bu ilişkilerinde, evliliklerin de bir süre sonra bittiğini görüyoruz. İnsanız sonuçta.. Duygularımız var. Varlığımızın beden, zihin, ruh ve duygudan oluştuğunun da farkındayız... Ruh ve duygularımızı beslemez isek tam insan olarak değil, yarı insan yarı robot gibi yaşadığımızın da bilincinde olmalıyız.
Aslında bir çoğumuz bu fakirleşen duygu ve ruhlarımızı beslemek için çeşit çeşit arayışlara giriyoruz. Herkes herşeyi yapıyor ama gizli saklı ve korkularla. Diğer taraftan, korkularından arınmış ve düşündüğünü yaşayan bir kısmımızda toplumdan kınayıcı tepki alıyor. Bu sebepledir ki ikiyüzlü hayatın mecburen iki yüzlülüğümüzü yarattığı ikiyüzlü kişilikler haline geliyoruz..
Yani ; özümüzde birey ama toplum önünde genele uymak zorunda kalan kişi olarak istediğini yaşayan ya da yaşamaya çalışan ama bunu toplumun gözüne sokmadan yapan; duygu, düşünce ve davranışlarında sınır tanımayan, manevi yönden özgür gözüken ama toplum içinde sınırlı baskı altında, aslında çoktan bitmiş evliliklerin toplumsal korkularla görünürde devam ettiği; aşkların, sevgilerin çoğunlukla evlilik içi değil, dışı yaşandığı; kırmamak, üzmemek, karşı gelmemek adına sürekli ikiyüzlü davranılan bir hayatı sürdürüyoruz.
Birey oldum, özümü buldum, artık ben bir yetişkinim, kurallarımı ben koyarım, diyoruz ama bize cehennem azabı yaşatan evlilikleri bitiremiyor, aşklarımızı özgürce yaşayamıyor ve sevgimizi yüksek sesle söyleyemiyoruz hala. Diğer yandan da biraz cesaretle ve duygularımızın yoğunluğuyla tüm bunları yaptığımızda ‘’İyi güzel, bunları yap ama kimsenin gözüne sokmadan, toplumu karşına almadan yap” sözleriyle karşı karşıya kalıyoruz..
Sonuçta hep mutsuzuz, hep mutsuzuz..
Peki, sorarım size; nerede kaldı o zaman dürüstlük?
Nerede kaldı açıklık?
Nerede kaldı güven?
Nerede kaldı, duygu-düşünce-davranış tutarlılığı?
Nerede kaldı bireysel özgürlük?
Nerede kaldı mutluluk ?
Hayat bir oyunmuş maalesef. Ve bu hayatta yaşamak da sadece iki yüzlü olabilenlerin başarılı olduğu bir sahne.. Sizlere iki yüzlü dünyanın iki yüzlü hayatında değiştirip değiştip kullanacağınız maskelerinizle yine de bir umut mutluluklar dilemek de bir ikiyüzlülük mü acaba, ne dersiniz?