- Kategori
- Deneme
Ceviz kabuğu
Yitik bir sonbahardı düşlerimde yankılanan… Şimdi gözlerimi kapatıp o günleri anımsadığımda; garip bir hüzün… Artık yalnız kalmama izin vermiyorlar… Kaçmak istiyorum oysa varolmuşluğumdan, yangınlarımdan…Hangisi beni yüzleştiriyor yankılarımla, bilemem…Bir sürü cümle var içime sıkışmış…Ve hesabı sorulacak gibi bir his… Hesap vermeye gelmedim ki oysa…
Ben, ben olmayı beceremedim…
Biliyorum, çok haylaz bir çocuktur kalbim, laf dinlemez…Özlüyorum desem… Neyi? Özlemiyorum desem…Yalan!
Mutluluk bana göre değil… Sevemedim mutluluğu… Bağışıklığım var.. Bir sigaraya, bir de acıya… Matem donmuşsa, kalıplaşmış yarama hangi merhem çare olur…
Tuz ruhu döktüm sevdalarıma…
Bazen…Bazen değil hep… Ait olmadığımı hissediyorum buraya… Burası derken, yani o an her neredeysem… Ait olduğum hiçbir yer yok aslında… Aslında bilinmeyen olmaya and içmiş gibiyim… Çözüldüğümü hissettikçe kaçasım geliyor… Giderken acıyorum, kendime, kalanıma, en çok da şu lanet huyuma…
Bir tokat da ben vurdum acıyan yanıma…
Huysuzluğum… Hırçınlığım… Gidişinde yankılandı…
Ceviz kabuğu gibiydik,
Sımsıkı sarılmıştık birbirimize,
İçindekini almak için,
Hayat indirdi yumruğunu cevize…
Ben, ben olmayı beceremedim baba!!!
Kuramadım kendi oyunumu…
Özlüyorum desem… Neyi? Özlemiyorum desem…Yalan!!!
Ne zaman bir avuç toprak olacak benden arta kalan?