Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ceviz Kırmak

Ceviz Kırmak
 

(NOT: Parantez içleri benim eklememdir)
 
“Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur. Herhâlde iş adamı olduğum için. Ben, ‘paranın iki işlevi vardır’ derim. Birincisi, para bir değiş tokuş aracıdır. İkincisi, yeterli bulduğunuz bir miktar para ile gelecek korkusunu yenersiniz. “Birikmiş biraz param varsa, yaşlılığımda çaresiz, muhtaç, perişan kalmam, çünkü kötü gün paramı bir kenara ayırdım” dersiniz.
(Para, doğrudan mutluluk amacı olmasa da yaşama amacının gereklerini karşılama aracı yapılmasıyla dolaylı bir mutluluk nedenidir. Demek oluyor ki paradan da öncesi, parayla ve parasız bizi mutlu edecek yaşam biçimlerimizi belirlemiş olmalıyız. Sonrasında, sadelik içinde yaşamsal zevk deneyimleriyle mutluluk yapmayı da öğrenmeliyiz.)
 
Para önemlidir amma para ötesi, para-üstü bir konu daha var ki ne satılabilir ne de satın alınabilir. Bunun adı zevk ve keyif kültürüdür. Zevk almak, keyif duymak ancak yaşam kültüründeki yüksek nitelikle olur. (Yaşam kültürü de bilginin felsefi nefasetle sorgulanıp kullanım niteliğine bağlı yükselir.)
 
Resimden zevk almak için çoğu sergiler bedava; müzik, kaset ve diskler üç otuz para. (Birçok TV belgesel ve müzik kanalları da bedava) Ayrıca konserler de pahalı değil. Tiyatrolar hamburger fiyatına…
(Kitaba ulaşmak da kolay; kitabın fiyatı hiç bu kadar ucuz olmadı aslında. Biz pahasından dolayı değil; biz genelde okumaya ayrılacak zamanı ya iş kaybından ya da eğlence kaybından saydığımız için kitap almayız. Beynimizi yormaktansa midemizi ve çenemizi yormayı yeğleriz.) 
Aşk ve sevgininse zaten bedeli (olsa da parayla) ödenemez. Güneşi kim kaç paraya öyle muhteşem batırabilir ki? Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir? (Ya da bir tavla oyununda sırf zevk için rakibin taşını kırar da mars olursunuz. Hayatın varoluş coşkusunu duyumsamak için kendinizle dalga geçmenin kimseye ödenecek bir bedeli yoktur…)
 
Kötü gün parasından bile daha önemli olanı işte bu zevk ve mutluluk sunan kültürleri zihnen ve ruhen özümseyebilecek kadar (meraklı ve) eğitimli olmaktır. Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin.
 
(İnsan, kültür biriktirmede kendi kendini eğitebilir. Yüksekokullu olmak bu eğitimi elbette kolaylaştırır; ancak böyle bir hedef ve arzusu olmayan profesör bile olsa bunu arzulayan okulsuz kadar kültür birikimi yapamaz. Zevk alma ve mutluluk yapma kültürünüzün unsurlarını, yaşınıza ve eğitim düzeyinize aldırmadan, sadece ve insanca uygulama olanaklarınızı gözeterek, en nitelikli biçimiyle araştırıp somutlaştırmaya çabalayın.)
 
Ben şimdi kendime yeni bir zevk tasarımı yaptım; bir ceviz ormanı yetiştireceğim. Fidanları dikmeye başladım bile. Ceviz fidanı 8 yıl sonra ağaç olup ceviz verirmiş. Şimdi 76 yaşındayım. Yani 84 yaşımda yeni cevizler kıracağım. Bu kez kendi cevizlerimi… İshak Alaton (1927-2016) (Anlaşılan cevizlerini kırmak nasip olmuş. Ruhu şad olsun!)
*
* “Zevk ve nefaset kültürüyle kendini ve insanlığı yüceltemediği yerde, insanın varsıllığı en büyük ziyandır…” Muharrem Soyek
***

Ceviz hakkında bazı yanlış ve doğru sanılar:

- Bahçesine ceviz diken erken ölür( YANLIŞ )

- Ceviz yiyen çok yaşar ( DOĞRU )

-Cevizin altında ot bitmez (YANLIŞ)

-Ceviz sera gazını azaltır (DOĞRU)

-Ceviz yıldırım çeker (YANLIŞ)

Hamit’ li Âşık Dursun Kaya bakın ne diyor:

Fidan büyür yeşil yaprak dal olur,

Hayat verir oksijeni bol olur,

Çeyiz olur, sandık olur, sal olur,

Ceviz diken çok yaşayan can olur.

****

Ceviz deyimlerinden bazıları

-   Çetin ceviz,

-   Kırdığı ceviz bini aştı,

-   Kozu kaybetmek,

-   Son kozunu oynamak,

 - Kozlarını paylaşmak.

Halk türkülerinden ikisi

- Ceviz oynamaya gelmiş odama

- Cevizin yaprağı dal arasında

Bilmecesi:

Koydum rafa bir kuru kafa,

Yemesi tatlı, buruşuk suratlı…..

***

BEN BİR CEVİZ AĞACIYIM

Karga “gak” dedi düştüm toprağa
Çillendim boylandım yağmurlarla
Azmettim uluca bir ağaç olmaya
 
Gümüş pullu kaftan çektim sırtıma
Dal saldım göklerin mavi şavkına
Kök saldım derin suların aşkına
 
Püskülüm sırma
Yaprağım hâki boya
Cana can katan meyven olam
Mobilyam dersen asırlık sağlam.
 
Yalan demiş “ceviz altı zehir” diyen
Nisan serinleri geçer gölgemden.
 
Düşsem kafana karpuz gibi yarılmam
Sen düşenden kırıp yemesen darılmam;
Kargam var benim senden önce kapar
Domuz bile doyar da cennet duası yapar.
 
Ekmeğe katık
Ustaya kütük
Bekâra çeyiz
Al işte servet yükün olmuş bile ceviz!
 
Topla beni
Kır beni
Ye beni
Lezzetin olayım damağında
Ben ekmek ağacıyım toprağında…
 
Muharrem Soyek

***

 

 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..