Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Çevre felaketi mi? Akıl yoksunluğu mu?

Çevre felaketi mi? Akıl yoksunluğu mu?
 

Basın ekspres deresi


Bu dere yatakları Ayamama, Tavukçu, Papaz vb. 40 yıldan beri islah edilmeyi bekliyorlar. Yapılan sadece açık beton kanal inşaatı. Bunlar da zaten yollarımızın yetersiz olduğu mahalle ve caddelerde Bağcılar-Dereyolu açıktan giderek zaten yetersiz olan alanı daha da daraltmaktadırlar. Neden yıllardır kapalı kanala alınmazlar. İSKİ ‘nin toplamış olduğu paralar nereye gidiyor. Nerede trilyonlar harcanarak yapılan çalışmayan arıtmalar –Yenikapı- ve güney ve kuzey Marmara kollektörleri. Gözüm gibi masmavi oldu temizlendi diye kandırılan Haliç yine çok paralar harcanıp çalıştırılmayan Baltalimanı deşarjı.

2010 Kültür başkentliğine soyunan yöneticilerimiz öncelikle megakentin altyapı, yağmur drenajı ve atıksu toplama ve arıtma problemlerini çözmekle işe başlasınlar.

Dünyanın her yerinde yağmur drenaj kanalları vardır. Bunlar kanalizasyon atıksu kanallarından bağımsız olup direk olarak denizlere açılırlar. Yüzyıllardır akan dere yataklarını küçültüp atıksu kanalı yapıp, yağmur drenaj sularını da yetersiz olan bu kanallara verirseniz tabi ki aşırı yağışta yaprak, dal, plastik torbalar , çöpler vb. şeyler menfez ve mazgalları tıkanmasına neden olacaktır. Aşırı basınçlı gelen su mevcut rögar ve kanalları da patlatıp taşkına neden olacaktır.

* Eylem Tuncaelli (Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı)
Birçok ülkenin yaptığı gibi alt yapı sistemlerinde kanalizasyon ve yağmur sularının ayrı toplanması bir bilimsel gerçekliktir. Bu sayede şiddetli yağışlar sonucunda kanalizasyon borularına yüksek debili su girişi sonucu boru patlamaları önlenir. Aynı zamanda uygun mazgal ve sokak eğimleri ile birlikte orta şiddetli bir yağış sonucunda bile yollarda oluşan su birikintileri ve bunların yol açtığı trafik tıkanıkları ve kazalar da önlenmiş olur. Ancak İstanbul'da su ve kanalizasyon hizmetleri İSKİ'nin görevleri arasındayken yağmur sularının toplanması belediyelere bırakılmıştır. Sorun İstanbulda değil yönetemeyenlerdedir.

* Pınar Özden (Şehir Planlamacıları Odası 2. Başkanı)
Ayamama Deresi'nin ıslahının yaklaşık 16 yıldır sürdüğü belirtiliyor. Bu sel, aslında sadece derelerin ıslahı probleminden doğmadı. İstanbul'un çarpık kentleşmesinden , İkitelli'nin plansız genişlemesi, ruhsatsız işyerlerinin burada bulunması ve trafiği çekmesinden doğan sonuçlar bunlar. Üstelik denetim de yok. Deprem sonrasında İstanbul için hazırlanan bir deprem mastır çalışması vardı. Bu çalışmada diğer afetlere de yer verilmişti. Bu afet gösterdi ki o çalışmanın pratikte sonuçlarının uygulamaya geçmediğini görüyoruz. İstanbul'un neredeyse yüzde 70'i su baskını riskinin altında. Felaket haberci.

* Mücella Yapıcı (Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Sorumlusu)
Facia, bölgenin doğasına aykırı gelişen çarpık yapılaşmanın eseridir. Silivri, tarım alanlarının yoğun olduğu bir bölge. Doğa suyu emmeye alışkın. Ancak bölgenin alt yapısı eksik ve ciddi bir yapılaşma var. Tarım alanları için toprak yasasının değiştirilen bir maddesine dayandırılarak yapılanma izinleri çıktı. Böylece bölgedeki toprak ve su dengesi bozuldu. Şu an gördüğümüz, bundan sonra göreceklerimizin çok küçük bir kısmı. Bölgedeki çarpık yapılaşma böyle devam ederse çok daha korkunç tablolarla karşılaşacağız.liği yapmak istemem ama yasa dışı yapılaşmanın olduğu her alan bir sonraki yoğun yağışta sular altında kalacak

Kaynak : gazeteport

Şehirler imar edilirken 30-40 -50 yıl sonrasının imar planları yapılır. Yollar altyapı dediğimiz kanalizasyon, drenaj, elektrik, doğalgaz ve su hepsi bunların içindedir. Hastane , sağlık ocağı , okul vs. gibi üst yapılar da bu şehircilik içindedir.

Siz gecekondu yapılaşmasına göz yumarsanız , dere yataklarına yapılaşmaya izin verirseniz bunların olmaması kaçınılmazdır. O zaman bu olayları çevre felaketi diye tanımlamak tamamıyla doğru olmaz . Sorumluluklarınızı , eksikliklerinizi Tanrıya ve çevreye atarak ancak vicdanlarınızı rahatlatırsınız. Olanlarda hepimizin sorumluluğu vardır. Neden? Patronlar veya işverenler ucuz ve sigortasız işgücü buldular mı? Politikacılar ümmet toplumu yaratarak oy deposu yarattılar mı? Belediyeler de yol, su ve elektrik götürerek prim vermiş oldular mı ? İmar planları delindi % 70 ‘i kaçak ucube bir beton cangılı yaratmış olduk. Güya merkezi yönetim imar affı çıkarttı para toplamak dibi delik bütçeye yamamak için. 2B denen orman arazileri orman kapsamından çıkarılıp müthiş rantlara göz yumulmayacak mı ? Yapanın , çalanın yanına kar kalmayacak mı ? Namuslu vatandaş mağdur olmayacak mı ?

İki yüzlü politikalar…Günü kurtarmak adına planlama ve akıl yoksunlukları.

Aynı hatayı 2 kez tekrarlayanların akıllarından şüphe edilmediği bir ülke burası dünyanın 17. büyük ekonomisi 3.dünya değil. Deprem sonrası kötü zemin nedeniyle yapılaşma yasağı olan bölgeleri yeniden imara açmak -Yalova - veya eski yerleşimi hala terketmemek –Adapazarı-bunlara örnek verilebilir.

Doğa her zaman verdiğini geri alacaktır uyum sağlamayıp plan ve yapılaşmasını ona göre düzenlemeyen insanoğlu kendi sonunu hazırlamağa devam edecektir. Bu filmi de yeşil Karadeniz de görmüştük çevrecilere inatla kıyıdan geçirilen otoyolu azgın dalgalarla aşındırılıp tahrip olmakta yolun maliyeti kat be kat katlanmaktadır. Bozulan ekoloji ve eko sistem yine balık vs. deniz ürünlerinin kıtlaşmasıyla veya dere yataklarının denize açıldığı noktalardaki yapılaşmaları ve sahilyolunu tahrip ederek intikamını almaktadır.

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 104 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 7
: 2057
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

Hani o cumartesi okula gidilen dönemlerden 78 kuşağıyım. Olaylara seyirci kalmayan , irdeleyen , ..