Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '16

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Çevre okuryazarlığı

Özellikle geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde gözle görülür, elle tutulur hâle gelen çevresel sorunların insanoğlunu yüz yüze bıraktığı gerçekler yadsınamaz hale gelmiştir.

Yapılan araştırmalara göre, elektriğin yaklaşık yüzde % 60’ı, kullanılan içme suyunun yaklaşık % 15’i binalarda tüketilmekte olup binalar kaynaklı sera gazı oluşumu ise yaklaşık % 30 oranındadır. Hızla tükenmekte olan fosil yakıtlar, kirlenen çevre ve delinen ozon tabakası; gelişen teknolojinin ve artan nüfusun sonucunda insanoğlunun sınırlı kaynakları bilinçsizce kullanmasının sonuçlarıdır.

Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir. Daha geniş bir biçimde enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebini azaltması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür.

Enerji, hayatımızın her yönünü etkilemektedir: bize ışık, ısı, ulaşım ve diğer araçlar için yakıt sağlar. Ancak, bugün, enerji tedarikimizin güvenliği ve fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin, çevre üzerindeki etkisi konularını her zaman olduğundan daha fazla düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz. Artık hepimiz enerjinin tüketim şeklini değiştirmeye başlamadığımız takdirde geri dönüşü olmayan bir çevre kriziyle karşı karşıya olduğumuzu anlamış bulunmaktayız; bunun anlamı, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarını çok daha fazla kullanmamız ve enerji verimliliğine daha fazla odaklanmamız gerektiğidir.

Hedeflerimize varmak için okul yönetimi, öğretmenler, öğrenciler ve velileri olarak hepimizin bu çabaya katılması gerekmektedir. Enerjinin kapsamını değiştirme yolunda yapılacak olan en küçük katkı dahi önemsiz olmayacaktır.

Yeryüzünün 3'te 2'si sudur, ancak bunun sadece yüzde 0,3’ünün içilebilir su olması nedeniyle su kaynaklarının verimli kullanılması gerekmektedir. Sahip olduğumuz kaynaklarımızla gururlanmamıza rağmen kişi başına düşen kullanılabilir su varlığı 1400 metreküp civarındadır. Bir ülkenin su zengini olabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 10 bin metreküp olmalıdır. Bundan dolayı su israfına karşı duyarlı olmalıyız. Akarken kıymetini bilmediğimiz suyu israf etmemeliyiz.

Vali M. Lütfullah Bilgin Ortaokulu olarak, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları ERASMUS+ alt programı ana eylem 2 okullar arası stratejik ortaklıklar kapsamında başvurusunu yapmış olduğumuz “Ecological Literacy” (Çevre Okuryazarlığı) projemiz Ulusal Ajans tarafından kabul edilmiştir.

Romanya koordinatörlüğünde, Türkiye, Portekiz, Litvanya, Hırvatistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nden okulların oluşturduğu ortaklıkla 2 yıl boyunca, toplumda, yenilenebilir enerjinin önemi ve kullanımının artırılması, enerji ve su tasarrufu ile kaynakların etkin kullanımı hususunda farkındalık oluşturmayı amaçlamaktayız. 

“Ecological Literacy” (Çevre Okuryazarlığı) projesinde, temel hedeflerimiz; öğrencilerde yeşil enerji ve yeşil enerjinin gerekliliği konusunda farkındalık yaratmak ve elektrik su tasarrufunun önemini kavramalarını sağlamaktır. Ekolojik bilinçle donatılan öğrencilerin, öncelikle okulda arkadaşları arasında birer enerji dedektifi olarak sorumluluk almaları ve örnek uygulamalar gerçekleştirmeleri; sonrasında öğrendiklerini yakın çevreleri ve aileleriyle paylaşarak projenin çarpan etkisini ve sürdürülebilirliğini arttırmaları beklenmektedir. 

 

 
Toplam blog
: 6
: 560
Kayıt tarihi
: 10.10.16
 
 

Gaziantep'te İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Bir süredir çevre bilinci, geri dönüşü..