Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Çevreci inekler tasarımı

Çevreci inekler tasarımı
 

ENERJİ VE İNEKLER - YENİ İNSAN YAYINEVİ


Bugünkü gazetede bir haber vardı, barajdaki suların ne kadar azaldığıyla ilgili. Hemen arkasından Avusturya’da aniden ortaya çıkıp sel yaratan yağışları gördüm; sonrasında ise fırtınada alabora olmuş bir gemiden kurtarılamayan 800 küsur kişinin haberini. Eriyen buzdağının üzerinde kalmış bir kutup ayısı resmi gazetenin arka sayfasındaydı; televizyonda ise Avrupa kıtasının son elli yıllık sıcaklık ölçümlerine bağlı olarak ortalama yaz sıcaklıklarının 2, kış sıcaklıklarının 2, 3 derece yükseldiği haberi dönüyordu. Bir önceki gece de çevreyle ve küresel ısınmayla ve bunun enerjiyle ilişkisiyle ilgili olarak Enerji ve İnekler adlı kitabı bitirmiştim.

Ya ben bu sıralar çevre konusunda biraz fazla duyarlı davranıyordum ya da gerçekte çevre, bu aralar fazlasıyla hassaslaşmış, gündemimizden bir türlü inmiyor, kendisini unutturmuyordu. İlkinin tercihim olduğunu düşünerek, gece bitirdiğim kitaba bir daha göz attım.


***


Dünyanın gözü, şu sıralar bir de enerjide. Kafamızı petrol meşgul ederken, kalbimiz elektriğe yapılan zamla titriyor. Dünyadaki enerji döngüsünde bir kaynak sorunu ve bu sorunun doğurduğu bir paylaşım savaşı yürütülmekte. Bir yanda tüketimi özendirip körükleyen kapitalist tüketim düzeni, diğer yanda da tüketimi hızla arttığı ve kontrol edilemez boyutlarda sorunlar ortaya çıkarmaya başladığı için kısıtlanılmaya çalışılan enerji tüketimini koyabileceğimiz ilginç ve ironik bir denklemle karşı karşıya kalıyor günümüz dünyası.

Enerji ve İnekler kitabının arka kapağındaki bazı slogan tipli cümleler dikkat çekici aslında bu konuyla ilgilenmeyenler için bile.

Siz hiç obez inek gördünüz mü?

Bu sorunun yanıtı, bu sorunun kavram alanında gizli aslında. Gereksinim duyduğumuzdan daha fazla tüketmek gibi bir çılgınlığımızın olduğuna ikna edici bir kitapla karşı karşıya kalarak, tam da bu kavram alanına yöneliyoruz.

Gerçekten de mikro ölçekte kendimize baktığımızda, neden modern bireylerin başta gelen bireysel sorunlarından biri daima fazla kilolar oluyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde obeziteyle mücadele planları hazırlanıyor, bu kavram git gide dünyanın geneline de yayılıyor. Çünkü bu sorun, çok temel bir denkleme dayanıyor. Bedenimize aldığımız enerji, bedenimizin harcadığı enerjiden büyük olunca, bize faturası fazla kilolar, beslenmeye harcadığımız fazla para, gereksiz enerji stoku gibi farklı ve aslında birbirinden önemli sorunlar olarak çıkıyor.

Küresel anlamda da böyle olduğunu görüyoruz. Aslında yapılan araştırmalar, günlük hayatta harcadığımız enerjinin, harcamamız gerekenden hayli fazla olduğunu gösteriyor bize. Ya da tersten bakarsak, günlük hayatta tasarruf edilebilir enerji miktarı, yani işimizi görmemizi engellemeden tüketmeyebileceğimiz miktar, olması gerekenin kat kat üzerinde. Bu bize bir şey gösteriyor. Dünyanın sınırlı kaynakları da yenilenebilir enerji kaynakları da, bizim finansal kaynaklarımız da bireysel yanlışlıklarımız dolayısıyla israf oluyor.

Küçük tedbirler diyor kitap; günlük yaşantımızdaki küçük tedbirler bile büyük tasarruflar sağlayabilir hayatımız için. Ama ironik olarak, bize tasarruf etmememiz, tüketimi arttırarak pazarı genişletmemiz, talebi büyütmemiz gibi unsurlar dayatılarak, kendi aleyhimize olduğunu da az çok bilerek, aşırı tüketiyoruz.

Yazar Özgür Gürbüz’ün kitabına aldığı ve biraz da kitaba oturmadığını düşündüğüm Enerji ve Köpekler isimli bölümde, işte bu tüketimi körükleyen düzene biraz değinmiş durumda. Sermaye ile iktidar sahiplerinin uyum içinde kaynakları nasıl paraya ve siyasal güce dönüştürdüklerinin biraz vasat ama biraz da etkili hikayesinin anlatıldığı kitapta dikkat edilmesi gereken asıl nokta, kitabın siyasal ve sermayeyle ilgili bir takım verileri kullanarak bizi uyarmaya çalışmasıdır.

Mevcut pek çok değişkenin yanında beşeriyetin enerji tüketimi konusunda aslında ne kadar etkin ve ne kadar müsrif olduğunu göstermesi açısından da kitaptaki bazı istatistikî bilgilerin hayati önemi olduğunu düşünüyorum.


***


Çevre, duyarlılık konusunda her birimize aslında affı olmayan görevler yüklüyor. Bu görevleri de gerçekten hakkıyla yerine getirme sorumluluğunu da aksattığımızda başımıza neler geleceğinin de “küçük” örneklerini zaman zaman güzel dünyamız kafamıza kazımakta aslında.

Sözgelimi, sera gazı yayma konusunda çok etkili olan ineklerin popülasyonunun azaltılması bir çıkış yolu olabilir; daha az kırmızı et tüketebiliriz. Ancak neden olmasın daha çevreci inekleri tasarlamak kavramı? Bu da belki ilerde mümkün olur?

Şaka bir yana, çevre ve bizim çevreyi sömürmedeki en temel etkinliğimiz olan enerji gereksinimimizi karşılama etkinliği, tam anlamıyla bir kaosa sürüklemekte güzel dünyamızı.


***


Kitabın temel savı olan enerji tüketmeme hakkımızın farkında olmakla başlayacak bir duyarlılık sürecine gereksinim duymaktayız. Ne globalleşme, ne küresel ısınma, ne de enerji darboğazları nedeniyle şişip duran faturalar, makro projelerle çözülebilecek gibi duruyor. İşin esası, bireysel çabaların genelleşmesinde yatıyor gibi duruyor. Komşumuzu aracımızla iş yerine götürmek ya da otobüse binmek gibi, evin ışıklarını söndürmek, televizyonun fişini çekmek gibi çok basit tedbirleri yaygınlaştırarak bile, her on yılda bir yıl kazanmak mümkünse, biraz da olsa dikkat etmeğe değmez mi acaba?

Geleceği hedeflemek, gelecek için planlar yapmak güzel. Ama biz geleceğe daha önemli bir şey bırakıyoruz. Evlatlarımızı.

Yarın bir gün, bizim yaygınlaştırmaya yanaşmadığımız tasarruflar, ya da en geniş biçimiyle telafisi için hiçbir şey yapmadığımız hatalar yüzünden evlatlarımız bize hesap sorduklarında ne diyeceğiz onlara?

Peki ya onların evlatları yaşama hakkı bulamadıklarında?


***


Dünya, bizim sefa sürmemizi isteyerek bizi mutlu olacağımıza, daha çok tüketerek daha da mutlu olacağımıza inandırmaya çalışan üç beş kartelin kasa doldurma planlarından çok daha önemli. Unutmamalı ki insanlık tehlikeye girerse para anlamsızlaşır. İnsan olmadan para boş bir araçtır.


Değinilen Kitap: Enerji ve İnekler, Özgür Gürbüz, Yeni İnsan Yayınevi, İstanbul, Eylül 2007

 
Toplam blog
: 15
: 584
Kayıt tarihi
: 24.01.09
 
 

1983 İstanbul doğumluyum. Maltepe Kadir Has Anadolu Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mü..