- Kategori
- Şiir
Ceyla
Yavrum, Ceylan’ın benim,
senin güzelliğin, senin dişlerin
bulunuşun bir harfin fazlalığından.
Bilmem, seni sevdiğimizden mi, korkumuzdan mı,
doğru mu, söylen, nergislere, minelere sor, anlat
geçenler geçsin, Ceylan’ın, gözlerin
baksın mı, erisin mi, düşsün mü çöllere...
Bir yabanın dağlara tırmanışı
bir inanmışın İsa’ya saldırmasıdır
benim burada durmam
Dişlerin
akan suların çağıltısıdır bir öğle önü
bir öğle sonu sessizliğidir, dinlendiren...
Güneşlen, yeşillen, dere ol
durmadan ara beni..
Yakarı mı 72 dilde anlaşılmayan
anlaşılmaktan çok duyulan belli ki hiç anlaşılmayan
eksik söylenilmiş bir ezgi.
Ceylan dişlerin,
Ceylan güzelliğin
ağlasam, anlatmayan..
Beklemen mi, yada harcanman mı,
gelişin mi, gidişin mi
patlayan bir tomurcuğu koparman mı?
Neyin nesi bu zurafa, uzun boylu hayvan
yani uzak insandan mı
Ceylan, yalandan mı
gülüşün yalandan mı
yok mu sesin, var mısın, gerçek mi?
Çağırsam Ceylan Ceylan
bir ses midir yalnız kalan?
.............................Erdal Ceyhan