Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '08

 
Kategori
Anılar
 

Çeyrek efe ve Bodrum Ortakent

Çeyrek efe ve Bodrum Ortakent
 

Bodrum’un yerli turistlere yasaklı olduğu dönemler. Ailece Ortakent’te, Efe motel’de tatil yapıyoruz. Motelin müşteri profili, duyan gelmiş durumunda. Normal hayatta asla bir araya gelemeyecek kişiler bir arada!

Motel neredeyse tamamen dolu. Hal böyle olunca, plaj dışında zaman geçirebileceğimiz tek yer olan bahçe, müşteri sayısına göre yetersiz. Diz dize, dip dibe, zorunlu bir samimiyet içindeyiz.

Motel sahibi, deneyimli bir işletmeci, durumun farkında.. Lakabı ‘çeyrek efe’. Eni boyu, lakabına uygun. Sonradan öğrendiğime göre, Bodrum'da ufak tefek erkeklere çeyrek efe denirmiş.

Müşterilerin en renkli simaları, yeni yetme mafya babası Mehmet, eşi Latife ve oğlu İsmail.

Ortalıkta kimse yok zannederse, Mehmet, siyah camlı arabasına giderken, küçük bir oğlan çocuğu gibi son derece keyifli –ıınnn, ıınnn diye sesler çıkarıyor. Denize girdiğini görmedik, Beyaz pantolonu, beyaz gömleği ve beyaz ayakkabıları yazlık üniforması olsa gerek. Elinde çekiç şeklinde, bir yere vurulduğunda çın çın öten oyuncağı ile mutlu mesut dolaşıyor.

Karısı Latife yirmi yaşlarında, boyalı sarı saçlı, zır cahil bir roman. Oğlu gibi kendi de sürekli abur cubur bir şeyler yemekte, arada bir oğlan onun yediğine el uzatırsa kafasına şaplağı indiriveriyor.

İsmail paytak paytak yürüyen bir yaşını yenice geçmiş bir bebek, anasının aklı da anca onun aklı kadar olduğundan habire kafasına şaplak yemekte. Vurma, hele kafasına hiç vurma diye uyardık. Aptal olur sonra dedik. Yaa dedi korktu biraz ama eli alışmış bir süre bizim yanımızda dişini sıktı vurmadı sonra eski tas eski hamam.

Necibe ve eşi Ekrem biz yaşlarda, Almanya’dan tatile gelmişler, çocuklarını yazlıkta bırakıp, subay olan ağabeyi ve eşi ile birlikte, kafa dinleme gezisine çıkmışlar. Toplum içinde oturup kalkmayı, konuşmayı bilen hanımefendi, beyefendi kişiler. Necibe ve yengesini her an düğüne giden yeni gelin sanırsınız. Saç baş yapılı, makyajlarında eksik yok, takılar tam takım. Kıyafetler ona keza.

Almanya’dan gelen iki aile daha var. Kendi hallerinde, ama onlarda renkli tipler.

Çeyrek efe, bu kozmopolit müşteri profilini, bir maraza çıkmadan kaynaştırmak için ilk iş olarak tavla turnuvası düzenledi. Maya tuttu. Erkekler kanka olmakla yetinmeyip, erkek erkeğe Bodrum gecelerini keşfe çıkmaya karar verdiler. Biri minibüs ikisi binek üç araca doluşup gittiler. Bize de onlara güle güle demek düştü.

Onlar gider gitmez Çeyrek efe, ''haydi kızlar iş başına, biz de burada eğleneceğiz, yardımcı olun bakalım masaları donatalım'' dedi. Elbirliği ile masaları u şeklinde birleştirdik. Elimizden geldiğince çabuk, enfes bir balık, rakı sofrası hazırladık.

Ve gecenin sürprizi davul zurna’da gelince, kapı gıcırtısından davul sesine terfi edip, oynar mısın oynamaz mısın kim tutabilir bizi. Çeyrek efe ortada, biz çakırkeyif hatunlar etrafında Çökertme’den, Harmandalı’na oradan çiftetelli’ye, yalnız Efe Moteli değil bütün Ortakent’i çın çın çınlatıyoruz.

Bir ara farlar gözümü aldı. Baktım bizim beyler. Suratları bir karış, kös kös geldiler. Oynamaya ara verdik, masada onlara da yer açtık. Kısaca ifadelerini aldık.

Bizimkiler, neredeyse Bodrum’un bütün barlarına, içeri girmek için taarruz etmişler ama, kapıdaki iri ve kel, siyah gözlüklü, siyah giysili, kulağı küpeli delikanlılar kararlı bir şekilde bunları püskürtmüşler. Kardeşim neden almıyorsunuz feryatlarına, her seferinde damsız giremezsiniz yanıtını almışlar.

En sonunda adını öğrenmeden önce tipinden dolayı katil adını verdiğimiz Mehmet’in sabrı taşmış korumanın üzerine ;

Kardeşim dam mı çatı mı her ne ise, bizde ondan yok, sizde varsa verin kaç paraysa öderiz diyerek yürüyünce, bakmışlar ki bara girelim derken başları derde girecek, hemen otele dönseler, alay konusu olacaklar, kendilerine yakıştıramasalar da bakkaldan biraları alıp deniz kıyısında içmek istemişler.

İçememişler

Polis dağılmalarını istemiş.

Oh olsun dedik, eğlenceye hep beraber devam ettik.

Narçiçeği

 
Toplam blog
: 74
: 1691
Kayıt tarihi
: 17.06.07
 
 

Emekliyim ama, yaşamdan değil; işimden. Eşim ve iki kızımla birlikte İzmir’de yaşıyoruz. Yazmak, oku..