Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Cezaevi Balbay'a yaramış!

Cezaevi Balbay'a yaramış!
 

Tahliye talebi mahkeme heyeti tarafından reddedilen Mustafa Balbay, bugün avukatlarıyla görüşmüş ve onlar aracılığıyla basın mensuplarına bir mektup göndermiş. Bakın mektupta neler yazıyor: 

"Mahkemenin kararını bütün duygularımı bir kenara koyarak dinledim, okudum. Bu karar Millet iradesini hiçe sayıyor. TBMM'nin yasama gücünü ve işlevini hiçe sayıyor. Siyasi partilerin 'demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu' ilkesini hiçe sayıyor... Bu, yargının demokrasiye, demokrasinin en önemli kurumu olan Meclis'e müdahalesidir." 

Balbay Ergenekon davasında yargılanıyor. Davanın konusu da malum. Henüz yargılama aşamasında olduğu için, 2002 yılında Ak Parti'nin iktidara gelmesiyle, Balbay'ın İlhan Selçuk'la beraber, dönemin bir kuvvet komutanıyla ve İstihbarat Daire Başkanı'yla hangi sıfatla görüşmeler yaptığını, bu görüşmelerin gazetecilik mesleğiyle bir ilgisinin olup olmadığını sorgulamayacağım. Günlüklerle de ilgilenmeyeceğim... 

Ben, bizzat Balbay'ın kendisinin söyledikleri ve yazdıkları ile ilgili başka bir hatırlatma yapacağım. 2007'nin gerilimli günleri yaşanıyordu. Balbay'ın mektubunda işaret ettiği "demokrasinin vazgeçilmez unsuru" olan Ak Parti'nin meşru iktidarına karşı gayri meşru bir organizasyon söz konusuydu. Cumhuriyet mitingleri düzenleniyordu. Balbay'ın çalıştığı Cumhuriyet gazetesi ise "Tehlikenin farkında mısınız? Saatlerimiz 100 yıl geriye alınacak!" kampanyasını başlatılmıştı... 

İşte o dönem Balbay, köşesinde ve ekranlarda o meşhur açıklamasını yapmıştı: 

"Darbeler ülkeyi 30 yıl geriye götürür, oysa şeriat 100 yıl geriye götürür" demişti. 

Balbay bu sözleri herhalde durup dururken yada laf olsun torba dolsun diye söylememişti. Neyi kastettiğini herkes çok iyi biliyordu. Kastedilen, Millet iradesinin o dönem % 34, 43 oyla iktidara getirdiği, demokrasinin vazgeçilmez unsuru Ak Parti'nin sandık dışı bir yöntemle iktidardan uzaklaştırılması ve Ak Parti'nin çoğunlukta olduğu TBMM'nin yasama işlevinin engellenmesiydi. 

Balbay, meşru iktidara karşı darbeyi işaret ediyordu! Yani Anayasa'nın bu konuda hiçbir yetki ve görev vermediği orduyu. 

Oysa şimdi o, Millet iradesine, TBMM'nin yasama gücü ve işlevine, demokrasiye, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan partilere toz kondurmuyor. Anayasal yetkileri bulunan yargıya bile bu konuda ateş püskürüyor! 

Sadece kendine müslüman değilse eğer, Balbay adına büyük bir ilerleme... 

Cezaevi Balbay'a yaramış olmalı! 

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..