Cezaevi ziyareti için endişeye mahal yok. Asayiş Berberkemal değil, Berkemal!

“Ölene tabut,
Kalana zabıt,
Maktul derdest,
Katil firar,
Asayiş berkemal.”

“Durum vaziyetler yolunda.”

Yolunda da! Herhalde ölen için değil!

* * *

Bir ülke nasıl değişir?

Norveç Krallıktır. Anayasal monarşi ile yönetilir ve Avrupa'nın en zengin ülkesidir.

Aynı zamanda da suç oranının en düşük olduğu ülkesi.

Nüfusu beş milyon dahi değildir. Bununla beraber yıllık okunan kitap sayısı yirmi beş milyondur. ( Yanlış değil; 25 milyon)

Yılda kişi başına okunan kitap sayısı nerede ise altı adettir. (6 adet)

Hükümet İkinci dünya savaşında Almanlara teslim olmuştur.

Norveç halkı teslim olmamış savaşmıştır.

Sonrada teslim olmayı emredenleri yargılamıştır.

* * *

Türkiye Cumhuriyetle yönetilmektedir.

Kimileri “ülkemizde demokraside var” demektedir.

Türkiye Avrupa’nın en fakir ülkelerindendir.

Ülkede suç oranı ve cinayetler giderek artmaktadır.

Belki nüfus bu şekilde dengelenmektedir! Doğal ayıklama.

Nüfusu 72 milyondur.

Okunan kitap sayısı yıllık yirmi milyon bile değildir. (Yanlış anlaşılmasın 20 milyon)

Türkiye’de beş kişi bir kitabı okumaktadır.

Diğer ifadesi ile Türkiye’de bir kişi bir kitap dahi okumamaktadır.

* * *

Türkiye’de Cami ve kışlaya asla siyaset giremez. Yassaktır!

Ancak; Türkiye’de Cami ve askere siyaset serbesttir. Yasak olsa da!

* * *

Türkiye halkın çoğunluğu ile Müslüman’dır. Ülkede içki yasağı yoktur.

Norveç halkı çoğunluğu ile ‘Evangelik Lutherci’dir. Ülkede içki yasağı vardır.

Hatta bazı bölgelerde içki hiç satılmaz. İçki almak için seksen km. uzağa gidersin.

-"Aaaa… Hadi be! Uydurma…"

Kaynak; “Norveç Kıyıları ve Cerrah Çelebinin Anıları, Milliyet Yayınları 1997”

* * *

Eğer halk istemezse;

Ne kral krallık yapabilir.

Ne başkan başkanlık,

Ne başbakan başbakanlık,

Ne komutan komutanlık.

Eğer halk istemezse…

* * *

Demokrasi bir talep rejimidir.

Halk demokrasi, özgürlük talep etmemektedir.

Halk devleti bir baba ve dağıtılan pasta olarak görmektedir.

Halk devleti ekmek olarak…

Halk devleti aş-iş, ihale, banka ve su kaynağı olarak görmektedir.

Devlette halkına aş vermektir. İş vermektedir. Kredi vermektedir.

Eğer istenseydi özgürlükte verebilirdi!

Eğer istenseydi…

* * *

İnsan düşünen bir varlıktır.

İnsan bilgi ve deneyimi oranında düşünen varlıktır.

İnsan düşünebildiği oranda farkında olabilen bir varlıktır.

İnsan; farkında olabildiği oranda insandır.

* * *

Düzenin nimetlerinden istifade edenler, kaymağını yiyenler düzenin devamını isterler.

Anlaşılan halkta düzenden memnun, kaymağını yemektedir ki değişmesini istememektedir.

* * *

Eğer; giderek okunan kitap sayısı artmasaydı,

Bu düzen daha da devam edecekti.

Bu düzen artık böyle devam etmeyecek.

Bundan hiç kimsenin zerre kadar kuşkusu olmamalıdır.

Halka rağmen ne saltanat devam eder ne de kanunsuzluklar,

Halk Türkiye'de bir şeylerin yanlışlığının farkına varmaya başlamıştır.

Zengin olan tüm ülkelerde vatandaşlar, devletten aş-iş istedikleri için değil özgürlük istedikleri için zengin olmuşlardır.

Bu düzen böyle devam edebilirdi…

Eğer halk okumaya ve sorgulamaya başlamasaydı.

Çömlek çatlamıştır.

Bu çömlek artık su tutmaz.

Tutmadığını hep birlikte göreceğiz.


Resim:paraninformulu.blogcu.com'dan alıntıdır.