CHP. İstanbul'da yargısız infaz!

16.10.2010

CHP. İstanbul’da yargısız infaz!

Sevgili okurlarım birkaç zamandır yine sessiz kaldım. Bu sefer sessizliğim görevlerimin yorgunluğundan değil, içinde bulunduğum haksız duruma üzüntümden oldu. Ne yapacağıma karar vermem uzun sürdü diyebilirim. Sonunda kendi haklılığımı savunmamın doğru olacağına ve sessiz kalmamın bir nevi bana atfedilen suçu kabullenmem anlamına geleceği düşüncesi içerisinde durumumu sizlerle paylamak istedim.

İstanbul Ses diye bir gazetede aleyhimde yazılan ve CHP de IVIR ZIVIR TOPLANTILAR manşeti ile çıkan yazıdan sonra 25 senelik emeğimin hiçe sayılarak yargısız infaz edilmek isteği ne bana ne de CHP ye yakışmamıştır. CHP. İst. İL başkanı Sn. Berhan Şimşek bu komplo haber ile Kadıköy İlçe Başkanı Sn. Türer Ercan’a telefon açarak istifamı istemiştir.

Adı geçen gazetede bir başka ilgisiz resim konularak, aynen şu satırlar yazılmış.

CHP Kadıköy Kadın kolları başkanı Tünay Süer’in paylaşım sitesi facebookta, Kendi partisinin İl Başkanı'nın çalışmalarını ıvır zıvır olarak nitelendirmesi şaşkınlık yarattı.

Yazıdaki suçlamalar böylece uzayıp gidiyor.

Beni en çok üzen nokta, kendisi de benim gibi eski bir sanatçı olan sayın İl başkanının en azından sanatçı ruhunu ön plana çıkararak sonra İl başkanı sıfatı ile beni sorgulamadan yargısız infazımı istemesi olmuştur.

Meselenin aslı şudur:

Yönetim kuruluma birkaç ay önce (04.02.2010) atama ile almış olduğum bir bayanı kurulumun tümü olarak anlaşamadığımız gerekçesi ile görevinden alınması talebim ile olaylar başlamıştır. Bu arkadaşımız aynı gazetede yazı yazmaktadır. Gazetede manşet haberi veren kişi ki, aynı zamanda gazetenin sorumlusudur.

Bu beyefendi, Referandum çalışmalarımız sırasında çalışma alanımız olan Metrobüs alanına gelerek o hanımı sormuş ve kendisinin Göztepe’de bir stantta görevli olduğu yanıtını alınca da kendisine yanıt veren yönetim kurulu üyemize “ona kimse görev veremez, sizler 13 Eylülden sonra gününüzü göreceksiniz” tehdidini savurarak alandan ayrılmıştır.

Bizler bu tehdidi ilçe başkanımıza söylemiştik ama anlaşılıyor ki bunun nedeni sorulmamış ve kale alınmamıştır. En son 04.10.2010 Pazartesi günü yaptığımız toplantıda karar alarak bayanın yönetim kurulumuzdan düşmesini sağladık ve bu kararı üst kurulumuz olan İlçe başkanımız Sn. Türer Ercan’ın onayı ile CHP. İst: İl Kadın Kolu Başkanlığına faksladık.

İşte, hemen ertesi gün pusuda bekleyenlerin komplosu ile basına haber oldum. Komplo benim facebookta bir arkadaşım ile yaklaşık bir ay önceki yazışmamdan alınan satırların arasından cımbızla çekilerek intikam hırsları içerisinde manşete dökülmüştür.

Yazımın içeriği tamamıyla bana yollanan bir resme eleştiri mahiyetinde yazılmış ve içerisinde asla Sn.İl Başkanı Berhan Şimşek’in ne adı geçmiş ne de ona itham olan tek satır yer almamıştır. Bununla birlikte bahsi geçen yazıda hiçbir isim belirtilmemiş sadece ortadan yapıcı bir eleştiri yapılmıştır.

Ben bu sayfalarda zamanla iktidarı, bakanları hatta Sn. Başbakanımızı dahi eleştiriyorum. Eleştiriler kişilik haklarına saldırı olmadan ve yapıcı olmalıdır. Bunun bilincinde bir kişi olarak yazıyorum. Şimdiye kadar da hiçbir tepki almadım. Kendi partimin bir sn. İl başkanından bu şekilde tepki görmem beni inanın çok üzdü. Günlerdir susuyorum. Haber diğer basında da çıkmaya başladı ve tahmin ediyorum daha da basına malzeme olacağım. Facebook ta tanımadığım kişilerin “ama yandaş olduklarını tahmin ettiğim” saldırıları ve hakaretleri karşısında bir açıklama yapmak benim için bir zül olmuştur.

25 senedir partimin çeşitli kademelerinde bir nefer gibi çalışan ben, bunu asla hak etmedim. Bir Ergenekon suçlusu gibi muamele yapmak CHP ye yakışmaz.

Oysaki basına düşen haberden iki gün önce kurul olarak bazı rahatsızlıklarımızdan ötürü toplu istifa kararımızı İlçemize bildirdiğimiz halde istifamız kabul edilmemişti.

Çalışmalarımız ortadadır. Soğuk, sıcak demeden ve hiçbir çıkar gözetmeden partimizi iktidara taşıma amacı ile var gücümüzle çalıştık.

Bu kadar emek nasıl olurda bir anda elinin tersi ile itilebilinir hayretler içerisindeyim.

Sn. İl başkanının tek telefonu ile istifaya zorlanabiliyoruz. Bu hangi mantığa sığar?( Ortada bir parti suçu yok ve savunma hakkı tanınmıyor) Ya istifa edecektik ya da görevden alınacaktık. Kurulum bu baskı ile istifa etti. Ben henüz istifa etmedim ve gerekçeli kararla görevden alınmamı bekliyorum.

Yazımı burada yazmadan önce Sn. İl Başkanını birkaç kez aradım ama kendisine ulaşmam mümkün olmadığı için ve de konunun uzaması diğer basına yansıması ile de açıklama gereğini duydum.

Bilgilerinize.

Bu yazılarıma gerekirse açık fikirli, dürüst, önyargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılı olarak, devam edecek ve sizlere bilgi olarak sunacağım.

Sevgilerimle…

Not:Bu yazımı büyük bir üzüntü içerisinde yazıyorum sürçülisan ettiysem affola...