CHP cadı kazanı

CHP’de değişen bir şey yok.

Deniz Baykal zamanında partiden atılanlar şimdi daha güçlü konumdalar.

Efendim neymiş, ben gelirsem kendi kadromu da beraber getiririm.

Yani!

İstanbul’un güçlü baş aktörleri değişti, keza Ankara’da.

Kimin direktifiyle?

Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Sarıgül’ün.

Nerede en çok oy almış adaylar?

Hani demokrasi!

Koskoca CHP’den Ankara’yı yönetecek bir Mansur Yavaş çıkmadı.

Ankara’nın oyları bir önceki oyların altına düşerse o zaman görün, parti menfaati için ses çıkarmayan Muharrem İnce’yi.  

CHP’de demokrasi hasıraltı. Bunlar ki daha seçim bile yapılmadan yaşananlar.

Demek ki CHP şeffaflaşmayı savunurken, birilerini hala kayırabiliyor ve diğerlerinin hakkını çiğneyebiliyor.

Siz asıl başarısız geçecek bir seçimden sonra olacakları görün.

Niye başarısız?

Çünkü CHP savunduğu ilkelerle hareket etmiyor.

Parti içinde oy çokluğu ile belirlenen adayların hakkına tecavüz ediliyor. İstenilen isim oy çokluğu ile gelirse ne ala, gelmezse ben atarım zihniyeti var gene.

Tecrübeli belediye başkanları dururken rahat yaşam süren ve tecrübesizleri belediye başkanlığına atamak da neyin nesi?

Yıllardır Ankara, İzmir ve İstanbul’un ilçe belediyelerini her zorluğa rağmen kazanan belediye başkanlarının aday gösterilmemesi ve onların yerine başkanın ve Mustafa Sarıgül’ün istekleri doğrultusunda keyfi atamalar yapılması partiyi içten bölmektedir.

Her şeye rağmen parti tabanı ses çıkarmıyor… Henüz!

Neden?

CHP’yi bölmeyelim… İktidar yolunda engel olmayalım!

30 Mart’ta her şey belli olacak ama tahminim;

AKP % 43

CHP % 28

MHP % 16

Bu, farklı konuşup sandık başına gelince seçmenin kullandığı oyun rengidir.