CHP’de "eksen kayması" mı?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin dünkü Tüzük Kurultayı’nda başlayan buhran iki farklı olgu yarattı. Eski Genel Sekreter Önder Sav’ın vazifesinden Kılıçdaroğlu tarafından alınıp yerine Süheyl Batum’un ve genel başkan yardımcılığına Gürsel Tekin’in getirilmesi aslında eski yapının bir bakıma tasfiye sürecinin başlangıç noktası idi. Halktan kopuk siyaset izleyen ve genç kuşaklara hitap etmeyen bir genel sekreterin Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir şeyler vermesini beklemek herhalde ki abesle iştigaldir. Bu açıdan Kılıçdaroğlu’nun hamlesi doğru bir gelişmedir. Fakat Önder Sav’ın dün kendi ekibiyle yaptığı toplantıda Cumhuriyet Halk Partisi’nin sağa yöneldiği bu itibarla ekseninin kaydığını iddia etmesi de partideki bu değişimden rahatsız olanların ve var olan parti içi rekabetin bir başka tezahürüdür. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti gelenekleriyle çatışır görünen bazı çıkışları Önder Sav liderliğinde var olan şu an ki muhalif grubun zaten hoşnutsuzluğunun su yüzüne çıkmasına sebebiyet vermişti. Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü, Kürt Sorunu, dağdakilere af konusundaki çıkışları parti içinde var olan statükocu zihniyet ile çatıştığı en önemli konular olarak karşımıza çıkmakta. Kılıçdaroğlu’nun radikal çıkışı ve buna bağlı atacağı adımlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin güçlenmesinin önünde ki en büyük engel olan kalıpların temizlenmesini de beraberinde getirecektir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin statükocu fikri ve bu kapsamdaki başörtüsü yasağı ve Kürt Sorununa var olan dar bakış, halktan kopuk siyaset ve katı laik anlayışlardan uzak durarak farklı kitleleri de kapsayan geniş bir yelpazede siyaset yapmayı şiar edinerek iktidar yolunda partinin önündeki engellerin kaldırılmasını temin etmesi gerekmektedir. Aslında Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesini Bülent Ecevit’in İsmet İnönü’ye karşı giriştiği “Ortanın Solu” hareketinin bir başka versiyonu olarak da nitelendirebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi eğer büyümek istiyorsa, iktidar olmayı gaye edinmişse bu statükocu anlayışa isyan eden Kılıçdaroğlu’nun yeni çıkışı ile başlayan değişimin devam etmesi gerekir. O zaman statükocu katı Kemalist CHP, eksenini kaydırarak Cumhuriyet HALK Partisi olacaktır.