CHP'de görevler değişirken!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru gidilirken beklenen hamleyi yapan CHP, MYK’da değişikliğe gitti. 30 Mart’ta beklenen başarının yakalanamamasının müsebbibi olarak görülün “beşli komite”nin dördü görevlerinden alındı.

Hak ettiler mi?

Seçim sonuçlarına bakılırsa öyle görülüyor.

Mersin’in ve Antalya’nın kaybı, Artvin’in göz göre göre verilmesi, Dersim geleneğinin devamı konumundaki Tunceli’ye dayatılan adaya yönelik tepkilerin anlaşılamaması, “beşli komite”nin görevden alınması için yeterli.

Buna bir de İzmir’de kaybedilen ilçelerle kazanılması garanti olan yerlere yapılan atamalardaki hakkaniyetsizlikleri ekleyin.

Ama CHP’deki değişimin, seçim sonuçlarına bağlı olmadığı anlaşılıyor.

Mesela Gürsel Tekin’in görev değişikliğini “güçlü genel sekreterlik” özlemi olarak yorumlamak abartılı. Tekin’in Mayıs 2010’dan bu yana pozisyonlarındaki değişikliğin seyri,  hak edip etmediğine ilişkin tartışmayı bir yana bırakırsak, tedrici bir tasfiye planının işlediğine işaret ediyor.

BU KADAR TESADÜF ANCAK PLANLANABİLİR!

MYK’daki en dikkat çekici değişiklik, Tekin Bingöl’ün Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilmesidir. Reflekslerini kaybetmiş, yerinden kalkamaz hale gelmiş örgütleri harekete geçirebilmek ve bir yıl sonraki seçimlere hazır hale getirmek için Bingöl’ün isabetli bir hamle olduğu tartışmasızdır.

Hak yerini buldu yani!

Gene de rastlantının nedensiz olmadığına ilişkin felsefi bir kuralı hatırlatmak isterim.

Bingöl, Önder Sav’ın çekirdek ekibindendi. Bu anlamıyla örgütlerin Bingöl’e teslim edilmesi, Sav’a “zeytin dalı” uzatmak olarak algılanabilir ama CHP’yi yakından bilenler, o defterin kapandığını; Bingöl’ün dönüşünün izlerini yıllar öncesinde aramak gerektiğini rahatlıkla söyleyebilir.

Bingöl, Doğan Taşdelen’in Çankaya Belediye Başkanlığı döneminde politik bir aktör haline gelmişti. Politik istikrarını, azmini ve kararlılığını unutmadan, Bingöl’e dair bu kadar tesadüfün ancak planlanarak yapılabileceğinin altını çizelim.

30 Mart öncesini hatırlayın; Çankaya Belediye Başkanlığı için bütün adayların ön seçim talebini yükseltmişler ve süreç bu baskıya dayanılmaz hale getirmişti.

Tam o anda Bingöl, aday adaylılığı hamlesi yapmıştı.

Bingöl’ün hamlesi, “Çankaya Sav’ın eline geçebilir” gerekçesiyle önseçim, bir daha konuşulmamak üzere gündemden düşürmüş; böylece “genç başkan” Alper Taşdelen’in önü açılmıştı.

MYK’daki en isabetli hamle, Emel Yıldırım’ın İletişim ve Medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiş olması görünüyor. Konuyla ilgili eğitimli, yıllarca bu alanda çalışmış, her düzeyde görev yapmış, ekip çalışmasına yatkın olduğunu yakından bildiğim Yıldırım, birkaç yılda edindiği politik tecrübesini oluşturacağı ekiple kuvvetlendirebilir.

ÇATAL KAZIK ÇAKILMAZ!

Her isim, politik duruşuyla müsemmadır!

Bu açıdan her biri birer politik aktör olan isim değişiklikleri, CHP için önemlidir. Ama CHP’nin birer politik aktör öğütme makinesi olmaktan çıkıp, Türkiye açısından vazgeçilmez öneme haiz bir konuma gelebilmesi, yazacağı senaryoya ve bu senaryoya uygun roller üstlenecek öznelere ihtiyacı vardır.

Bu senaryonun, yani politik programın temel taşlarını belirlemek için CHP’nin Amerika’yı yeniden keşfetmesine gerek yok.

CHP, bundan sonrası için iktidarı isteyen bir parti mi, müzmin ana muhalefet partisi mi olacağına ilişkin bir karar verme aşamasındadır.

Hem Kemalist hem değil, hem geçmişle hesaplaşmaya açık hem geçmişe söz söyletmeyen hem halkların kardeşliği hem milliyetçilik, hem solcu hem sağcı olunmaz. Hele hele inanç özgürlüğünü temel alan laiklik dururken her şeye olumsuz bakan Türk tipi tuhaf laiklik anlayışıyla halkla bağ kurulamaz.

“Çatal kazık çakılmaz” yani!

Birbirini en çok hatırlatan renkler siyah ve beyazdır ama dikkat edilirse ikisi de ana renk değildir. AKP’nin yarattığı bu karabasanın dağılması için CHP’nin öncelikle bu basit gerçeği kabullenerek ilerlemesi gerekir. Doğada sarı, kırmızı ve mavi renkleri ve bu renklerden elde edilebilecek sonsuz sayıda renk tonu dururken, temel meselelere siyah ve beyaz olarak bakmak, meseleyi çatallaştırır.

Çatal kazık da bir yere kadar ki o yer, görüldüğü üzere en fazla yüzde 25’in biraz üzeridir. Bu açıdan görev değişikliklerinin anlamlı sonuçlar üretebilmesi için CHP’nin başta belediyelerdeki icraatları olmak üzere önce siyaset yapma tarzıyla sonra da mutlaka tarihiyle yüzleşmesi gerekir.