CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu dönemi

Sayın Deniz Baykal’ın CHP genel başkanlığından saf dışı edilmesine asla gönlüm razı olmadı. 6 Mayıs 2010 da internet sitelerinde görülen uydurma ve kasıtlı bir kaset ortalığı karıştırdı. 8 Mayıs’ta bu görüntüler belli bir medya grubu tarafından sert bir dille kınandı.. 10 Mayıs‘ta Sayın Baykal bunu bir onur meselesini yaparak “ Ben CHP Genel başkanlığından, “istifa ediyorum, ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı bana helal ediniz” diyerek istifasını verdi. Bu arada duygulu anlar yaşandı, ağlayanlar bile oldu…

Hatta günlük medyada intihara bile kalkışanların haberlerini bile duyduk. Sayın Baykal’ın evinin önünde çadırlar kuruldu, boy boy pankartlar asıldı, “ geri dön “ çağrısı yapıldı. Hatta ölüm orucu tutanlar bile oldu. Belki Sayın Baykal geri döner diye yurt çapında imza kampanyası başlatıldı. Bu arada CHP genel başkanlığı için Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun adı medyada yer aldı...

Sayın Kılıçdaroğlu iki kez ara ile ” ben aday değilim “ dedi. 12 Mayıs günü Kılıçdaroğlu’na yakın bazı medya grupları Kılçdaroğlu’nunun aday olması için çağrıda bulundular. Kılıçdaroğlu ve CHP eski genel sekreteri, Sayın Baykal’ın yarım asırlık siyaset arkadaşı Sayın Önder Sav ile birlikte Sayın Baykal’ı evinde ziyaret ettiler.

Yine Kılıçdaroğlu, İstanbul CHP il başkanı Sayın Gürsel Tekin ile 14 Mayıs günü Sayın Baykal’ı yine ikinci kez evlerinde ziyarette bulundular. Ziyaretten sonra basın mensuplarına tekrar Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı: “Ben aday değilim” dedi. 17 Mayıs Kılıçdaroğlu il başkanlarını Ankara’da topladı ilk olarak adaylığını açıkladı. Bu karar da sürpriz olmadı değil..

17 Mayıs günü Sayın Önder Sav birden bire “Sayın Baykal’la siyaset yollarımız ayrıldı “ dedi. Ve Kılıçdaroğlu’na tüm üyelerden destek istedi. 18 Mayıs günü CHP il başkanı Kılıçdaroğlu’nun desteklemesine karar verdiler. 81 ilden 77 il başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için " evet “ dediler. 22 Mayıs gününü C.H.P’nin kurultayı yapıldı. Kılıçdaroğlu tek adaydı. C.H.P tarihinde az rastlanan bir görüntü idi.

Bu kurultayda 1249 delegenin 1246 ‘sinin oylarıyla Kemal Kılıçdaroğlu C.H.P ‘ nin yeni genel başkanı oldu. Yaklaşık 18 yıldır C.H.P ‘nın genel başkanı olan Sayın Deniz Baykal’ın bir hafta içinde CHP’nin dışına atılmasına aklım almıyor. Bizde büyükler buna tek kelimeyle ” siyaset” diyorlar. Yeni kesim buna politika dahi dese siyasetin yerini pek tutmuyor.18 yıldır CHP’nin genel başkanı olarak büyük bir emekle C.H.P'yi ayakta tutan Sayın Deniz Baykal, hem de siyaset yelpazesinde geniş kültürlü, avukat, karizmatik ve dik duruşuyla birçok parti başkanlarıyla siyaset sahnesinde güreşen böylesine bir siyaset ve devlet adamı idi. Ufak bir çalımla ve bir hafta bile geçmeden CHP'nin dışına çıkmasına hayret ediyorum... Ben vatandaş olarak bu düğümü çözemedim..

Bir hafta içinde bir uydurma kaset oyunu ile minderin dışına atılmasına aklım almıyor. “Vay babam vay, bu nasıl siyaset? “ demekten kendimi alamıyorum.. Rahmetli babamın bir sözü vardı: " Siyasetçilere pek güvenilmez " derdi, şimdi ne denli haklı olduğunu Sayın Baykal'ın durumunu görünce ona daha fazla hak veriyorum...

Siyaset denen melanet geçici bir koltuk uğruna neler ne yapıyor. Yahu Allah aşkına vefa diye bir şey vardır… 29 Mart yerel genel seçimlerinde İstanbul belediye başkanlığına adaylığını koyan Kılıçdaroğlu’nun bir ivme kazandığını ve CHP ‘ye birkaç puan kazandırdığını hepimiz biliyoruz. Bu liderlik konusu bence Sayın Baykal’ın teklifiyle olsaydı çok daha iyi olurdu bence. Yoksa Sayın Baykal mağdur olmayı mı düşündü? Ancak bunu düşündüyse yanılmıştır, çünkü atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti... Yine Sezar'ın hakkını yine Sezar'a verelim, Baykalsız CHP yavan kalır diye düşünüyorum.

Peki, Sayın Baykal’ın evinin önünde ölüm orucunu tutanlar nice oldu? Ya imza kampansını başlatanlar, dizine vurup ağlayanlar nereye gittiler? Ben bunu inanın merak ediyorum. Tek kelimeyle Sayın Baykal bir oyuna kurban gitti. Kılıçdaroğlu şimdi CHP’nin genel başkanıdır. Hem de çoğunluk bir oy potansiyeli ile.

Kurultayın ikinci gününde parti vitrini de belli oldu. 80 kişilik Parti Meclisi ( PM ) ve Yüksek Divan Kurulu üyeleri de belirlendi. Baykal ekibi tümüyle tasfiye edildi.Baykala'a en yakın isimlerden yani kurmaylardan Onur Öymen, Yılmaz Ateş, Mustafa Özyürek, Cevdet Selvi, Algan Hacaloğlu, Nur Serter, Mehmet Sevigen gibi önemli karizmatik isimler listede yer almadı. Baykal'ın birlikte çalıştığı arkadaşlarından 51 kişi liste dışında kaldı..

Kravatsız bir lider, Ecevit’in şapkasını da giydi. Doğrusu Sayın Kılıçdaroğlun’a pek yakışmıştı. Rahmetli Ecevit’inin eşi Rahşan Hanım da kurultayda yerini almıştı. Kılıçdaroğlu’nu destekliyordu. Eski CHP’li den küsenler de hazır bulunmuştu. Onların geçmişte CHP’den alacakları vardı. CHP’nin yeni genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu yeni bir rüzgârla coşkuyla ortaya çıktı.

Konuşmalarında işsizlik, emeklilerin durumu, Güneydoğu sorunu ve yüzde 10 barajının aşağıya çekilmesi, gibi önemli güncel konularda konuşmalarını yalın ve akıcı bir Türkçe ile kâğıttan pek okumadan irticalen yaptı. Halkçı Kılıçdaroğlu CHP için halkın kimliğine giren bir davranış sergiledi. " İnançlara saygılı olacağım" diyerek vurgu yaptı. Sayın Kemal Kılçdaroğlu’na biz de hayırlı olsun diyor ve Türkiye'nin geleceği açısından yeni görevinde sağlıklı başarılar diliyoruz. Tebriklerimizi sunuyoruz...

Peki, yılların deneyimli siyaset ve devlet adamı ve Türk politikasının önde gelen kurdu, karizmatik politikacı Sayın Deniz Baykal boş duracak mı? Pek sanmıyorum. Bekleyelim ve görelim.

Zaman nelere gebedir bilinmez. CHP için yeni bir dönem başlıyor. Bizlere de hayırlısı olsun demek düşer....