Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

CHP'de neler oluyor?

CHP'de son zamanlarda olan bitenin övülecek ve yerilecek tarafları var. Önce yergiyi söyleyelim: Eski parayla trilyonların aktığı, Türkiye'yi yönetmeye talip, 65 yaşında bir parti için (çok partili döneme geçişi esas almak gerekir), ortaya çıkan görünüm rezilliktir.

Partide isyan çıkmıştır. Parti başkanı, saçma sapan cümlelerin olduğu, partiyi ve yakın geçmişini, muhalif bir partinin sözcüsüymüş gibi kötüleyen bir konuşmayla yaptığı darbeyi kamuoyuna duyurmuştur. İsyan bayrağını açanlar, aynı şekilde, parti başkanını çirkin bir dille eleştirmişlerdir.

Bütün bunlar bu çaptaki bir parti için utanç vericidir ve rezilliktir.

Bunlar, daha CHP'nin çok yol almasını gerektiğini gösteriyor. Bir partide, yöneticiler değişebilir, her türlü iç iktidar mücadelesi olabilir, ama bunlar kurallara, nizamlara, partinin piarına ve prestijine uygun olarak yapılır. Mahalle karılarının kavgası gibi yapılmaz.

Övgü kısmına gelirsek; olaya ideolojik açıdan baktığımızda, CHP'yi düzenin partisi yapmak isteyenler, Kılıçdaroğlu'nda bir N. Kurtuluşçuluk aradılar. Acaba iktidar partisini deskeleyen sözde bir muhalefet partisi anlayışı mı ortaya çıkmakta idi.

Kılıçdaroğlu, bırakın düzenin adamı olmayı, CHP'li pek çok kimseden daha radikal biridir.

Çünkü onun köklerinde devrimcilik, sosyalistlik var. Ama şu an zamanın ruhu sosyalizmden yana değil.

Kılıçdaroğlu mutlak laik, mutlak anti ırkçı, mutlak anti dincidir.

Kılıçdaroğlu CHP'nin 60 yıldır uygulayamadığı genel ilkeleri ve bugünkü güncel argümanları konusunda yöntemde farklılık gösteriyor ve bu farklılık onun kişiliğinden ve kısmen de hakikatten kaynaklanıyor.

Kılıçdaroğlu, laiklik, milliyetçilik ve dincilik konularında gerçekten zaman zaman CHP'nin ve çevresinin çok keskin bir dil kullandığını düşünüyor olmalı. Onun yaptığı, CHP karşıtlarının üzerine gittikleri bu konuda, söylemi biraz yumuşatmaktır. Bunu yaparken, hem CHP'nin dilini yumuşatıyor hem de CHP karşıtlarının elindeki kozu alıyor, ama öz aynı kalıyor.

CHP içindeki bazı kimseler, Kılıçdaroğlu ile düzenin partisi olma yolunda adım mı atılıyor diye endişelendiler. Bunda da haksız sayılmazlar, çünkü Kılıçdaroğlu bir entellektüel, bir laf cambazı ve teorik biri değil. Ve politikada bir geçmişi de yok.

&

CHP'ye uzun zamandır ve her fırsatta amansız bir saldırı yapılıyor. Böylelikle onun düzenin partisi olması isteniyor. Bu yapılırken varolan düzenin sorumlusu olarak CHP gösteriliyor. Tarihe bakıyorsun, CHP, 60 yıldır iktidara gelmemiş. Atatürkçülüğü yanlış anlamış sağcı bi zihniyet, ırkçı milliyetçiliği körüklemiş, toplumun dip dalgaları olarak dincileşmeye yol vermiş. Ülkeyi hep sağcılar yönetmiş, ama nasıl oluyorsa ülkedeki bütün kötülüklerden CHP sorumlu! Yönetime gelen o değil, ama statükocu o. Tarih içinde bastırılan yok edilen CHP ve yakın tabanı, ama vesayetçi onlar, nasıl oluyorsa!

Esasında CHP'ye saldırının esas nedeni, son elli altmış yıl değil. Cumhuriyetin kendisidir. Yani Türkiye kurulurken, üniter devlet olarak vatandaş milliyetçiliğini benimsemesi ile dinciliği kenara koymasına hücum edilmektedir, bu yolla, CHP'ye ve aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkeleri hedeftedir. Öyle değil mi, 60 yıldır ülkeyi yönetmeyen bir parti sürekli eleştiriliyorsa, gerçekte CHP ile özdeşleştirilerek eleştirilen ülkenin kuruluş ilkeleri değil midir?

Kılıçdaroğlu bunların gayet farkındadır, o sadece kendi kişiliğine uygun olarak meseleleri kavramakta ve CHP'nin bazı yerlerini tesviyelemektedir. Ne ideolojik olarak bir sapmadır, ne de başka bir şeydir.

En önemli nokta şudur; Kılıçdaroğlu ile CHP'de Stalinist bir yönetim anlayışı ortadan kalkmaktadır. Bunun yerine ön seçim yoluyla tabandan insanlar yönetime gelecektir ve gelmeleri şarttır. Yoksa bir partinin kendine sol demesinin abecesi ortada yok demektir.

Ülkenin üzerine hiç kuşkusuz anti laik bir anlayış kara bulut gibi çökmüştür. Buna karşı, bu yapının daha derinleşmesini engellemek için aydınlıktan ve çağdaşlıktan yana her bireyin mutlaka bir şeyler yapması gerekir. Hazır, bu anlayışta varolan tek parti de atılıma geçmiş üzereyken ona destek vermek gerekir.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..