CHP'de skandal üstüne skandal

Seçimdeki AKP zaferi ve CHP bozgunu sonrası siyaset arenası iyice kızıştı. Dün Zülfü Livaneli, 2002 yılında Deniz Baykal'ın Recep Tayyip Erdoğan ile anlaşma yaptığını ve kendisinin bu anlaşmanın CHP'ye ve Deniz Baykal'a zarar vereceğini söylemesine rağmen Baykal'ın iddialı söylemleri altında ezildiğini ifade eden açıklamalar yaptı. Hatta Deniz Baykal'ın YSK'nın aksi yönündeki kararına rağmen Erdoğan'ın milletvekili olması yönünde çalışmalar yaptığını, bu çalışmanın aslında ne kadar büyük hata olduğunun bugün anlaşıldığını ifade etti.

Bugün işin içyüzü ile ilgili olarak medyada haberler yer alıyor. Deniz Baykal'ın o dönemde Recep Tayyip Erdoğan ile 3, 5 saat başbaşa görüştüğünü, Cumhurbaşkanı olmamak kaydıyla Deniz Baykal'ın kendisine Başbakanlık yolunu açtığını okuyoruz. Bunlar siyaset arenasında özellikle CHP kanadında çok ama çok büyük skandaldır.

Deniz Baykal, sağda kendisinin rahatlıkla başa çıkabileceğine inandığı Tayyip Erdoğan'ın bulunmasını istemesi nedeniyle bu yönde çalışmalar yapması etik açıdan yanlış olsa da siyasi tercihler açısından doğrudur. Deniz Baykal bir kumar oynamış ve bu kumarı kaybetmiştir. Şimdi CHP'de hesaplaşma dönemi başladı. Muhalifler Deniz Baykal'ı CHP'nin başından alabilmek için bütün kirli çamaşırları ortaya döküyorlar. Milletvekili adaylarını yakından tanımamamız nedeniyle CHP'nin milletvekili adayları hakkında hiçbir yorum yapamadık. Ancak bugün görüyoruz ki CHP lideri Deniz Baykal, 10 yıllık sekreteri dışında, doktoru ve avukatını da milletvekili seçtirerek meclise getirmiş. Yani kendisine yakın olan herkesi meclise taşımış. Zaten Deniz Baykal'ın uyguladığı bu politakalar CHP'nin sonunu getirdi. Ben seçim döneminin başından beri söylüyorum. Deniz Baykal, seçim sonrası Başbakan olmak istemiyordu. Bulunduğu mevkiden son derece memnun. Yaptığı en önemli icraatlar, Türkiye'nin en zengin partisi olan CHP'nin paralarını yönetmek ve iktidarı eleştirmek. Bunun dışında ne yapıyor?

Halbuki eskaza Başbakan olsa Türkiye'nin bir sürü sorunu ile ilgilenmesi gerekecek. 70'ine merdiven dayamış bir kişinin bu sorunları kaldırması kolay değil. Anlayacağınız Deniz Baykal işin hep kolayına kaçtı. Bu uygulaması ise uyuyan muhalifleri uyandırdı. Artık CHP'de çok şiddetli iç çatışma bizi bekliyor. Görülüyor ki perde arkasında gizlenen pekçok gerçek yakın zamanda gün ışığına çıkacak ve siyasetin kirli yüzüne bir kez daha tanık olacağız.

Bir sonraki yazımda ise futbol takımlarının kadroları ile partilerin meclise taşıdıkları milletvekili adaylarının benzeşmesini anlatacağım.

Saygılarımla