Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Haber
 

CHP Gül'ü boykot edecek(miş)...

Vaktiyle televizyonlarda bir medyum furyası vardı. Hatırlayanlar olacaktır.

Bir gün canlı yayında Medyum Memiş, başka bir medyum Keto’ya okkalı bir Osmanlı tokadı indirmiş sonra da, "bir de medyumum diyor, ama benim ona vuracağımı önceden bilemedi" diye alay etmişti.

Bugünkü gazetelerde CHP’nin Gül’ü boykot edeceği haberini okurken bu olay aklıma geldi. Çünkü CHP diyor ki, “eğer Gül seçilirse, rejimi tehlikeye atacak.”

CHP’nin meclise girmeme politikasını daha önce de eleştirmiştim. O zaman oturuma katılmamanın, iktidara 367’yi temin ettirmemek gibi -demokrasiye ters de olsa- pratik bir anlamı vardı. Bu sefer yine aynı metotla muhalefet yapmanın neye yararı olacak bilemiyorum.

Gir meclise aslanlar gibi, adayını da çıkar, Ak Parti dışındaki milletvekillerini de ikna et, kendi adayını destekle, böylece zaten Gül’e karşı olduğun da ortaya çıkar, onu seçtirmemek için uğraştığın da…

Meclise gelmezsen bundan ne anlam çıkaracağız? Burası adı üstünde, milletin meclisi, Ak Parti’nin meclisi değil ki…

Hem şu niyet okuma meselesi de artık biraz kabak tadı vermedi mi? Nerden biliyorsun Gül’ün rejimi tehlikeye atacağını? Adam söz veriyor, herkesi kucaklayacağım, herkese eşit mesafede olacağım, diyor.

Olmadığı an, gerekeni yaparsın. Ama şimdiden fikir yürütüp demokrasi dışı yollara başvurmak niye? Hem adama sormazlar mı, kardeşim, sen o kadar her şeyi önceden biliyorsun da, seçimlerde bu kadar az oy alacağını niye göremedin? Ak Parti’nin oyunu artırarak yeniden meclise gireceğini niye hesap edemedin? Daha da tuhafı, milletin sana niye oy vermediğini niçin anlayamadın?

Bir de laik demokratik Cumhuriyet’in rövanşı söylemi var ki, evlere şenlik… Laik demokratik cumhuriyet Abdullah Gül’e ne yapmış ki… Onu almış köyünden, bakan yapmış, başbakan yapmış, şimdi de cumhurbaşkanı yapıyor. Burada rövanş alınacak ne var?

Yoksa bizim bilmediğimiz şekilde Abdullah Gül ve arkadaşlarına, laikliğe aykırı olarak, demokrasi dışı, cumhuriyet ilkelerine ters gelen bir takım davranışlarda bulunuldu da, bundan mı korkuluyor?

Gerçi bugünkü CHP her ne kadar Deniz Baykal ve arkadaşları tarafından 1992 yılında kurulduysa da, kendini Atatürk’ün partisi olarak lanse ettiğine göre, Türkiye’nin en köklü partisi olarak, demokrasi kültürünü yaymaya ve yaşatmaya daha çok katkısı olması gerekmez mi? Hâlâ yönetimin tek partisi gibi davranmasının vatandaşlara antipatik gelmeye başladığının artık farkına varsa iyi olur.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..