Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

CHP için, korku imparatorluğu....

CHP için, korku imparatorluğu....
 

Beş baykaldan bir kılıçdaroğlundan etti altı... Beşe beş ne peki....???


Doğaldır ki; bu gün yaşananlar, geçmişin tasarrufudur.... Geçmişteki fiillerin bu günkü faillerine bakıp karar vermek veya o sürecin ne olduğunu anlamak için iyi tahliller yapmak şarttır.

1. Sayın BAYKAL şu veya bu şekilde, şu veya bu gerekçelerle, şu veya bu kesimlerce, şu veya bu gereklilikler sonucu, şu veya bu şekilde siyaseten oyunun dışına alınmıştır....

2. Oyunun dışına alınan Sayın BAYKAL, halihazır vaziyetiyle ve dışlama süreci olmasaydı dahi, önlerindeki ilk kongrede şu veya bu şekilde partide etkisiz ve yetkisiz konuma sokulacaktı.... (Bunlar tez katılırsınız, katılmazsınız o bahsi diğer.)

3. Ancak CHP içerisindeki, "DERİN" bir takım yapılanmalar yada ETÖ'nün malum şahsiyetleri, acil bir iktidar arayışıyla, başta YÜKSEK YARGI ve O'nun malum mensupları aracılığıyla yapamadıklarını, parti içerisindeki dinamikleri kullanıp yapma telaşıyla, partinin etrafında döndüğü değerler silsilesine çomak sokmak mecburiyeti hissetmiş ve bu çomak'da kırılınca ekseninden kayan CHP'nin yalpalama süreci başlamıştır.

4. Sayın SARIGÜL ile Sayın BAYKAL arasındaki samimiyeti ve iş birliği adımlarını, Sayın KILIÇDAROĞLU ve Sayın SAV birlikte göğüsleme eğilimi gösterdiysede, bu tür bir işbirliğinin karşısında durmak ve bu yeni oluşumun getirilerini, daha yeni bir oluşum olan parti yönetiminde birlikte hareket tarzı belirtmek de olası olmadı....

5. Partinin asıl tabanını teşkil eden ALEVİ oylarının, bir şekilde CHP içerisinde kalması ve belli bir takım potansiyelinde CHP dışında değerlendirilmesine fırsat sağlanmaması adına, Sayın KILIÇDAROĞLU ve Sayın TEKİN merkezli bir yapıya oturması öngörüldüyse de, "DERİN" bir takım yapılanmaların, daha önceden tecrübe ettiği BİRLİK PARTİSİ (Büyük Birlik Partisi'yle alakası yok, Daha önce BİRLİK PARTİSİ adıyla kurulan ALEVİ PARTİSİ kast edilmektedir.) vari yapılanmaya gitmesi, CHP'nin tabanında da bir kaymaya neden olacağı değerlendirildiğinden, bu yapılanmanın o merhaleye gitmemesi için alınmış tedbirlerin, Sayın SAV aracılığıyla engellenmesini vazife addederek, planı kurulmuş bir takım senaryolar muvacehesinde YÜKSEK YARGI'ya ait bir SAV'cılık makamınında ilgi plan içeresinde değerlendirilmesini müteakip partiden dışlanmasına giden bir sürecin mümessilliğini yapmakda yine "DERİN" bir takım ideoloji sahiplerinin üzerine vazife olarak kalmıştır. Bu hususu Sayın KILIÇDAROĞLU "KORKU İMPARATORLUĞU'nu YIKTIK" diyerek resmetmiştir.

6. Korku İmparatorluğu'nu yıkmak için kullandığı kendi CUMHURİYET'lerinin SAVUNMA REFLEKSLERİ ile işe başlaması, diğer CUMHURİYET'in REFLEKSLERİ için hiç bir şey ifade etmediği gibi. Bir de partinin zaten yok olmaya yüz tutmuş olan varlığının daha da yıkıma gitmesine vesile olmuştur. Her ne kadar YÜKSEK YARGI'ya ait bir SAV'cı'nın kullanılması bu plan dahilinde şık olmamışsada, neticeleri itibariylede bu olay, kesinlikle Sayın KILIÇDAROĞLU'nu, GENEL BAŞKANLIK koltuğunda oturtup, onu LİDER yapmaya matuf bir girişim de değildir. Burada amaçlanan ise plan dahilinde Sayın KILIÇDAROĞLU'nun ve dolayısıyla CHP'nin, önümüzdeki seçimlerden önce önünün kesilebilmesidir. Eğer bunun aksi için yapılmış bir plan ise DOĞRUSU ÇOK TALİHSİZ BİR ZAMANLAMA ve PLAN olarak değerlendirilebilir....

7. Buradaki amaç her ne olursa olsun, CHP'nin kökünü kesip, dalları ve yapraklarının yeşil ve ayakta kalacağını düşünmek hiçte olası değildir.

8. Ancak burada bir aşılama tekniği uygulanabilir diye düşünmekteyim ama buna da CHP'nin ne bu günkü, nede geçmişteki kadroları bir şekilde olur vermezler. Bu aşılama sürecine CHP ve Parti Meclisi bir şekilde ikna edilmelidir. "DERİN" bir takım yapılanmaların hasmane tutumlarına CHP kurban edilmemelidir diye düşünmekteyim.....

9. Şu an CHP'nin önündeki en büyük engellerden bir taneside 411 oyla Anayasa Mahkemesine gitmiş olan TÜRBAN YASASI'dır. Bunun da iptali için başvuran CHP'ye geçen belediye başkanlığı seçimleri ile bu referandumda olduğu gibi ülkenin bir takım dinamikleri RÖVANŞ ALMAYA DEVAM anlayışıyla yaklaşacaklarından, CHP'nin derhal bir OLAĞANÜSTÜ KURULTAY'la birlikte oluşturacağı yeni kadrolarıyla birlikte bu GARABET'i CHP'nin siyasi hayatından kaldırıp atmalı ve başta MHP ve DTP olmak üzere üçlü bir konsersiyumla birlikte ÖZGÜRLÜKLER BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRME yapıp 411 oyun üzerinde bir oy çokluğu ile AKP'nin önüne biz hazırız bu garabeti çözmeye deyip, seçim sonrasına sadece ANAYASA MADDELERİ ile AKP'yi götürmeyi hedef ve amaç edinmelidir diye düşünmekteyim. Aksi halde 411 Oyun ve yeni bir ANAYASA'nın hızıyla AK PARTİ'nin oy oranı belki %58'ler olmasada, %51 veya 52'ler olma ihtimali bu günden oldukça yüksek görünmektedir. Bu durumda eğer %50'yi aşar bir çoğunluk, mecliste sadece CHP'yi değil onunla birlikte diğer partileride daha etkisiz bir sürece doğru sürükleyeceği bu günden ayen beyan görünmektedir.

10 ve SON..... CHP ve O'nun yönetim kadrosu, zaten milletin gözünde sabıkalı olan YÜKSEK YARGI'nın müdahalesiyle yapılan bu yeni kadronun her şeyden önce CHP'ye yarar getirmeyeceğini bilmelidir. CHP kendi içinden daha yüksek bir ses ve takdir yetkisi ile hiç bir YARGI sürecinin karışmadığı ve kendi üye ve delegelerinden kaynaklanan güçle yeni bir yapılanma sürecine gitmediği sürece ve görünen de ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ türevi yorumlardır. Bu yorumlar CHP'ye hiç bir şey kazandırmaz, aksine gittikçe dışa bağımlı ve devlet kurumlarının ve yüksek yargının kölesi durumunda bir toplama parti görüntüsü vermesine sebep olur diye düşünmekteyim..... Gelecek günler ne gösterir derseniz..... Bu sadece CHP'nin değil, AKP'nin de sorunu olmuştur. Zira bir sonraki seçimlere, muhalefet diyebileceği bir parti olmadan meclis çoğunluğunu bu günkü sayısından yaklaşık yüzde otuz daha arttırarak girmesi muhtemelken, AKP bundan sonraki süreçte, meclis içerisinden kendine muhalefetin yapıldığı değil, meclis dışından üzerlerine vazife addeden ne kadar yapılanma varsa hepsinin muhalefet ettiği bir süreçle karşı karşıya kalacağı muhakkaktır. Bu da muhalif olan her kurumun AKP'yi tehdit ettiği sav'ı üzerine bina edileceğinden, AKP her hal ve şartta iktidarına iktidar ekleyerek yoluna devam edecektir. kimse kusura bakmasın ama bu sürecin oluşmasında en büyük hatayı YÜKSEK YARGI ve onun sözde kararları etkili olmuştur diye düşünmekteyim. Bişey olmaz diye yola çıkarsanız, Çok şey olur. Olmuştur. Olacaktırda.....

 
Toplam blog
: 3
: 628
Kayıt tarihi
: 04.11.10
 
 

1965 Ankara doğumluyum..... Memleket neresi dediklerinde Samsun diyorum..... Doğduğum yer değil, bab..