CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nu kullanıyor…

CHP’nin 34. Olağan Kurultayı toplandı. Hikayesini çeşitli internet kanallarından okuyabilirsiniz. Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan’a yakışır fiyakalı bir konuşma yaptı ve “biz iktidara gelip 35 yıllık cenazeyi kaldıracağız” dedi. Kimse de oradan “Tek başına mı?”diye laf atmadı… CHP Sayın Kılıçdaroğlu’nun peşine takılmış gidiyor. O CHP’den memnun; CHP’liler ondan memnun, ele ele bir yola düşmüşler, gidiyorlar.. Ama kimse onlara “Quo Vadis?” diye sormuyor. Çünkü bundan bir şey çıkmayacağını biliyorlar…Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısında kim var? Kimse yok. Var da, yok…

Sayın Deniz Baykal da artık ipin ucunu koyverdi… Parti bir daha ona döner mi? Bana dönmez gibi geliyor ama, Türkiye’de hiçbir şey belli olmuyor ki… Aslında AKP Sayın Baykal’a çok şeyler medyun. Genel Başkan’ını kurtarıp, Recep Tayyip Erdoğan olarak milletin başına bunca yıldır önder olarak  nasip ettiği için.

Sayın Önder Sav da  Genel Kurul’a Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra geliyor. Ne dinlesin adamı; zaten ne söyleyeceğini biliyor…

Bu işleri düzenleyenlerin başında o yok muydu? Ama ipler elinden kaçtı, bak işler nerelere geldi… Politika böyledir. Bir bakarsın hop… Zemin ayağının altından kaymış gitmiş…Nutuklar çekildi; Genel Başkan belli oldu. Aslında Kurultay’dan pek fazla bir şeyler beklenmiyordu ki… Herkes hakkına razı… Alan razı, satan razı… Şimdi iş, ikinci ve üçüncü adamların kimler olacağı… Buna biraz Kılıçdaroğlu, belki biraz da Kurultay karar verecek.. Ama hiçbir büyük sürpriz çıkmaz. Öyleyse  genel vaziyet ne? CHP’nin öteden beri %20 kemikleşmiş bir oyu vardır. Sayın Kılışdaroğlu da 3-4 puanlık artı Alevi oylarını peşine takıp getiriyor. CHP bundan daha ötesini hayal bile edemiyor. Oysa karizmatik önder Karaoğlan 1977'de oyları  % 41.38'e yükselmişti. Bu unutulmamalıdır!

CHP’nin devamı olan Demokratik Sol Parti , o kadar engellemelere karşın , halktan %40’ın üzerinde oy almıştı… Şimdi, CHP bulduğu liderle %24’le yetiniyor; onun ötesine gitmeye pek düşünemiyor. Ne ayıp!Neden?Çünkü belli ki , CHP Kılıçdaroğlu’nun arkasına saklanıp (askeriyede buna sütre gerisine yatmak denir) Alevi oylarıyla idare etmek istiyor. Bu bir bakıma Kılıçdaroğlu’nu kullanmak demek değil midir? Hadi rahmetli Erbakan gibi kızalım biraz, “Sizi gidi beleşçiler...!  Hani sizin oylarınız…  Siz kimlerden oy alıyorsunuz?”

Kılıçdaoğlu doğru, dürüst temiz bir insan… Ama ne yazık ki “Karizmatik” değil; “Vizyon” sahibi değil… Onun için yanına “Derviş” gibi adamlar arayıp bulmak, istiyor. Aslında önünü göremiyor. Yanında yöresinde de kendisine önderlik edecek; kafa tutacak, savaşçı adamlar yok…

Görüyorsunuz. Bu “Politika”  çelebi insanların  işi değil; savaşçı olacaksın… Doğuda, batıda, gecekondularda, camilerde, her yerde savaşacaksın... Ama onu yapacak adam nerede. CHP’hep çelebi insanların partisi olmuştur. Üstelik insanlara bir düş , bir “HAYAL”  bile verememiştir. Bülent Ecevit hariç.. Ecevit , hiç olmazsa , “Köy Kentler” kuracağız dediği zaman  arkasından gelecek insanları bulabiliyordu.. İnsanlar, ona inanıyordu. Çünkü bu bir hayal değildi. Türkiye’de kalkınma temelden başlamalı; önce köylünün dirliğine el atılmalı… Türk köyü 600 yıldır değişmemiştir… Bu değişmezse tabii insanlar oluk oluk İstanbul’a göç edeceklerdir… Orası içinden çıkılmaz bir  “gayya kuyusu”  olup çıkacaktır.

Ecevit bunu anlamıştı. Ama şimdi nerde? Ne yapalım ,  Büyük Ecevit bir daha çıkıp gelecek değil ya… Kimse de artık. “Köy Kent” gibi hikayelere inanmıyor…  Artık, Fareli Köyün kendisine göre bir kavalcısı var. Şimdi herkes onu dinliyor. Bir gün o hikaye de biter, ama ne zaman?